KASIM2017
Tutku Konuk Altındal
Aradığınız sanata ulaşılabiliyor
Sonbaharın en sevdiğim tarafı şehrin her köşesinden sanat fışkırıyor olması. Benim gibi hiçbirinden geri kalmamak isteyenler için bu yazımı mini bir rehber olarak kurguladım. Şimdiye kadar zaman ayıramamış olan sanatseverler için bitişi yakın tarihli olanlarla başlamak istiyorum.
Koç Holding sponsorluğunda gerçekleşen 15. İstanbul Bienali, 32 ülkeden 56 sanatçının işlerini şehrin 6 ayrı mekanında “İyi Komşu” temasında buluşturuyor. Bienal ile eş zamanlı olarak Abdülmecid Efendi Köşkü’ndeki olaylı sergi, 24 sanatçının 1700’lerden günümüze geniş bir döneme yayılan ve bir kısmı Türkiye’de ilk kez sergilenen 30 yapıtını bir araya getirmiş. Melih Fereli ve Károly Aliotti’nin küratörlüğünü yaptığı 'Kapı Çalana Açılır' sergisi de Bienal gibi 12 Kasım’a kadar gezilebilecek.
İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde “Su Manzaraları” sergisi Batı resim geleneğinin önemli bir bölümünü oluşturan peyzaj resmine ışık tutuyor. 19. yüzyılın ilk yarısında başlayıp 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan döneme ait eserlerden oluşan bu seçki, Avrupa peyzaj resminin önemli temsilcilerini tek çatı altında topluyor. Büyük bir kısmı ilk kez sergilenen ve tamamı Arkas Koleksiyonu’na ait olan 90 eser, 150 senelik tarihe tanıklık etme fırsatı sunarken, Paris’in sanatın başkenti olduğu dönemlerdeki hareketliliğini de gözler önüne seriyor. Özellikle Seine Nehri kıyılarından İskoçya ve Alpler’deki göllere, Kuzey Denizi’nden Avrupa’nın ırmaklarına uzanan geniş coğrafyanın en güzel manzaralarını buluşturan sergiyi gezmek için 29 Aralık’a kadar vaktiniz var.
Sakıp Sabancı Müzesi’nde çağdaş sanatın önemli isimlerinden Çinli muhalif sanatçı Ali Weiwei’nin porselen çalışmalarına odaklanan bir sergi olmuş. Çalışmalarına “kültürlerin hazır objelerini” yerleştiren Ai Weiwei, izleyiciye yeni yorum olanakları sağlıyor ve objelerin bağlamlarına göre nasıl birbirinden bütünüyle farklı değerlere göre yargılanabileceğini gösteriyor. Sergi 28 Ocak’a kadar açık kalacak.
2017’de 60. yılını kutlayan Kale Grubu bu yaş gününü çok güzel bir sergiyle taçlandırıyor. Grup, Türkiye’nin en büyük kadın seramik sanatçılarından Füreya Koral’ı bugüne kadar yapılmış en kapsamlı retrospektif sergiyle anıyor. Halikarnas Balıkçısı, Fahrelnissa Zeid, Nejad Devrim, Aliye Berger gibi Şakir Paşa Ailesi’nin üyelerinden olan Füreya Koral, c¸agˆdas¸ seramigˆi mimariye dahil ederek bu alanda bir yenilik yaratmayı amac¸layan bir seramikc¸iydi. İçine doğduğu, yaratıcılığın ve aykırılığın norm olduğu Şakir Paşa Ailesi'nin ayrıcalıklı ortamına karşın, Akdeniz turkuazına tutkun olan Füreya, bilgi ve birikimini arzu edenlerle paylaşan, ülkesine faydalı olmak için çaba gösteren, değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir Cumhuriyet kadınıydı. Yenilikçi anlayışıyla eserlerinin ‘yüksek sanat’ simgesi olarak görülmesine ve sanatın müzelere ‘hapsedilmesine’ karşı çıkan Füreya’yı anmak kadar anlamak da gerekiyor. Akaretler’deki Sıraevler’de sanatseverlerle buluşacak olan sergi; 40 yaşında seramikle bir anlamda yeniden doğan, sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünü kendinde cisimleştiren Füreya’nın bilinmeyen yönlerine ışık tutuyor. Károly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer, ve Farah Aksoy küratörlüğünde düzenlenen sergide seramik nesneler, tabaklar, porselenler ve duvar panoları dışında kişisel eşya ve aileye ait bilgiler de yer alacak. 18 Kasım’da açılacak olan sergi Ocak ayı sonuna kadar gezilebilecek.
Listeyi büyütmek mümkün. Anlattıklarımın dışında birbirinden çeşitli eserler sunan küçük galerileri de unutmayalım. İçlerinden zevkinize uygun olanı bulmak için biraz bakınmanız yeterli. Bana kalırsa hiç vakit kaybetmeden rotanızı belirleyip gidin, görün, deneyimleyin. Sanatın iyileştirici gücüne hepimizin ihtiyacı var.