SUBAT2021 Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Vazgeçmek
Vazgeçmek "Özgürlüğün yolu vazgeçebilme yeteneğinden geçer." (Emil Michel Cioran) Vazgeçmemenin genel geçer değer olduğu yaşamda yeri geldiğinde vazgeçmek, vazgeçebilmek de gerekiyor. Üstelik vazgeçmek öğrenilebilecek bir davranış. Özgürlüğünüzü kısıtlayan, başarı ve mutluluğunuzu tırpanlayan karar ve davranışlarınızdan vazgeçmek hayatınızın istediğiniz gibi şekillenmesini sağlayacaktır. Özgürlüğünüze, mutluluğunuza ve başarınıza sahip çıkmanın yollarından biri, bazen bir şeylere sahip çıkmamaktır, gözden çıkarmak, geride bırakmaktır. Böyle davranmak aslında alışık olduğumuzun tersidir. Biz, daha çok elde ettiğimiz her şeyi korumak ve onları asla bırakmamak düşüncesiyle yetiştirildik. Bulduğumuz her şeyi asla elden çıkarmamaya odaklandık. Ve eğer öyle kalmaya devam edersek, hayatımız, eski ama kullanışlı olmayan duygularla, düşüncelerle, alışkanlıklarla, ilişkilerle, görev tanımlarıyla, sosyal rollerle ve daha fazlasıyla dolup taşacaktır. Bazen çok küçük şeyler ayaklarımıza dolanır. Bu bazen kendimizle ilgili ön yargılarımızdır. Bu ön yargılar bazen olumlu ama çoğunlukla olumsuzdur ve bize engel olur. Bu bazen şirketimizde elde ettiğimiz bir pozisyondur; kaybetmekten korkar, risk almaz ve kendi kaderimizi belirlemekten çekiniriz. Bu bazen bize zarar veren bir arkadaş yahut başka bir yakınımızdır; düzeleceği de, değişeceği de yoktur ama biz umut edip dururuz. Bu bazen bize vaat edilen bir hayaldir. Bu hayalin pek uzakta olduğunu anlar, hatta bazen gerçekleşmeyeceğini hisseder ama onun bizde yarattığı duyguları, bir hayale inanmanın heyecanını yitirmekten korkarız. Bu bazen paradır, lükstür, konfordur. Bir kere elimizden kaçırırsak elde edemeyeceğimizi düşünür, biriktirmiş olmak için biriktirir, ondan yararlanmayı unutur, sadece bir köşeye yığarız. Vazgeçemediğimiz fikirler, alışkanlıklar, ilişkiler, itibar, duygularımız ve daha pek çok şey sonunda fakirleştirir bizleri. Bir bakmışız ki hayat avucumuzdan kayıp gitmiştir, zaman akıp geçmiş ve biz öylece kalakalmışızdır. Aynı sorunlarla boğuşmuş, onlarca fırsat kaçırmış, yeni deneyimlere kapamışız kapıları ve aynı suda çok yıkanmışızdır. Ve vazgeçmeye vazgeçmeye görmüşüzdür ki, tüm biriktirdiklerimiz, atamadıklarımız, kıyamadıklarımız ne varsa vazgeçmeye vazgeçmeye sonunda hayatımız olmuştur. Yani sahip olduğumuz her şey bize sahip olmuştur. Özgürlüğümüze, mutluluğumuza, başarımıza ve dahası kendimize sahip çıkmak istiyorsak bazen bir şeylere sahip çıkmamalı, vazgeçmeyi bilmeliyiz… Bağlanmak, insanın doğasında var. İnsanoğlunun çektiği acıların en büyük kaynağının bağlanma alışkanlığı olduğunun altını çizen Buda, mutluluğun anahtarını “vazgeçmeyi öğrenmek” olarak gösteriyor. Peki, vazgeçmek öğrenilebilir mi? Vazgeçmenin ilk adımı, bağımlı olduğumuz ya da bağlı hissettiğimiz şeyleri dikkatli ve etraflıca incelemekten geçiyor. Bu kişiler ya da alışkanlıklar, gerçekten içimizdeki boşluk hissini dolduruyor mu? Kendimiz dışındaki bazı kişilerin ya da bağlandığımız şeylerin mutluluk getireceğini düşünmek aslında büyük bir aldatmaca. Vazgeçebilmek için yapmamız gereken tek şey, bağımlı olduğumuz şeylerin çevresindeki