MAYIS2022
SAGALASSOS
Çeşmelerinde suların dans ettiği kent!
SAGALASSOS
Anadolu’daki pek çok antik kenti gezmiş olabilirsiniz; ama ben size bu defa büyüleyici bir antik kenti sunmak, anlatmak istiyorum. O kent ki dağın başında bir mücevher gibi durmaktadır. Ve siz benim bu samimi önerimi dinleyerek, bu müthiş kenti bir gezin derim. İster ilkbaharda, ister yaz, isterseniz sonbaharda; ama mutlaka gezin. Aynı zamanda göller bölgesinin güller şehri Isparta ve Burdur kentlerimizi de görmüş olursunuz. Benim önerim ise sonbahar olur.
Sagalassos, Burdur'un Ağlasun ilçesi sınırları içinde 1450 metre yükseklikte kurulmuş nadide bir antik kent. Isparta, Burdur, Afyon, Antalya ve Konya’nın bir bölümünü içine alan antik Pisidya bölgesindedir.
Her ne kadar Helen ve Roma medeniyetleri daha derin iz bırakmış olsa da, Pisidyalıların kökü aynı Karyalılar, Lidyalılar gibi Anadolu’dur. Bizi bu sonuca ulaştıran iki savdan ilki; Söylenenlere bakılırsa, şehrin adı Luwi dilinde -Yüksek yerdeki kale- anlamına gelen Salawasa kelimesinden geliyormuş. Diğeri ise, bizde her antik yer isimleri Yunanca olduğu düşünülürse de aksine Yunanca değildir. Hele çift SS’li -SSOS son eki Luwi dilinde var. Prof. Dr. Bilge Umar ve George Bean’in eserleri okununca bu durum daha iyi anlaşılır.
Kentin ovada değil de 1500 metre yüksekte kurulmuş olmasının önemli nedenlerini ise şöyle sıralayabiliriz.
Birincisi stratejik konumu, ikincisi ise; Anadolu’dan Akdeniz’e geçiş yollarının üzerinde olması, Ağlasun ilçesinin yaslandığı Akdağ’ın iç katmanlarında tektonik oluşum nedeniyle kireç tabakasının suyu tutan göletler oluşturması ve sızan suların da tepenin 1500 metre yükseğinde fışkırarak yerleşime imkân tanımasındandır.
Bu saydığımız nedenler bize İbni Haldun’un ünlü sözünü doğruluyor; ”İnsanlar gibi kentlerin kaderi de coğrafyadır”.
Kazılarda elde edilen buluntular Sagalassos halkının bu şehri kurma tarihini MÖ 4200 yıllarına kadar götürür. Sagalassos, Roma döneminde Pisidia eyaletinin merkez şehri olmuştur. Bu bölge, bugün Denizli ilimizin güneyini, Burdur’un batısını, Acıpayam, Tefenni, Akseki ve göller bölgesini kapsar.
Kazı sonrası ele geçen bazı buluntular şehrin tarihini MÖ 6000'e kadar götürür. Kimi tarihçiler ise halkın geçmişini MÖ 12000'e kadar çeker. Lidyalılarla bağlantılarının fena olmadığı; ama Perslerle olan münasebetlerinin ise daha sıkı fıkı olduğu biliniyor.
Sagalassoslu'lar gözü pek, savaşçı bir topluluktur. Öyle ki halk seve seve pek çok cengâver evladını Perslerle birlikte savaşmaya göndermişler, bunun karşılığında da bugünkü deyimle duygusal kazanımlar almışlar(!)