KASIM2021
FOTO-GERÇEKÇİLİK
Fotoğraf ve resim sanatını bir araya getiren sanat akımı: Foto-gerçekçilik 1960’larda Amerika’da New York ve Los Angeles gibi sanat ortamlarında ortaya çıkmaya başladı. 1970’lerde evrimini tamamlayan ve bugün foto-gerçekçi diye adlandırılan akımın sanatçıları, kendilerinden önceki sanatçılardan farklı olarak, fotoğrafı sadece bir araç olarak kullanmaktan ziyade dünyaya fotoğraftan bakan sanatçılar oldular. Çağdaş teknolojinin kendilerine sağladığı olanakları değerlendiren çağdaş sanatçılar objektifin sunduğu çok doğru, çok açık seçik ve çok yoğun verileri resim diline uyarlıyor. Onları asıl ilgilendiren bu aktarma işlemi. Fotoğrafa bakmakla, gördüklerini olduğu gibi tuvale geçirerek bizlere de göstermekle yetinen; geleneksel gerçekçi ressamların aksine işledikleri konuları ne yüceltiyor ne de yeriyorlar. Ama her türlü duygusallıktan, kişisel üsluptan, ressamca tavır takınmaktan kaçan sanatçıyı seçtiği fotoğraf bile ele vermeye yeterli. Foto-gerçekçi ressamların seçtikleri konularda bir benzerlik gözlemleniyor. Pop Art akımının bir uzantısı olarak değerlendirilebilecek foto-gerçekçilik akımının ürünleri, genellikle, dönemin popüler kültürünün içinden seçilmiş nesne ve mekânları konu alıyorlar. Amerikan yaşam tarzının izlerini taşıyan foto-gerçekçi resimlerde, dönemin popüler kültürünün ikonaları sayılabilecek Amerikan yol üstü restoranları, otomobiller, motosikletler, renkli şekerlemeler, neon ışıklı tabelalar, gece kulüplerinin girişleri ve o dönemin insanlarını tuvallerine taşıyorlar. Seçilen konu olabildiğince gündeliktir ve bir fotoğrafçının gündelik yaşamı içerisinde karşılaşıp fotoğraflayacağı haliyle tuvale aktarılır.