AGUSTOS2020
LOKOMOTİF 56548
Türkiye’nin tek işler buharlı lokomotifi 56548
Türkiye’de ilk demiryolu 19.yüzyılın ortalarında İzmir - Aydın arasında hizmete girdi. İnsan ve yük taşımacılığında kullanılan buharlı lokomotifler modern lokomotiflerin devreye girmesiyle emekliye ayrılıp müzelerde yerlerini aldılar.
Türkiye’de halen işler halde olan 56548 numaralı buharlı lokomotif günümüzde nostaljik gezilerde, reklam, film ve klip çalışmalarında kullanılıyor.
Doktor vagonu belgeseliyle 2018 yılı ”Tarihe saygı yerel koruma ödülünü” kazanan fotoğrafçı dostlarım Zafer Gazi Tunalı ve Atilla Özdemir’le birlikte lokomotifin emektar makinistleriyle görüşmek için Alsancak Garı’na gittim.
Tarihi peronda lokomotifin arkasına bağlı yolcu vagonlarının pencerelerinden el sallayanları, eski yılların kıyafetleri içinde rolünü oynamak için sırasını bekleyen tanıdık oyuncuları görünce bir film setinde olduğumu anladım. Set amirine neden burada bulunduğumu anlatmaya çalışırken, makinist yardımcısı Veysel Altun beni Türkiye’de buharlı lokomotif kullanabilen 40 yıllık makinist Naci Akdağ ve Hasan Hüseyin Koca ile buluşturdu.
Naci Akdağ’ın “Ceylanım” adını verdiği lokomotif 2. Dünya Savaşı yıllarında (1942) Almanya’da Henschel fabrikasında soğuk iklim şartlarına göre imal edilmiş. Lokomotifin markizleri yani makinist ve ateşçinin bulunduğu yer kapalı olarak tasarlanmış. Su ve kömür ikmali yapıldıktan sonra ağırlığı yaklaşık 150 ton olan lokomotif aynı hızla ileri geri manevra yapabilecek özellikte. Buharının bir kısmını tekrar suya dönüştüren sisteme sahip lokomotiften Türkiye’ye o yıllarda 53 adet gelmiş. Üzerindeki tabelada yazılı olan 56548 sayısının açılımına gelince, 5 çeker teker sayısını, 6 toplam teker sayısını, 5 makinenin tipini 48 makinenin sıra numarasını gösteriyor. Usta makinistlere, günümüzde kullanılmayan TCDD müzelerinde sergilenen ve olası kazaları önlemek için hatçıların hat boyunca tespit ettikleri arızayı arkadan gelen trene bildirmek için kullandığı kestane fişeklerini sordum. “Evet, o döneme yetiştik, hatçılar kestane fişeklerini arızalı rayın elli metre uzağına iki sağına birde soluna takar, üzerinden geçip fişekler patlayınca anında fren yapıp treni durdururduk” dediler.