ARALIK2021 Pınar Tekeş
Güneş tutulması ve dönüşümler
Aralık ayı gökyüzü hareketlerine 4 Aralık’ta Yay Burcu’ndaki Güneş Tutulması damgasını vuruyor. Hiç kuşkusuz sadece bu ay değil önümüzdeki aylar boyunca da etkilerini yaşayacağımız, İkizler- Yay ekseninde gerçekleşen bir tutulma deneyimliyoruz. Tutulmalar hepimizin yaşamlarını aynı şekilde etkilemez ama hepimizin hayat planının bir noktasına dokunur. Ve Güneş ana yaşam kaynağımız olduğu için bu tutulmaların etkileri günlük yaşamımızda daha belirgin olur. Bitirmekte olduğumuz yılın başından beri yaşadıklarımıza verdiğimiz yanıtlar, gördüklerimiz, anladıklarımız, kararlarımız, eksiklerimiz, tamamlarımız bu tutulmanın bizi nasıl etkileyeceğini belirleyecek. Sonrasında, 2022 yılındaki tutulmalarla hayatımızda önemli dönüşümler başlayacak. Birkaç yıldır aralarda yazdığım astroloji yazılarımda da belirttiğim gibi hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak ve biz yaşamsal sistemleri yeniliyoruz ve kalıcı hale gelecek şekilde yapılandırıyoruz. Yapılmayanı yapma, düşünülmeyeni düşünme dönemlerindeyiz. Artık bize hizmet etmeyen tüm yapıları geride bırakmamız gerektiğini anladıysak tutulma bize ödüllerle gelecek. Ama yıllardır direndiğimiz, bırakmamız gereken ama bırakamadıklarımız varsa sistem bizim yapamadığımızı kendisi gerçekleştirecek. Bu yazıyı okuduğunuza göre hayatta bir şeyleri şekillendirmenin, formatını değiştirmenin zamanı gelmiş demektir. Her zaman yaptığımız gibi bir göz atalım mı? - Son yıllarda sürekli tekrar eden hangi döngüleri yaşıyorsunuz? - Bu döngülerin benzerleri veya yansımaları hangi alanlarda karşınıza sürekli çıkıyor? İlişkiler, aile, iş, kariyer, yaratıcılık? - Bunların hangilerinde bırakmanız gerekip bırakamadığınız deneyimler yaşıyorsunuz? - Bırakırsanız size hangi olumsuzlukları getirir? - Bırakmazsanız hangi olumsuzlukları getirir? - Kendinizi bu çemberin dışına alıp baktığınızda durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? - O başkasına nasıl bir öğüt verirdiniz? - Bu öğütü kendiniz uygularsanız ne gibi yaptırımları olacağını düşünüyorsunuz? - Bu sizi nasıl etkiler? - Tüm bu soruların sonucunda sizde oluşan en derin korku ne? - Bu korkuyu gidermek için ne yapmalısınız? Tüm bu soruları bir kağıt ve kalem alarak, aklınıza gelen düşünce ve duyguları sanki bir başkasıyla röportaj yapıyormuşsunuz gibi not edin. Bakın bakalım ipuçları sizi nereye götürecek.... Bilinçli olarak fark edip dönüştürmezsek mi ne olacak? O zaman işte tutulmalar devreye girip ateşleyici rol üstlenecek. 19 Kasım Ay tutulmasıyla da, 2022 yılındaki dönüşümlere hazır olmak için, ruhsal ve duygusal olarak tetiklenmeye çoktan başladık. Bu tutulma derecesine yakın olan bir tutulmayı 2002 Aralık’ta yaşamıştık. Benzer etkiler getirebilir. Bakın bakalım o zamanlar neler yaşadınız? Nasıl tepkiler verdiniz? Hayata bakışınız, duruşunuz nasıl değişti? Değişmeyenler için bu dönem fırsat kapıları açılıyor. Şimdiye kadar kabul görmüş ekonomik ve finansal sistemlerin yıkılmaya başlayıp yerine yeni gerekliliklerin ortaya çıkışı en somut örnek olarak karşımızda duracak. Çok fazla şeyin konuşulacağı, söylenmeyenin söyleneceği bir dönem. İçimizde saklı bir şey kalmayacak. Aynı zamanda da arkamızda dönenler de açığa çıkacak. Bu akış içinde bilginin sürekli akmasından oluşan karmaşa ve kirlilik içinde doğruya gene kalbimizin sesini dinleyerek ulaşacağız. Yeter ki o sürekli arka planda telefonun şarjını yiyip bitiren programlar gibi çalışan zihnimizi susturabilelim. İnançlar, yeni fikirler, genişlemek, uzak ufuklar, adalet, hoşgörü, neşe, bilgelik, deneyime açık olma, evrensel ve ilahi olanı arama konularında hepimiz kendi doğum haritalarının aldığı açılar doğrultusunda farklı deneyimler yaşayacağız. İki yıldır pandeminin de etkisiyle oldukça sınandığımız zamanlar geçiriyoruz. Hayat kurban rolünden sıyrılmamızı istiyor. Ama bunu yaparken kurtarıcı da beklemememiz gerektiğini hatırlayalım. Kendimize gelebilmek için sarsıntı beklemek yerine, kendimizi sarsalım. Geçmişi değiştiremeyiz ama geçmişin bizdeki etkilerini değiştirebiliriz. Geçmişin nedenleri, şimdinin sonuçlarını oluşturduğuna göre bu nedenlerdeki kazanımlarımızdan özgürleşmek gerçeğimizi yeniden yaratmamızı sağlayacaktır. Bugün yaptığımız tüm düzenlemeler ya da tam tersi yapmadıklarımız geleceği şekillendirecek. Olumlu ya da olumsuz olması bizim elimizde. Kendimize ve dünyamıza karşı sorumluluğumuz var. Yaşanan tüm karmaşaya, oluşacak tüm kaosa karşı ne olursa olsun kabul eden, kapsayan koruyan, sevgi veren üreten yaratıcı dişil enerjiyi ortaya çıkarmak güçlendirmek zorundayız. Biz her koşulda yaratıcılığımızı ve çözüm yeteneğimizi ortaya koyma kapasitemizi tam potansiyelimizle kullandığımızda kelebek etkisi gibi dalga dalga yayıldığını göreceğiz. Farkında olalım, olduklarımızın bizi engellemesine izin vermeden ilerlemeyi seçelim. Daha iyi bir dünya “Daha İyi Bir Sen”den başlar. Bugün ona ilk adımımızı atalım mı?