EYLUL2020
DR. MUSTAFA HİLMİ ÖRDE
Aman doktor derdime bir çare. Eşrefpaşa doğumlu Dr. Mustafa Hilmi Örde ilk ve ortaokulu mahalle okullarında okudu, arkasından Atatürk Lisesi’ne devam etti. Çocukluk ve ilk gençlik yılları zor ve sıkıntı içinde geçti. Değirmendağı'ndan ayağında takunyalarla Kemeraltı’ndaki yemiş işliklerine gidip geldi. Parmakları yara oluncaya dek çalıştı. Çalışma hayatına lise ve üniversite yıllarında tatillerde devam edip, okul masraflarını çıkardı. Liseden sonra hayalini kurduğu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmeyi başardı. Tıp fakültesinde Rektör Ord. Prof. Dr. Cemil Birsel, Prof. Dr. Şadi Irmak, Ord. Prof. Hugo Braun, Ord. Prof. Dr. Rudolphe Nissan. Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet, Ord. Prof. Dr. Mahzar Osman Usman, Ord. Prof. Dr. Julius Hirsch, Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar, Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli gibi değerli hocaların öğrencisi oldu… Dr. Mustafa Hilmi Örde’nin doğduğu çocukluk ve ilk gençlik yıllarını yaşayıp doktorluk yaptığı Eşrefpaşa sokaklarını dolaşıp geçmişten izler aradım. Kahvehanelerini eski külhanbeylerinden kalan var mı diye yokladım, Behlül’ün vitrininde yumurta topuklu ayakkabıları seyrettim… Eski nikâh salonunun önünden geçip Dere Sokağında yürüdüm, üst geçitten karşı caddeye geçtim. Eski adıyla Tatar Mahallesi’nde komşuluk ilişkilerinin devam ettiğini gözlemledim. Ağustos sıcağında serinlemek için kapıları açık tutulan evlerin önünde şekerleme yapan amca ve teyzelerle selamlaştım. Plastik boya kutuları, tenekelerde yetiştirdikleri rengârenk sardunyalar içimi açtı, çocukluk yıllarıma sokak aralarında oyun oynadığım günlere döndüm. Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nin arka garaj kapısı girişi yönünde bulunan yıllardır sosyal medyada fotoğrafları yayınlanan yivli sütunlu çeşmenin haline üzüldüm. Halitbey İlkokulu’nun önünden geçip okulun eski mimarisiyle şimdiki arasındaki farkı değerlendirdim…
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.