AGUSTOS2017
UFUK VE BAHAR DÖRDÜNCÜ
UFUK BAHAR DÖRDÜNCÜ: “Sanatın bizlere verdiği en güzel hediye. Ebedi bir aşkı yaşamak. Lütfen bizleri kıskanmayın!” Besteci Schuman “Çaldığın zaman kimin dinlediğine aldırma” demişti. Bu sözün anlamı çok derindir. Kimler sizi dinliyor, yazdıklarınızı okuyor? Kimler yaptıklarınızı görüyor? Ve kimler sizi takdir ediyor? “Takdir edilmek”, hiç olmazsa takdir edilmek, dinlemeseniz de, okumasanız da, görmeseniz de... Biz sanatçılarımızı tanımak ve takdir etmek zorundayız, çünkü bu insanlar evrensel birer kültür varlığı... Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşler piyanoda Türkiye’nin önemli değerlerindendir. Ve bizim sorumluluğumuz sadece onları dinlemekle sınırlı değildir; bu röportajla onların hayata ve müziğe dair görüşlerini siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedik. Cenevre Konservatuarı’nın yüksek bölümünü ödüllerle bitirdikten sonra dünyanın çok önemli ve prestijli festivallerinde sahne aldığınızı ve çeşitli sanatçıların eserlerinden oluşan CD’ler hazırladığınızı biliyoruz. Tüm bunların yanısıra çocuk eğitimi ve sağlığı, kadın hakları ve eğitimi ve benzeri konulara gösterdiğiniz duyarlılığın sanatçılar açısından toplumsal barışa ve gelişmesine katkısının güzel bir örneği olarak görüyoruz. Günümüzün büyük Fransız piyanisti Francois Rene Duchable sizin için “Eksiksiz bir teknikle donatılmış, gayretli çalışan, bize canlı ve hayal gücü ile dolu yorumlar sunan iki piyanist” demiş, öyle ise böyle canlı ve hayal gücü ile dolu yorumlar sunan iki piyano sanatçımızın müziğe ait diğer konularda da görüşlerini aynı coşku ile okumak ve okuyucularımızla paylaşmak amacıyla bu röportajı geçekleştirmekten büyük bir memnuniyet içinde olduğumu belirtmek isterim.