EKIM2020
TRUVA MÜZESİ
Muhteşem Truva Müzesi Geçen hafta gene düştüm Truva yollarına. Ama bu defa ki ziyaretim turistlerimle birlikte değil yalnız başıma. Hep Truva için gittiğim bu yöreye bu kez sadece 2018 yılında açılan yeni arkeoloji müzesini görmek için gidiyorum. Müze binası Truva antik kentine daha varmadan sol tarafta bulunuyor. Devasa bir yapı ama öyle gözümüzü de pek tırmalamıyor. Muhteşem müze, dört kattan oluşuyor. Müze içinde sizlere "hadi canım" dedirtecek cinsten çok özel, nadide buluntular var. Zemin katta: Diğer Truva kentlerinde ortaya çıkarılan buluntular sergileniyor. 1.Katta: Truva’nın katmanları ve yaşanılan devirler anlatılıyor. 2.Katta: Antik dünya buluntuları sergileniyor 3.Katta: Truva kazı tarihi sunuluyor. Ve teras kat. Bu kez değişik bir şey yapacağım. Müzenin tüm katlarını değil benim için değerli olan zemin kat ve ikinci kattaki o muhteşem eserleri anlatarak, sizlere bu müzeyi tanıtmaya çalışacağım. Çünkü 2. ve 4. katlarda şehrin katmanları ve kazı geçmişinin hikayelerini zaten yazılı ve görsel olarak anlatılıyor.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.