NISAN2021
ÇANDARLI'DA BAHAR
ÇANDARLI'DA BAHARI KARŞILARKEN Yazları Dikili kasabasında ikamet etmeme rağmen, Çandarlı benim daha çok hoşuma gidiyor. Pitane antik kenti üzerine kurulan Çandarlı, o tarihi atmosferini bugün de devam ettiriyor. Yarımada üzerinde dolaşırsanız o eski granit veya andezit taşlarla yapılmış yılların izini size yansıtan yapılar görürsünüz. Belki başkaları için virane yapılar ise benim için tarihin resmi gibidir. Eskiden tek başına ilçe olan Çandarlı yeni yasayla Dikili’ye bağlanıp onun mahallesi olmuştur. Asıl Çandarlı bir yarımada üzerine kurulmuş her iki tarafında kumsal ve deniz bulunmaktadır. Kış aylarında doğu tarafındaki kahvelerde denize karşı oturup çay içmek, yaz aylarında ise batı kıyısındaki lokantalarda balık yemek çok hoş oluyor. Zaman zaman burada olmaktan zevk alıyorum, size de tavsiye ederim. Yine Cuma günleri kurulan sebze meyve pazarını hiç boş geçmem. Hem kafelerinde oturarak nefes alır, pazaryerinde ise sebzelerimi edinirim. Pazarın girişinde doğal giysileri içinde Yaylayurt köylüleri ürettikleri her ürünü satarlar. Çok çalışkan insanlar, yaz kış çiftçilik yapıyorlar. En taze kuzu ıspanak mı, taze kısa saplı pırasa mı, turp, maydanoz, nane mi, yaz meyveleri ve sebzeleri domates biber, fasulye, kiraz, elma, dağ armudu mu arıyorsunuz? Buyurun Çandarlı Pazarına diyorum. Zeytinyağımı ve zeytinimi bu sene seçerek tanıdıklarımdan aldım. Balıkçı esnafı dürüst, kibar ve onlardan güvenle taze balık alabiliyorsunuz. Çandarlı Kalesi bölge tarihinin arması gibi yarım adada boy gösteriyor. Sokak aralarında bulunan tarihi yapılar, görülmeye ve fotoğraflanmaya değer...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.