AGUSTOS2018 Pınar Tekeş
Dünyanın daha çok kahkahaya ihtiyacı var
Yazın en sıcak günlerini yaşıyoruz. Bu mevsim benim için yılın en keyifli zamanları olduğundan çevremdekileri de öyle görmek isterim. Ben mutlu olduğumda etraf onu kahkahalarımdan anlar. Aslında kişisel gelişim çalışmalarımın kariyerimin merkezine oturması da ben mutlu olayım ama çevremdekiler de mutlu olsun düşüncemin bir sonucuydu. Geçenlerde eşim’’ bak senin gibi kahkaha atanlarla ilgili bir eğitim varmış’’ diyerek bana bir sosyal medya ilanı gönderdi. Malum evrende tesadüf diye bir şey yoktur. Hiç vakit kaybetmeden hemen ertesi gün başlayan eğitime katılayım da şu kahkaha olayımı bir yapılandırayım dedim. Öyle ya belki doğrusunu öğrenirsem kahkaham daha da neşeli olacağım bir formatta bana hizmet edecek. Theta Healing Eğitmeni olmamdaki amaç da hem benim hem de enerjisi benimle eşleşen herkesin “Daha İyi Bir Ben” e giden yollarındaki engelleri ortadan kaldırmak değil miydi? Ayrıca şapkalarıma bir yenisini ekleyip Kahkaha Yogası Koçu olmak da cabası... Kahkaha yogası aslında nedensiz gülmeyle, yoga nefes tekniğinin birleştiği egzersizlerden oluşuyor. Tekniğin temelleri, Hindistan’da yaşayan tıp dokturu Madan Kataria’nın 1995 yılında “Gülmek en iyi ilaçtır” makalesini yazarken araştırmalarında bir çok bilimsel çalışmanın, kahkahanın insan zihni ve bedeni üzerinde kanıtlanmış faydalarından bahsettiğini fark etmesiyle atılıyor. Rastladığı örneklerden birinde Geletoloji’nin yani Kahkaha Bilimi’nin babası kabul edilen Stanford Üniversitesi’nden Dr. William F.Fry, neşe dolu bir kahkahanın iyi bir egzersiz yerine geçtiğini ve solunum yolu enfeksiyonlarında azalmaya neden olduğunu kanıtladığını görüyor. Tüm bunlara göre kahkaha vücutta endorfin salgılatıyordu. Doğal ağrı kesici de olan endorfin daha mutlu olmamıza neden oluyordu. Aynı zamanda vücuda ve beyne daha fazla oksijen gitmesine ve sonucunda kişinin daha enerjik ve sağlıklı hissetmesine yol açmaktaydı. Dr. Kataria önceki verilerin ışığında edindiği bulgularını hem kendi hem de başkaları üzerinde test etti. Bir Kahkaha Kulübü kurdu. Önce fıkra ve komik hikayelerin anlatımının sonuçlarının izlenmesiyle başlanan çalışma daha sonra Dr. Kataria’nın “Bedenimizin gerçek ve sahte kahkahayı ayırt edemeyeceği” cevabını bulmasıyla komiklik ihtiyacından özgürleşti. Herkesin mizah, komiklik ya da şaka olmadan nedensiz gülebileceği bir teknik geliştirdi. Kalp krizleri gibi kalp damar hastalıklarının; artrit, astım, migren, soğuk algınlığı, depresyon ve uyku problemleri gibi pek çok hastalığın çok büyük bir yüzdeyle strese bağlı olduğu düşünüldüğünde; kahkahanın kortizol ve epinefrin gibi stres hormon seviyelerini düşürdüğü ve olumlu duygular uyandırdığı gerçeğinin bilimsel olarak kanıtlanmış olması mucizevi etkiye inancı kuvvetlendirdi. Bugün Kahkaha Yogası gerçek anlamda bir stres kovucu olarak kabul edilmekte. Teknik bazı el ve ısınma egzersizlerine melodi eklenmesiyle başlıyor. Yoga nefes egzersizlerinin eşlik ettiği dakikalar, içimizdeki çocuksu oyun gücünün ortaya çıkarıldığı çalışmalarla devam ediyor. Enerji seviyemizi yükseltmeye ve coşkunluk yaratmaya yarayan bu seanslar sonrasında kahkahasız bir hayat yokmuş diye düşünmeye başlıyorsunuz. Düşüncelerimiz duygularımız aslında birer enerji formu olup deneyimlerimizin oluşmasını sağlar. Bu durumda ; olumlu duygular sağlayan, duygusal denge kazanımımızı arttıran, öfke ve korku gibi olumsuz deneyime yol açan duyguları eriten kahkaha gibi harika bir yol var iken tercih bizim. Stres, kendimizi baskı altında tutma ve sonucunda hastalıklar mı yoksa iletişim becerilerimizi güçlendirip kendimizi zarifçe ifade ederek hayat performansımızı güçlendirmek mi? Seçim her zamanki gibi bizim…