NISAN2021
FİDAN SATIŞI PATLADI
Fidan Üreticileri Alt Birliği Başkanı Hurşit Nallı: "Meyve fidanı satışı pandemiyle patladı." n Geçen yılın Ağustos-Eylül döneminde “yurt dışı kapılar açılmaz ve ürünlerimiz elde kalırsa” diye hayli endişeli günler yaşayan fidancılık sektörü, tahminlerin çok üzerinde bir taleple karşılaştı. Hem yurt içinde hem de yurt dışında. Pandemi sürecinde sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemi daha da artınca, insanlar meyve tüketimine ağırlık vermeye başladı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek adına… Türkiye’deki fidan üreticilerin başkanı Hurşit Nallı, “Herkesin meyve tüketmesi lazım. Bu pandemi süreci topluma bunu öğretti” deyip ekliyor: “Sadece kendi tüketimi için 3 tane, 5 tane fidan dikmek isteyenlerin talebi gerçekten çok arttı. Sağlıklı beslenmenin temel unsurlarından biri meyve tüketimi olduğundan, imkanı olanlar yiyeceği bu ürünleri kendi yetiştiriyor. Belki önümüzdeki yıl dikim alanlarında yüzde 50 artış olacak. 50 milyonluk fidan üretiminin 75 milyon sınırına ulaşacağını tahmin ediyoruz.” Adını fazla duymasanız da, Türkiye’nin geleceği için stratejik önem taşıyan kuruluşlardan bir tanesi Fidan Üreticileri Alt Birliği. Kısa adı FÜAB… Alt Birlik denmesi, Türkiye Tohumcular Birliği’nin çatı örgütü altında yer almasından kaynaklanıyor. Yoksa onların üstünde bir fidan birliği yok ülkede. 2008 yılında, kamu kuruluşu niteliğinde başlamışlar işe. O tarihten bu yana da Türkiye’nin fidan üretimi ve çeşitliliğini artırabilmek için çabalıyorlar. FÜAB’ın kurucuları arasında, daha önce bu sayfalarda yer verdiğimiz Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de var. Türkiye’deki pek çok ilk gibi, Fidan Üreticileri Birliği’nin ilk örgütlenme çalışmalarını yapan yer de burası, yani İzmir… Birliğin Başkanı Hurşit Nallı, aynı zamanda Türkiye Tohumcular Birliği’nin yönetim kurulu üyesi. Kendisiyle özellikle pandemi döneminde patlayan meyve fidanı talebini, Türkiye’nin ihracat potansiyelini, üretimdeki sorunları ve çıkış yollarını konuştuk.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.