MART2019
SERENAD BAĞCAN
Serenad Bağcan… Müzik hem sesinde hem ruhunda hem de isminde… “Ninnilerimiz bile çok sesliydi bizim” dediği bir aileden geliyor. Babası Savaş Bağcan, amcası Serter Bağcan, halası Selda Bağcan, kardeşleri ise Sonat ve Seda Bağcan. Biz ise, Fazıl Say’ın “İlk Şarkılar”, “Yeni Şarkılar”, “Nazım Hikmet Orotoryosu”, “Sait Faik Eseri”, “Hermiyas-Yunus Sırtındaki Çocuk” eserlerinin solisti olarak tanıyoruz Serenad Bağcan’ı. İnsan İnsan’ı, Dört Mevsim’i, Akılla bir Konuşmam Oldu’yu ve dahasını her dinleyişimizde kalplerimize misafir oluyor sesi. Mağusa Limanı’nda ise sesi bizi alıp şarkının hikâyesinde gezdiriyor. “Her kişinin sesi farklı özellikler taşır. İyi bir yorumcunun marifeti, yaşamındaki olayların, kendisi üzerinde yarattığı etkileri ve duyguları, sesinin üzerine yükleme becerisinde yatar. Gizemli bir konudur bence, bilgi, bilinç, farkındalık, azim, çalışkanlık ve en önemlisi şarkı söylemeyi sevmek ve bunu tutkuyla yapmakta yatar” diye bahsediyor bir röportajında iyi bir müzisyenin hünerinden. Yaşamına dokunan tüm olaylar sesine işliyor, sesiyse biz dinleyenleri o yüzden bu kadar etkiliyor. Kendini “Yaşam Sanatçısıyım” diye tanımlıyor Bağcan. Klasik Batı müziği tarzında eğitim alıyor. Türk Halk müziğini de ailesi dolayısıyla yorumluyor. Ve bu iki müzik türünü harmanlayarak özgün bir tarz yaratıyor. Yurt içi ve dışında çok sayıda konser veriyor.