HAZIRAN2017 Ayse Perin (Tatari)
Biraz İzmir
Uluslararası İzmir Festivali, bu yıl 1 Haziran Perşembe akşamında, 31.yılına merhaba diyor. İzmir Festivali bir yaz festivali… Kentin dışına taşan, antik mekânların da kullanıldığı tatil ruhuna uygun bir festival. Efes,Çeşme, gibi hem tarihi hem de yazlık kasabaların tatil yaşamlarına renk katıyor ve kültür turizmine katkıda bulunuyor. Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da yüksek nitelikli programıyla izleyicileri ile buluşuyor. İzmir, kültür ve sanat konusunda giderek artan bir başarı grafiği çiziyor. Geçtiğim mayıs ayından bir özet geçelim ve birkaç güzel olaydan söz edelim; Sergiler ve konserlerle dolu günler geçirdik bir gecede birkaç yere yetişmeye çalıştık, tercih yapmak zorunda bile kaldık… 10 Mayıs akşamında Müziksev’de değerli keman virtüözümüz Ayla Erduran için bir gece düzenledik. Erduran, piyano eşiğinde harika bir mini konser verdi… Sonrasında bahçedeki kokteyldeki dostlar buluşmasında sanatçı ile duygusal anlar ve anılar paylaşıldı.Ustalara saygı kapsamında güzel bir geceydi… İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ve Kerem Görsev Kuartet’in birlikte sahne aldıkları AASSM’deki konser fevkalade başarılıydı. Tüm müzisyenlerin kılık kıyafetleri ve zerafetleri müzikteki başarılarına paraleldi… Arkas Santa Maria Konserleri 3.yılında iki güzel konseri sanatseverlerle buluşturdu.İlk gece Arkas Trio ikinci gece org ve şan konseri ile Santa Maria Kilisesine çok yakışan kaliteli gecelerdi.(Kilisenin orgu Lucien Arkas desteği ile onarılmıştı) Olten Filarmoni, kapanış konserinde de her zamanki ilginç ve başarılı solist seçimleri ile coşkulu ve iyi bir konser hazırlamıştı… Efes Antik Tiyatro’da İZDSO kapanış konserinde Mozart Requem’i dinledik, Devlet Çoksesli Koro’su eşliği ile… Ve daha pek çok güzel gün ve gecede müzik ve sanat buluşmaları yaşadık Mayıs’ta. Arkas Sanat Merkezi’nde optik sanatın 20.yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden Vaserely sergisi, Folkart Sanat’ta Türk resminin Köşe Taşları adlı sergiler devam ediyor. Özel atölyelerden sergi açılışları; aynı günde Gülperin Sertdemir Atölyesi ve Nafi Çil Atölyesi… Pek çok değerli dostun güzel eserleri her iki sergide yer alıyor. Sertdemir Atölyesi 19 yıldır akademik eğitim veriyor. Öğrencileri oldukça sadık 14 yıldır devam edenler var, eserler her yıl gelişiyor. Atölye dünya sanat akımları teması ile eğitim veriyor.Gülperin Sertdemir sağlam deseni ve resimlerindeki özgün grafik anlayışı ile dikkati çeken bir sanatçı. Güzel binalara hasretiz… Kalanlara sarılmak istiyorum sevgiyle. İzmir Büyük Şehir Belediyesi Meslek Fabrikası Binası’nda Yaşar Üniversitesi Mezuniyet Projelerinin jürisinde, Projelerin bu mekandaki sergisindeydim (İzmir Büyük Şehir Belediyesi başarılı bir restorasyon ile eski bir un fabrikası olan taş binayı günümüze kazandırmış.) Mekânlar, sergilenenlere değer ve anlam katarlar. Binanın eski bir taş yapı olması, panolarda ki mezuniyet projelerine çok yakışmıştı. Zira mezuniyet projeleri Atina’da bir neoklasik binada kamusal bir mekân yaratmak kurgusu idi… Kent yenileniyor, tüm sahil ve Şair Eşref Bulvarı tramvay ile buluşuyor… Yaşamadan bilinmez, tramvaylı hayat bakalım nasıl olacak? Kentin peyzajları çok başarılı, bitki ve çiçekler yaşama sevincimizi arttırıyor… Sahil Bulvarı’nda “Marina” inşaatı devam ediyor… Körfezimizde marina olması harika ve olmazsa olmaz bir fikir ancak burası sahiden bir marina olacak mı? Yani bir marina fonksiyonları sürdürülebilecek mi? onu da Bekleyelim görelim… Fuar, Kültürpark yeni yapılanana kadar yakında oturanları hayattan bezdiriyor… Bazen tüm gün çoğu zamanda tüm gece tercihan oynak yerli müzik neşrediyor. Ezan saatlerinde Alsancak Cami’nin ezan sesleri de karışınca değişik bir koral eser meydana geliyor… Günahı kimin boynuna? Trafik ışıklarına güvenmemeyi öğrendik. Geçen gün Reyhan Pastanesinin önündeki trafik lambalarında yeşil ışıkta karşıya geçmek için beklerken yanımda annesinin elinden tutmuş bir çocuk “anne yeşil yandı geçelim” diye seslendi, anne çocuğun elini sımsıkı tutarak şu cevabı verdi “oğlum Türkiye’de öküzler yaşıyor ışığa güvenme bekle” Annenin sözleri acı ama gerçek… Mücadele edilmesi gereken insan davranışları arasına “kırmızıda dur” terbiyesi verilmeli. Kaldırımlarda motosiklet ve benzeri araçların seyri tehlike saçıyor. Akşamları Alsancak Pasaport arasındaki çim alanlarda oturan insanların pek çoğu bütün gece ayçiçeği yiyor ve kabuklarını yerlere tükürüyor. Çimlere masa ve sandalye getirip koyanlar bile var… Mutlaka zabıta gezmeli ve caydırıcı ceza kesmeli. İzmir’i seviyoruz, yaşanacak şehir diyoruz… İzmir’i çok güzel sloganlar ile tanımlıyoruz ama daha mutlu, huzurlu ve medeni bir İzmir için kusurlarımızın farkına varmalı ve düzeltme yoluna gitmeliyiz.