TEMMUZ2022
KÖKLER KOCAGÖZ AİLESİ
Fikir namusuna önem veren bir geleneğin adı: Kocagözler Yedi kuşak önce Söke’de, saray adına vergi toplamakla Ege’ye kök saldılar. Türk edebiyatının temel taşlarından Samim Kocagöz ile anıtlaşan bu soyadı, sanat, düşünce, siyaset ve ekonomi dünyasına yön verdi. Bir aile düşünün ki, soyağacının hangi üyesinden söz açılsa yeni bir hikâye doğuruyor içinden. Aydın’daki beylikten vergi toplamakla görevlendirilen "kocagözlü" mütesellimden mi söz etmeli, ailenin Kurtuluş Savaşı’ndaki gizli kahramanlıklarından mı, Uşakizâde Latife Hanım ile akrabalıklarından mı, Türkiye’nin düşünce, siyaset, ekonomi ve sanat dünyasına imzasını atan onlarca entelektüelinden mi?... Sakız Savaşı’nda şehit düşen komutan da var, Milli Mücadele’ye katkıda bulunan da... Aralarından biri, Mehmet Ali Aybar’ın, Yaşar Kemal’le birlikte ikinci adamı. Diğerleri, kuşak farkıyla Bülent Ecevit’in en güvendiklerinden dayı-yeğen. Ailenin adını geniş kitlelerin belleğine kazıyan üyesi; cezaevindeki Nazım Hikmet’e kitap imzalayan, Necati Cumalı’dan Salâh Birsel’e, Sait Faik’ten Halikarnas Balıkçısı’na, Aziz Nesin’den Fakir Baykurt’a Türk edebiyatının yapısına harç koyan onca kalemin dostu ve o kalemlerden biri: Samim Kocagöz. Ama eminiz ki, birazdan adını anacağımız aile üyelerini de iyi biliyorsunuz. O kadar yer etmişler ki kolektif belleklerimizde, her birini sadece kendi adlarıyla anmak yetiyor. Böyle, bütüncül bir hikâyede karşınıza çıktıklarında, "O da mı?" diye şaşırtabilirler, baştan uyaralım...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.