HAZIRAN2020
ANADOLU'DA DÖVME SANATI
Türk toplumları eskiden bu yana kendisini kötülüklerden ya da hastalıklardan koruduğuna inandığı objelerin resmini vücudunda taşımış. Raşel Rakella Asal'ın "Dövme Sanatı" yazısı çok ilginç... Tarih boyunca insanların kutsal sembolleri vücudunda taşıma isteği bazı kültürlerin parçası oldu. Dövme de bu ritüellerden biri. İnsanlar gördükleri bir nesne ya da canlıda hissettikleri kutsallığı evlerinde ya da üzerlerinde taşımak ve bir anlamda kendilerini bu objeler ile korumak istemiş. Türk toplumları da eskiden bu yana dövmeyi bu amaçla kullanmış. Kendisini kötülüklerden ya da hastalıklardan koruduğuna inandığı objelerin resmini vücudunda taşımış. Dövme yüzyıllardır süregelen bir sanat. Farklı zaman dilimlerinde farklı amaçlara hizmet etmek için yapılmış olsa da günümüzde daha çok estetik görüntü amacıyla yapılıyor ve bir moda akımına dönüştüğünü görüyoruz. Bugün gençler arasında görülen bu modanın izleri insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip. Kuzey ve Orta Avrupa, Mısır, Mezopotamya, Yunanistan, Anadolu, Orta ve Güneydoğu Asya, Okyanusya, Japonya, Amerika başta olmak üzere neredeyse dünyanın bütün coğrafya ve kültürlerinde varlığını farklı şekillerle de olsa binlerce yıldan beri sürdüren bir gelenek.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.