MART2020 Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Sudaki mucize ve yaşam (2)
Su kristalleri fotoğraflarına bakarak hayatınızı değiştirebilirsiniz. İfadeleri yüksek sesle söylemeniz, görevinizi başarmada size yardımcı olabilecek bir enerji ortaya çıkarır. Vücudunuzda bulunan su, sizin bu güçlü ve olumlu onayınıza olumlu bir tepki verir. Örneğin; “Ben bunu yapabilirim” mesajı ortaya güzel bir su kristali çıkarırken, “ben bunu yapamam” ifadesinden etkilenen su örneği kristali biçimsizdir. Bu türlü olumsuz ifadelerin doğada yer alan bir karşılıkları ve temelleri yoktur. Dünyamızın ve evrenin yaradılışına baktığımızda dikkatimizi çeken temel kavramlar; her yerde var olan bir mükemmellik, eksiksiz bir uyum ve her şeyin bir amaca hizmet ediyor olmasıdır. Var olan her şey, sürekli bir dönüşüm halinin bir parçasıdır. Bir yaprak yere düşer ve kendisinden geldiği ağaç için besleyici bir kaynağa dönüşmek üzere toprak olur. Her şeyin bir amacı vardır ve her şeyin bir amaca hizmet ettiği bir evrende de “ben bunu yapamam” ifadesine yer yoktur. İçme suyunu temizlemek ve daha sağlıklı bir hale getirmek için; bardağınızdaki suyu içmeden önce durun ve suya biraz bakın. Bütün içtenliğinizle suya “teşekkür ederim” deyin. Kelimeleri seslendirmek, onların yaydıkları titreşimleri güçlendirir. Bu sebepten dolayı içtiğiniz suyun lezzetinde büyük bir fark meydana gelip ortaya çıkan titreşimler, suyun güzel kristaller meydana getirmesini sağlar. Sizin yaydığınız titreşimler, atmosferden suya ulaşırlar ve suyun içinde, vücudunuzun da hissedeceği titreşim halkaları meydana getirirler. Suyun atmosferde, bir bardakta veya sizin içinizde olması onun mahiyetini değiştirmez. Dışardaki su, vücudunuzdaki suyla rezonans içine girmeye hazırdır. Kendi vücudunuzdaki suya karşı sevgi ve takdir hisleri beslemeyi hayatınızın bir parçası haline getirdiyseniz, gezegeninizdeki suların daha iyi bir hale gelmelerine de yardımcı olursunuz. Örneğin, aynı su örneğinin üzerine birisinin üzerinde “sen güzelsin”, diğerinin ise “sen çirkinsin” yazan iki etiket koyduğumuzda su örneğinin ortaya koyduğu kristaller çok güzel olmaktadırlar. Dolayısıyla dünya nüfusunun sadece % 10 unun bile kendisini sevgi ve minnettarlık duygularına açık bir hale getirmesi dünyamızı içinde bulunduğu sağlıksız durumdan kurtarmak için yeterli olacaktır. İçinde yaşadığımız bu dünyaya enerji verebilmek için önce bizim bir enerjiye sahip olmamız gerekir. Sizde olmayan bir şeyi başkasına verebilmeniz mümkün olmaz. Bu nedenle önce kendi hayatınızı sevmeli, kendinize saygı duymalı, kendinizi takdir etmeli ve kendinize dikkat etmelisiniz. Ancak kendinize karşı gerçekten sevgiyle dolu olduğunuzu hissettiğiniz zaman bu sevgiyi ve hayatınızı başkalarıyla paylaşmaya da hazır olabilirsiniz. Kendinizi sevmek size başka birisini, ailenizi, komşunuzu, ülkenizi ve diğer bütün insanları sevmek için gerek duyduğunuz enerjiyi sağlayan bir kaynaktır. Şu anda dünyamızda uyum ve barış eksiktir. Yeniden uyum ve barış içinde yaşamaya karar vermeliyiz. Bu görevi üstlendiğimizde başlangıç noktamız, hayatımızda uyumu ve barışı ortaya koymak olmalıdır. Evliliğimize, ailemize ve çevremizdeki kişilerin hayatlarına bir uyum getirmek atacağımız ilk adımdır. Bu düşünce tarzına sahip olup onunla hareket ettiğimizde daha uyumlu ve huzur dolu bir dünyanın temellerini atmamız kolaylaşacaktır. Bireysel dairede başlayan bu uyum zamanla adım adım bütün Dünyaya yayılacaktır. Bu düşünce tarzına sahip olduğunuzda dünyanın barış ve huzur dolu olmasına ciddi katkılarda bulunabilirsiniz. Eğer güzel düşünmeyi ve güzellikler görmeyi hayatınızın bir parçası haline getirirseniz hayatınız coşku ve mutluluk dolu olacaktır. Kaynak: Masaru Emoto, Sudaki Mucize, Arıtan Yayıncılık, 2009