MART2021
ÇIFIT KALESİ'NDEN SICAKSU KOYU'NA
Çıfıt Kalesi'nden Sıcaksu Koyu'na Yine güzel bir kış güneşi altında her Salı olduğu gibi, grubumuzla Seferihisar'da buluştuk. Bugünkü rotamız Çıfıt Kalesi. Çıfıt Kalesi, Doğanbey sahillerini şenlendiren harika görseliyle de tanınır. Grubun her sene olmazsa olmaz parkurudur. Geçen sene Urla'dan özel araçlarımızla Seferihisar'a gidip oradan 986 nolu Ürkmez Eshot otobüsüyle Sakızağacı durağında inerek yürüyüşe başlamıştık. Bu sene pandemi dolayısıyla otobüsle gittiğimiz bu parkur başlangıcına özel araçlarımızla Doğanbey son durağa ulaştık ve oradan yürümeye başladık. Okaliptus ağaçlarının arasında, kuş seslerinin eşlik ettiği, ışığın rüzgarla dans ettiği harika yollardan geçer ve derin nefesler alırken bir arkadaşımız, Okaliptus dallarının duş başlığına takıldığında yapraklarının kokusunun pozitif enerji verdiği düşüncesinin şu sıra çok yaygın olduğunu anlattı (en kısa zamanda denenecek) Canlanan, çiçeklenen doğaya hayret ve hayranlıkla baktığımız, tanımaya çalıştığımız ama en çok bize kattığı neşeye şükrettiğimiz görseller içinde Sıcaksu Koyu'na ulaştık. Burada hem kahve, hem de deniz molası verdik. Sıcaksu Koyu yaz aylarında teknelerin favori duraklarından biridir. Bizden cesaretli olan arkadaşlarımız yüzerek sıcak su mağarasına ulaşmayı başardı. Ocak ayının bize sunduğu muhteşem bir kış güneşi altında dinlenip, yürüyüşümüze devam ettik. Dağ yollarını ve patikaları takip ederek halk arasında Kalp Koyu olarak bilinen harika doğa parçasında öğlen yemek molamızı verdik. Koy şekil itibarı ile kalbe benzediğinden bu ismi verdiklerini düşündük. Çok güzel bir kumsal, bir tarafı fıstık çamı ormanı, bir tarafı makilik ve sahilde yine Okaliptus ağaçlarının bulunduğu, yeşilin ve denizin mavisinin harmanlandığı, insanı hayrete düşürecek güzellikte bir koy. Ancak bu güzellik karşısında ki hayranlığımız ve neşemiz, mültecilerden kalan eşyaları gördüğümüzde hüzne döndü. Yürüyüşümüze orman yolundan devam ederken, karşımızda Çıfıt kalesine ait olduğunu düşündüren kalıntılara rast geldik.