MART2020
KUTSAL TESPİHLİ MERYEM KİLİSESİ
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ni turlamak, İzmir’de yaşayanlar için her zaman revaçtadır. Bir aşağı bir yukarı giderken arada ya bir kafeye ya da bir pastaneye oturur çay kahve içersiniz. Ara sıra da yan sokaklara girer geçmişten kalan birkaç yapıya da gıptayla bakarsınız. Katolik kilisesi caddeyle iç içe ama yüksek duvarları nedeniyle fark edemiyorsunuz! Oysaki askeri garnizonun tam karşısına şöyle dikkatlice sağa sola bakarsanız, güzel bir bahçenin içinde tarihi kiliseyi görürsünüz. İtalyan Mimar Luigi Rossetti, 18 Ekim 1899 tarihinde Torino Kraliyet Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitiriyor. 18. yüzyıl itibariyle Osmanlı İmparatorluğu’nda sanat ve mimarlık çalışmaları başlamıştır. 1839’da Tanzimat Fermanı ile bu hareketler daha da hız kazanmıştır. Batı’nın teknolojisi, bilim ve kültür değerleri içeri girerken, önceliği daha çok mimari tarz almıştır. 19. yüzyılda, İtalyan mimarların en çok rağbet ettiği şehirlerden biri de İstanbul olmuş. İlk gelenler arasında Damerico Stampa, Mongeri, Alexsander Vallery, Delfo Semimati var ve bu mimarlar İstanbul’da pek çok önemli yapıya imza atmışlar. Rosetti ise 1902 yılı itibariyle İzmir’e geliyor. Mazieres ve P. Vial ile İngeniur-Architecktes adlı şirketini kurup Halkapınar-Yeni Liman tramvay hattını inşa işini almış. İzmir’de en önem verdiği projesi ise İtalyan canlandırması üslubunda tasarladığı bu Katolik kiliseyi 1904 yılında inşa etmiş. 1906 yılında İtalyan Kız Okulu ve Öksüzler Okulu’nun inşasını da bitirmiş. İlk küçük İtalyan Katolik kilisesi, deniz kenarındaki bu alana inşa ediliyor. Bugünkü bu büyük kilise 1904 yılında yandaki arazi de alınarak Bazilikal plana uygun, mimar Rossetti tarafından inşa ediliyor. 1922 yılındaki büyük yangından etkilenmeyen üç nefli iki sıralı sütunlu kilisenin, daha sonraları çan kulesinin üst bölümü 1974 yılındaki depremde yıkılıyor ve betonarme olarak tekrar onarılıyor. Bugün, ayinlerin devamlı olarak sürdüğü yaşayan bir kilise... Çünkü kilisenin bin beş yüze yakın cemaati olduğu söyleniyor. Kilise, günümüzde İtalyan Katolik Kilisesi olarak bilinse de asıl adı “Kutsal Tespihli Meryem Kilisesi”dir. Yapımı İtalyan Dominiken tarikatı mensuplarınca finanse edilmiş. Kilise bu ilginç adını Apsis’de tuval üzerindeki ‘Bakire Meryem’’in, tarikat kurucusu Dominik’e ve Katerina’ya kutsal tespihi sunuş efsanesinden almış. Yağlı boya tablo İtalyan ressam Luigi Mongari tarafından yapılmış.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.