EKIM2019
CAFERİZADELER
Caferizadeler
Şam’dan çıkan kervan, İzmir’in sanayi kavşağında durdu
Pirinç tüccarlığından, bez ticaretine, reçine imalatından, hırdavat sanayiine... Carfi Ailesi, 1900'lü yılların başından beri, İzmir'in ticari envanterine kendi rakamlarını ekliyor.
Carfi Ailesi ile Türk ticaret tarihinin seyir çizgisi aynı kolda ilerlemiş, 1900'lü yılların başından bugüne.
İzmir'in ekonomi pastasına önemli dilimler eklenirken, bir aile de büyümüş aynı topraklarda. Şam'dan İzmir'e ilk çıkarma, bir tüccarın yüzü Batı ekonomisine dönük liman kentine, ticaret köprüsü kurma isteğinden. Hacı Mehmet Sait, Doğu'dan Batı'ya, İzmir'den açılmak istiyor. Biliyor ki, bu kent, antik çağlardan beri Akdeniz ve Anadolu'yu birleştiren kervan yolunun başlangıç noktası. Hem Batı, hem Doğu dünyası için de ticaretin can damarı...
Aslında 1846 doğumlu Hacı Mehmet Sait Caferizade, aile kütüğünü Şam'dan İzmir'e taşıma niyetinde değildi. Pirinç tüccarı, iş için gelmişti İstanbul'a. Ama burada Hacı Hatice Zehra Hanım'a gönül bağlayıp evlenince, yaşamının seyri değişti. Sait Bey, çok geçmeden eşini alıp, "Türkiye'nin ihraç limanı" namıyla davetiye çıkaran kentine, İzmir'e yerleşti. Selma Yılancıoğlu (Carfi) burada bir parantez açıyor.
Onun söylediğine göre, Hacı Hatice Zehra Hanım, Mehmet Sait Bey'in ikinci karısı. İlk eşi ise, aileyi Eczacıbaşı ve Aktaş'larla akraba kılan üyesi. "Hacı Mehmet Sait'in ilk karısından olan çocukları bu iki aile ile evlilikler yapmış. Oğulları Kemal Caferizade'nin kızı Saffet Hanım, S.Ferit Eczacıbaşı ile evlenmiş. Talat Hanım ise Kemal Kamil Aktaş ile" diyor Yılancıoğlu.