NISAN2021
DENİZLE BARIŞAMADIK
20 yıl önceki dosya konumuzda başlığımız "Denizle barıştık" olmuştu. Ne yazık ki; Denizle barışamadık! İzmir Life dergimizin ilk sayısı Eylül 2001 ayında yayınlandı. 20 yıl önce yola çıkarken "Denizle barıştık" konulu bir dosya hazırlamıştık. Arıtma tesislerinin yarattığı etki ile denizin o bulanık görüntüsünden maviye dönüşü herkesi umutlandırmaya yetmiş, kıyılardan deniz dibini seyredenlerin sayısı artmıştı. O günlerde Kordon'da berraklığı gazetecilere kanıtlamak için denize bir çay kaşığı atan başkan Piriştina esprili eleştirilere maruz kalmıştı. Temizliği göstermek için kirletmek, hakikaten yaman bir çelişkiydi. Herkes soruyordu, "Körfez'de ne zaman yüzeriz?" diye. Ama kimsenin cesareti yoktu. Onca yılın kiri körfez tabanında dururken yüzmek pek akıllıca değildi. Zaman içinde körfezde canlanma görüldü. Deniz çayırları, yosunlar ve anemonlar renkli bir dünyanın kapılarını araladı. Kapıdan tabii ki körfezin eski sakinleri de içeri girdiler. İsparozlar, kefaller, gopezler, lidakiler, karagözler Karşıyaka'da, Kordon'da, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda balıkçıların çoğalmasını sağladı. Benden duymuş olun kiloluk levrek çekeni bile gördü bu gözler... Şimdi gelin; "Denizle barıştık mı?" sorusunun cevaplarına ışık tutalım, etkili ve yetkililerin elimizden geldiğince kendilerine soru sormalarını sağlayalım. Denizle barışmak için birkaç önerimiz var! Büyüklerin ellerinden, kent önderlerinin ve başkanların gözlerinden öperiz...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.