EKIM2017 Ayse Perin (Tatari)
PORTİZMİR/Nefes-4
Uluslararası Güncel Sanat Trienali, K2 Güncel sanat merkezi tarafından gerçekleştiriliyor. PORTİZMİR projeleri ile uluslararası güncel sanat platformu üzerinden, İzmir kentinin sanat ve kültür dinamiklerini harekete geçirip sanatı daha geniş bir izleyici kitlesi ile buluşturuyor. “Nefes” başlığı ile düzenlenen 4.PORTİZMİR’in tamamen alan çalışmaları şeklinde gerçekleştirilmesi uygun bulunmuş. Sanatın farklı disiplinlerine yer veren ve üretim sürecinin görünür olmasına özen gösteren uluslararası projeler aracılığı ile “doğaya eklemlenen yapılı çevre, yapılı çevreye eklemlenen doğa” yaklaşımı ile İzmir’in yaratıcı potansiyeline dokunarak doğada ve kentte bir nefes almak ilkesi hedeflenmiş. 18 Eylül 2017 tarihinde PORTİZMİR/4 tarafından düzenlenen, Mimar Marco Paolo Servalli ile Konferans ve Yuvarlak Masa Toplantısı, Moderatör Ayşegül Kurtel (PORTİZMİR4 kurucu direktörü) ve mimarlık bölümü öğretim görevlileri ile birlikte İzmir Mimarlık Merkezinde yapıldı. Servalli, bizde EXPO 2016 Antalya İtalyan Pavyonu projesi ile biliniyor ve kentsel yenileme ve peyzaj konuları ile ilgili çalışmaları ile tanınıyor. Servalli’nin sunumunda, İtalya’dan görseller ve anlatılar ile tarih ve tabiata saygı ile uygulanan koruma, restorasyon ve yenileme çalışmalarını ilgi ile izledik. Kent ve kasabalarımızda karmaşa ve stres içinde yaşadığımızdan, planlı ve doğaya uygun yaşam alanlarını imrenerek izledik. Mimarlık mesleğine gösterilmiş olan saygıya gıpta etmekten de kendimizi alamadık. Bizim mimarlarımız da aynı bilgiler ile yetişiyor, çok değerli mimarlarımız da mevcut. O halde sonuç neden bu kadar vahim? Mimarlık mesleğine yeterli saygı gösterilmiyor mu? Gözümüz de gönlümüz de yorgun. Göz terbiyemizi kaybetmemek için imkânımız elverdiği kadar dünyadaki güzel kentleri ziyaret ediyor mümkün olamıyorsa kitap ve dergilerden veya TV. Kanallarından medeni ülkelerin kent ve kasabalarını izliyoruz… Sunumda, Servalli’nin İtalya’daki proje ve uygulamalarından örneklerde; Kent belleğinde yer edinmiş olan eski fabrika, manastır gibi metruk yapıların aslına sadık bir biçimde onarım projeleri ve başarılı uygulamaları, yeni düzenlenen bisiklet yollarının binalar ile bağlantılı ve doğaya uygun biçimde düzenlenerek, yer yer doğal köprüler eklenmiş olarak sürdürülmesi çok hoşumuza gitti… Bizde de olsun istedik. Sunumdaki peyzaj projelerinde; yöreye uygun bitkilerden oluşan doğal kompozisyonlar çevredeki binalar ile uyum içindeydi. Tüm uygulamalarda,” doğaya saygı” ilkesi ön plandaydı. Bahçelerde, açık ve geniş alanların çakıl taşı ile kaplanmış olduğu dikkati çekiyordu… Biliniyor ki çim, yağmurlu ve nem oranı yüksek coğrafyaların peyzajı için uygundur. Seçtiğimiz meslek ister istemez içimize işliyor, eğitim aldığımız konular ile karşılaştığımızda heyecanlanıyoruz, duyarlılığımız artıyor. Bu yüzden benim de PORTİZMİR4 projeleri içinde ‘kent ve insan yaşamına dokunan mekân düzenlemeleri’ konularında farklı bir hassasiyet içindeyim. 23 Eylül sonbahar ekinoksunda; Yine PORTİZMİR4 projesi kapsamında aynı mekândaki buluşmalarda: Urla’daki 45 dönümlük arazide uygulaması başlayan ekolojik mimarlık projesi, arazinin bir “nefes alma alanı “olarak sanatçı yerleşkesine dönüşmesi yönünde prototiplerin doğaya zarar vermeden inşa edilmesini hedeflemektedir… Söylemi ile “K2 Urla Nefes Alanı ”Tasarımı, konusu işlendi. “Nefes alanları yaratmak” üzerine sorgulama ve uygulamaların sürdürülmesi için bir farkındalık yaratılmasına çok ihtiyacımız var.