KASIM2021
ANADOLU EFES
Anadolu Efes’in global inovasyon üssü İzmir’deki inovasyon üssü olarak açılan Anadolu Efes Yenilik Atölyesi’nde Türkiye’nin global pazarda daha fazla söz sahibi olması için çalışılıyor. Anadolu Efes 40 yıldır sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarının son halkası olarak İzmir’de Anadolu Efes Yenilik Atölyesi adını verdiği inovasyon merkezini kurdu. Hem yeni ürünlerin geliştirilmesi hem de üretim teknikleri üzerine çalışmalar yapılan bu platform ile ilgili Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, “İnanıyoruz ki Anadolu Efes Yenilik Atölyesi sektörümüzde inovatif yaklaşımlarıyla Türkiye’nin dünya bira pazarında daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak” dedi. Dünyadaki trendleri yakından takip eden Anadolu Efes, dünya bira literatürüne üçüncü bir üretim tekniği olarak girmesi beklenen +1 Dinlendirme Tekniği’ni bu merkezde geliştirdi. Yenilik Atölyesinde yakın zamanda gluten içermeyen ürün de geliştirilerek piyasaya verildi. Üç yıl süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen ürün ile şirket Avrupa Çölyak Derneği standardı uygunluk belgesi ve aynı zamanda uluslararası geçerliliği bulunan Crossed Grain logosunu da İngiltere Çölyak Derneği’nden almaya hak kazandı. "Değişime öncülük ediyoruz’ Tuğrul Ağırbaş, “Yolculuğumuza 1969 yılında İzmir’de kurduğumuz fabrikayla başladık. İlhamımızı aldığımız bu kent, bizim için varoluş hikayemizi yazdığımız önemli bir noktadır diyebilirim. Ürünlerimizi dünyanın 70’ten fazla ülkesinde tüketicilerle buluşturuyoruz. Dünya çapında rekabet eden bir bira üreticisi olarak geldiğimiz nokta, dönüştürücü bir role bürünmeyi, değişime öncülük etmeyi ve geleceği şekillendirmeyi gerekli kılıyor. Anadolu Efes Yenilik Atölyemizde de tam olarak bunu yapmayı amaçlıyoruz” dedi.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.