HAZIRAN2019 Pınar Tekeş
Daha İyi Bir Ben İçin
Haziran belki içimi ısıtmaya başladığı, belki de doğduğum ay olduğu için yılın en sevdiğim zamanıdır. Mutluluk için sebep aramam, varoluşumu kutlarım. Bazen sade, bazen daha coşkulu… Kendini depresif hissettikleri için internet doktorluğuyla kendilerine depresyon teşhisi koyanlar beni gördükçe ne yapayım diye sorarlar. Bu ay coşkulu olma sebeplerimi soranlar için minik ipuçları hazırladım. - Küçük bir defter edinin. İnsan ulaşacak hedefi olmadığında kendini boşlukta hisseder. Onun için sizi hedef belirlemeye götürmesi için önce küçük küçük beyin egzersizleri yapın. Alışveriş listesi tutar gibi hayatta yapmak istediklerinizi günlük ve haftalık olarak yazın. “Haftada bir gün sinemaya gidiyorum.” “Her hafta bir akşamüstü sevdiğim bir yerde yürüyüş yapıyorum.” gibi. Bunu şimdiki zaman diliyle yazın. “Yapacağım” derseniz beyninizi ileriye programlamış olursunuz ve o ilerisi asla gelmeyebilir. Ama siz tüm isteklerinizi yazıp gerçekleştiğini gördükçe, yeni ve daha büyük isteklerinize yer açar! Ve bu da hedeflerinizi gerçekçi bir biçimde belirlemenizi kolaylaştırır. - Uykuyla barışın. Ne fazla, ne az. Ne kadarına ihtiyacınız olduğunu inanın ruhunuz biliyor. Hiç zorlamaya gerek yok. Uykusuzluk çekiyorsanız sebebini değiştirin. Yoksa sonuç değişmeyecektir. Unutmayın bir şeyin orijini şifalanırsa bugünü de değişir. - Çok klişe gelebilir ama egzersiz yapın. Spora başlayacağım diye ertelediğiniz sağlıklı yaşama ulaşmayı ilk hastalığınıza kadar beklemenize gerek yok. Ufak tefek yürüyüşler, evde etrafı toplarken yapılacak hareketler başlangıç olsun. Düzenli hale gelince ne ala! - Bitmez tükenmez diyet programlarıyla kilo alıp vermek yerine kararında yiyin. Zihninizin kıtlığa düşeceğim korkusuyla bedeninize yüklenmesini engelleyin. Şok programlarla bir ayda 10 kilo vereceğinize kalıcı 3 kilo daha sağlıklı olacaktır. - Ruhunuzu besleyecek şeylere daha çok vakit ayırın. Nelerin beslediğini hatırlamak için ezber bozun. Bazen şehrin hiç gitmediğin bir köşesini ziyaret, bazen bir çocukla resim yapmak, bazen odun ateşinde pişmiş kahve içmek ruhuna iyi gelebilir. Ama bunu anlamak için rutinin dışına çıkmak gerekir. - Sosyal medya detoksu yapın. Örneğin 1 hafta boyunca hiç sosyal medyayı açmadan yaşayın. İnanın kuzeninizin okul arkadaşının küçük oğlunun doğum günü resimlerini görmemek size sadece kendinize ayıracak vakit kazandırır. - Dik durun. Ruhumuz kundaliniyle, bedenimiz iskeletimizle ayakta durur. Postürümüz ne kadar düzgün olursa kendimizi o kadar iyi hissederiz. - Sızlandıklarımız kötüleşir, şükrettiklerimiz bollaşır. 10 gün negatif cümle kurarken yakaladığınızda değiştirin. Bakalım sonucu nasıl deneyimleyeceksiniz? - Ailedeki kırgınlıkları affedin. Affetmedikleriniz size yük. Onları boşaltmadan mutluluğu dolduracak yeriniz olmaz ki! - İlham verecek kitaplar okuyun. Bir kişi bile yaptıysa siz de yapabilirsiniz. - Beynimiz gerçekle hayali ayırt edemediği için siz her gülümsediğinizde mutluluk hormonunu yaymaya devam edecektir. Bol bol gülümseyin. - Pişmanlıklar cep telefonlarının arka planda şarjlarını yiyip bitiren programlar gibidir. Onlarla vedalaşın. - Enerjinizi yükseltecek size yakın gelen ne varsa onu uygulayın. Bunun için hafta sonunun veya bayram tatilinin gelmesini beklemeyin. Meditasyon, dua, namaz, olumlama... Yeter ki frekansınızı yükseltin. - Sadeleşin. Hayatınızda, arabanızda, gardrobunuzda, mutfağınızda, çalışma masanızda, zihninizde size karmaşa ve dağınıklık yaratan her şeyi gönderin gitsin. - Hayır demeyi öğrenin. Hayır da deseniz evet de deseniz sevgi ve saygı göreceğinizi hatırlayın. - Temiz hava almanın önemini hatırlayın. Dışarıda daha fazla vakit geçirmeye çalışın. - Çok güzel anılarınız olduğunu düşündüğünüz için en acılı şarkıları dinleyerek en büyük acı benim acım arabeskliğine saplanmayın. Şarkıların sözlerini de fark edin. Dinlediğiniz şarkılar, seyrettiğiniz filmler enerjinizi yükseltsin. Kötüyü büyütmeyin, pozitifte kalın. - En sevdiğiniz, güvendiğiniz kişilerin sesini duyun. Kendinizin de! En az şefkat gösterdiğimiz kişi kendimiz olduğumuzda en çok kendimize yabancılaşırız. Kalbinize kulak verin. İçsel temasınızı arttırın. İşte o zaman dengede olup “Daha İyi Bir Ben” oluruz. Bu ipuçları benim saptadıklarım. Bunları çoğaltmaya ne dersiniz?