KASIM2020
EŞREFPAŞA ÖYKÜSÜ
Öykü Deniz mahalle, şair sokak... “Anlat baba, doğduğun, doyduğun yeri, çocukluğunu anlat” demişsin mektubunda. Bana “Kalan ömründe hiç susma” demişsin yani. “Ben burada sen orada olsak da bizi anlattıklarınla bir araya getir” demişsin “Elimden tut bugün gezdir beni orada” Dinle o zaman… Bu anlattıklarım can kulağına… Şimdi torunuma anlatıyorum sen varmışsın gibi karşımda. O yazsın, yollasın sana. Bizim gibi mavi bir mahallede doğanlar için, yaşamlarında karşılaştıkları siyahlar, hep açık siyahtır. Baş edilir her sıkıntıyla. Orada pencereleri, kapıları “Öküzbaş Çiviti” ile maviye boyarlar ki deniz kalksın yerinden, gelsin, evlere taşınsın. Bir kenar mahallede doğanların büyümesi de hakikaten büyümektir. Taş döşeli sokaklarını, en büyüğü iki katlı ve bahçeli olan evlerini, kireç badanalı duvarlarını "Mahalle Halkı” olmayı, hayatın boyunca seversin. Böyle mahalleler hep iyidir. Bir de hiç eskimezler. Sadece insanlar eskir, insanlar eksilir. Nerede yaşıyor olursan ol ya da şartların nasılsa artık, hep oralı kalırsın. Eşrefpaşalılık diye bir şey var. Nereli olduğumuzu sorduklarında İzmirliyim demeyiz de Eşrefpaşalıyım diye cevap veririz göğsümüz kabara kabara.