EKIM2019 Tutku Konuk Altındal
Siz Mona Lisa’ya gitmeyin Mona Lisa size gelsin
Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi Louvre, Ekim ayında çok büyük bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tüm zamanların en önemli sanatçılarından olan ve aynı zamanda bilim, mühendislik ve mimari alanlarında da çalışan gerçek Rönesans insanı Leonardo da Vinci’nin ölümünün 500. yılını anmak için da Vinci’nin sanat hayatının çığır açan bir retrospektifi hazırlanıyor. 24 Ekim’de açılacak sergide ayrıca, HTC VIVE Arts iş birliğiyle müzenin ilk sanal gerçeklik (VR) deneyimi sunulacak. Louvre Müzesi’nin küratoryal ekibiyle sıkı bir iş birliği içinde ortaya çıkarılan bu yaratıcı sanal gerçeklik deneyimi, Mona Lisa: Camın Ötesi, izleyicilerin Mona Lisa’ya yepyeni bir gözle bakmasını sağlayacak. Sanal gerçeklik deneyiminde ziyaretçiler resimle sanal alanda etkileşim kuracak, hatta dünyanın en ünlü resminin içine girme şansını yakalayacak, böylece bu etkileyici portreye tamamen yepyeni, dönüştürücü bir biçimde erişebilecek. Çıplak gözle göremeyecekleri gizli ayrıntıları keşfedecek izleyiciler, nesiller boyunca merak ve hayranlık uyandıran resme daha yakından bakabilecek. Sanal gerçeklik deneyimi sanatçının başyapıtını yaratırken kullandığı teknikleri ortaya seren yeni bilimsel araştırmaların yanı sıra modelin kimliği hakkında daha fazla bilgiyi de sunacak. Üstelik bu deneyimi yaşamak sadece Louvre müzesine gidip sergiyi ziyaret edenlerin elde edebileceği bir şans olmayacak. Sanal gerçeklik deneyiminin ev sürümüne birçok çevrimiçi VR platformunun yanı sıra HTC’nin dijital abonelik hizmeti olan VIVEPORT’tan da erişilebilecek. Böylece dünyanın dört bir yanındaki izleyiciler de Mona Lisa: Camın Ötesi’nin sunduğu eşsiz deneyimi yaşayabilecek. Ama ille de ben bu deneyimi yerinde yaşayacağım derseniz Paris’e kadar gitmişken 2 saat uzaklıktaki Loire Vadisi’ne de uğrayın derim. Buradaki masalsı şatolara hayran kalacaksınız. Hele ki aralarından biri var ki Leonardo da Vinci’nin hayatının son birkaç yılını geçirdiği yer olması bakımından son derece özel. Chateau du Clos Luce’de sanatçının yatak odasını ve atölyesini bile görme şansına sahip olacaksınız. Şatonun Leonardo da Vinci adlı parkı ve Leonardo’s Garden isimli bahçesinde yapacağınız gezintiler ise onun doğadan nasıl ilham aldığını daha iyi kavramanızı sağlayacak. Chateau de Chambord, Loire Vadisi’nin en büyük şatosu ve Orleans isimli tarihi kasabada yer alıyor. Şatonun büyüklüğü barındırdığı 426 oda, 83 merdiven ve 282 şömineden de rahatlıkla anlaşılabiliyor. Kral 1. François tarafından gücünü sembolize etmek için yaptırılan şatonun bir bölümü bir iddiaya göre Rönesans’ın dahi ismi Leonardo da Vinci tarafından tasarlanmış. Şatoda mutlaka görmeniz gerekenlerden biri de sarmal şeklinde inen ikili merdiveni. Bu görkemli şatonun muazzam bahçeleri ise Paris’in şehir merkeziyle ayı büyüklükte. Chateau de Chambord’dan kırk dakika uzaklıktaki Chateau de Chaumont-sur-Loire, kuleleriyle ilk bakışta sizi büyüleyecek. Yüzünü Loire Vadisi’ne dönmüş şatonun ahırları ve bahçeleri birçok modern sanat eserine ev sahipliği yaparak tarihi dokusuyla hoş bir kontrast yaratıyor. Şatoda her yıl Nisan sonu ile Kasım başı arasında düzenlenen International Garden Festival’de ise sanatçılar, tasarımcılar ve peyzaj mimarları belirlenen bir tema etrafında otuz farklı bahçe tasarlıyor. Rönesans döneminde Loire Vadisi’nde inşa edilmiş en son şato olan Villandry’nin en çarpıcı yeri bahçeleri. Örneğin süslü Kitchen Garden farklı renk ve desenlerde dokuz farklı bitki düzenlemesinin kusursuz geometrisini görebilirsiniz.