MARTNISAN2025
4. İZMİR KADIN İKTİSAT KONGRESİ
TÜRKONFED İDK Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ekonomiyi kadınlar dönüştürecek” TÜRKONFED’in desteğiyle BASİFED tarafından düzenlenen 4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’nde konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, kadınların iş dünyasına katılımının yalnızca bir eşitlik meselesi değil, ülkenin ekonomik büyümesi için bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. “Kadınların ekonomik bağımsızlığını desteklemek için çalışıyoruz” TÜRKONFED İDK’nın çatısı altında bulunan 55 kadın derneği ile Türkiye’nin en büyük örgütlü kadın gücü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Açık, “Bizler, ilki 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapılan bu kongrenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Aradan geçen 102 yılda kadınların ekonomik mücadelesi aralıksız devam etti. Ancak günümüzde hala kadınların toplumdaki yeri, sağlığı ve statüsü, olması gereken ve özlenenin çok gerisinde kalıyor. Kaynaklara ulaşma ve kaynakları etkin kullanma açısından kadınlarla erkekler arasında eşitsizlikler mevcut. Her ne kadar son yıllarda kadın girişimciliği ve istihdamı bir miktar artmış olsa da halen gidilecek çok yol, atılacak çok adım var. Cumhuriyetin ilk yüzyılında eşit haklar için mücadele eden kadınlar, ikinci yüzyılda ekonomiyi dönüştürecek. Biz de TÜRKONFED İDK olarak, kadınların iş dünyasında güçlenmesini sağlamak, iş hayatında eşit fırsatlar yaratmak ve Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınların ekonomik bağımsızlığını desteklemek için çalışıyoruz” dedi. “Küresel ekonominin şekillendiği bir dönemdeyiz” Küresel ekonomide yaşanan büyük dönüşümlere vurgu yapan Prof. Dr. Açık şöyle devam etti; “Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma politikalarının kadınların ekonomideki yerini yeniden şekillendirdiği bir dönemdeyiz. Kadınların bu alanlarda daha fazla yer alması önemli bir fırsat. Bu noktada, kadınların iş dünyasına katılımını sadece bir eşitlik meselesi olarak değil, ülkenin ekonomik büyümesi için bir zorunluluk olarak görmeliyiz. Çünkü daha fazla kadının iş dünyasında aktif olması, daha yüksek milli gelir, daha düşük işsizlik ve daha sürdürülebilir bir kalkınma demektir.”
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.