KASIM2020
TERRA MADRE ATEŞİ
Dünyayı Terra Madre ateşi ısıtıyor… n İki yılda bir İtalya’nın Torino kentinde düzenlenen Slow Food hareketinin en büyük etkinliği bu kez çevrimiçi olarak 6 ay boyunca sürecek. Etkinlikler geçen ay başladı. Slow Food dünyası 5 kıtada faaliyet halinde ve sürdürülebilir gıda üreticileri ve duyarlı tüketicilerin uluslararası topluluğunu güçlendirmek için (sağlık ve güvenlik koşullarının izin verdiği yerlerde) etkinlikler düzenliyor. Terra Madre’nin altı ay boyunca öne çıkan etkinlikleri üç tema etrafında düzenleniyor: Dünyayı düşünmek, tatmak ve değiştirmek. Kasım ayı biyoçeşitliliğe ayrılacak ve "Ark of Taste" ürünlerini keşfeden atölyeler ve tadımlar yapılacak. Etkinlikler 2021 Mart ayı sonuna kadar devam edecek. Bu hareket, doğal kaynakları kullanma ve satın alma kararları verme biçimi sayesinde dünyanın halihazırda karşı karşıya olduğu büyük krizleri çözmeye yardımcı olacak araçlara sahip. 8 Ekim’de İngiltere’de "Terra Madre Fringe" ile başladı öykü: Britanya lokanta sektörü ve gıda tedarik zincirinin Covid-19’a verdiği yanıt, kültür midye yetiştiriciliği ve çiftlik ziyaretleri ile "When Tomatoes Met Wagner" (Domatesler Wagner’le Buluşunca - Yunanistan, 2019) gibi belgesel film gösterimlerine odaklanan beş günlük sanal etkinliklerle sürdü. Aşçılar gösteri yemeği etkinliklerine ve catering ile genel kamuoyunun eğitimindeki rolü konulu tartışmalara ev sahipliği yaptı. İskoçya’nın "Ark of Taste" (Nuh’un Ambarı) ürünleri, Britanya şarküterileri, günlük spesiyaliteler, elma şarapları ve başka birçok gıda ürününe yönelik ev tadımları oldu. Slow Food Almanya da Terra Madre programına 8 Ekim’de biyo-kültürel çeşitlilik ve Avrupa kurumlarının bu çeşitliliği sürdürmek için AB fonlarını nasıl kullanabileceği ile ilgili bir yuvarlak masa toplantısı ve bir fotoğraf etkinliğiyle başladı. Küba’da SF Plassiga Birliği tarafından Havana Finca la China tarımsal-ekoloji festivali kapsamında düzenlenen etkinlikler var. Terra Madre Filipinler ise altı aylık bir etkinlik programı başlattı. Program kapsamında gıda egemenliği, onarıcı tarım ve başta son birkaç aydır yaşanan kriz sırasında gıda erişimi bozulan, en büyük şehirlerde yaşayan en yoksul kesim olmak üzere yerel toplulukları, yerel mahsullerin nasıl tanınacağı ve bunlar kullanılarak nasıl sağlıklı ve lezzetli yemekler yapılacağı konusunda eğiterek destekleme ihtiyacına odaklanan onlarca fiziksel ve dijital toplantı yapılacak. Brezilya'daki büyük Slow Food ağını oluşturmak için bir araya gelen çiftçiler, aktivistler, balıkçı esnafı, peynir üreticileri, arıcılar, quilombolas (eski köle toplulukları soyundan gelenler ve üyeleri), yerli topluluklar, gazeteciler ve aşçılar, 17 - 22 Kasım tarihleri arasında Terra Madre Brezilya'nın üçüncü oturumuna ev sahipliği yapacak; bu etkinliğin üç ana teması gıda kültürü ve biyoçeşitlilik, başta okullarda olmak üzere gıda eğitimi ve güvenlik ve sivil toplumun harekete geçirilmesinin siyasi etkisi olacak. Eğitici faaliyetler arasında çocuk atölyeleri ve rehberli tadımlar yer alıyor. Etkinlikte çalışmaları Brezilya ekosisteminin önemini gösteren aşçılar ve "Ark of Taste" ürünlerini korumayı taahhüt eden kırsal toplulukların temsilcileri yer alacak. Terra Madre Brezilya’da ayrıca yoğun bir sanatsal ve kültürel program bulunuyor; programda film ve belgesel gösterimleri, tartışmalar, kültürel etkinlikler, Yavaş Gıda Topluluklarına dair etkileşimli bir harita, aile çiftlikleri ve coğrafi göstergeler ile manioca dünyasını ve ununun üretimini anlatan bir enstalasyon yer alıyor.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.