sanal baloncuğu patlatmak ve bırakmaya karar vermek. Bir sonraki adım, vazgeçmek istediğimiz herhangi bir şeyden ayrılırken karşı karşıya kalabileceğimiz boşluk duygusuyla yüzleşmek. Bunu yapmak büyük bir cesaret istiyor, ancak sonuç kesinlikle bu riski almaya değer. İçimizdeki boşluğu doldurmanın tek yolu ise sevgiyle sarmalanmaktan geçer. Sadece kendimizden alabileceğimiz bu sevgi, vazgeçmemizi kolaylaştırır ve hayatımıza daha sağlıklı alışkanlıkları sokabilmek için yer açmamıza yardımcı olur. Set Godin’e göre, Vince Lombardi’nin “pes edenler asla kazanamaz ve kazananlar da asla pes etmez” sözü kötü bir tavsiyedir. Kazananlar da pes ederler, vazgeçerler. Sadece doğru şeyden doğru zamanda vazgeçerler. Çoğu insan vazgeçer. Sadece bunu başarılı bir şekilde yapamaz. Hayatınızda yanlış olandan vazgeçin, doğru olanda ısrar edin ya da ikisinden birini yapacak cesareti gösterin. Çoğu insan size, daha çok gayret göstererek, daha fazla vakit harcayarak, daha çok eğitim alarak ve fazla çalışarak sebat etmeniz gerektiğini söyleyecektir. Bir de “asla vazgeçme” diye sıkı sıkı tembih edeceklerdir. Ama eğer başarı için yapmanız gereken tek şey vazgeçmemekse o halde neden sizden daha az motive olmuş şirketler de başarılıdır. Neden daha az yetenekli insanlar da kazanır? Vazgeçmek elbette zordur. Vazgeçmek, asla dünyanın birincisi olamayacağınızın farkına varmanızı gerektirir, en azından o işle ilgili olarak. Dolayısıyla, bunu itiraf etmeden, bir kenara bırakıp sıradanlıkla sabitlenmek daha kolay gelir. Dünyanın en iyisi olmayı başaramamanızın çeşitli sebepleri vardır: - Zamanınız tükenir (ve vazgeçersiniz) - Paranız tükenir (ve vazgeçersiniz) - Korkarsınız (ve vazgeçersiniz) - Ciddiye almazsınız (ve vazgeçersiniz) - İlginizi ya da şevkinizi kaybedersiniz ya da sıradan olmaya razı olursunuz (ve vazgeçersiniz) - Uzun vade yerine kısa vadeye odaklanırsınız (ve kısa vadedeki sizi zorladığında vazgeçersiniz) - Dünyanın en iyisi olmak için yanlış şeyi seçmişsinizdir, çünkü kabiliyetiniz yoktur (ve vazgeçersiniz) Vazgeçmek bazen iyidir. Eğer çıkmaz bir yolda ilerliyorsanız bırakmalısınız. Eğer bir uçurumla karşı karşıya kalırsanız bırakmalısınız. Eğer üzerinde çalıştığınız proje sonundaki ödüle değmeyecekse bırakmalısınız. Eğer doğru projeleri bulmak istiyorsanız hiçbir yere gitmeyen projeleri bırakmalısınız. Stratejik vazgeçme, elinizdeki seçeneklere bakarak aldığınız bilinçli bir karardır. Eğer kör bir uçta olduğunuzu fark edip de bunun yerine şimdi nelere yatırım yapıyor olabileceğinizi düşünürseniz, vazgeçmek sadece makul bir karar olmakla kalmaz aynı zamanda da akıllıca olur. Vazgeçmek akıllıca bir seçim olduğu kadar, başarısızlıktan kaçınmak için de iyi bir yol olabilir. Vazgeçmek, başa çıkmaktan daha iyidir, çünkü vazgeçmek sizi başka bir şeye yönelmek üzere özgür bırakır. Aslında kısa vadeli bir strateji olarak vazgeçmek kötü bir fikirdir. Uzun vadede vazgeçmek ise mükemmel bir fikirdir. Uzun vadede büyük potansiyeli olan bir şeyi, sırf anlık strese dayanamayarak asla bırakmayın. En azından eğer vazgeçmeyi ya da vazgeçmemeyi değerlendirmeye başladıysanız bile başardınız demektir. Vazgeçmenin üzerinde odaklanma ve gözden geçirmeye değer olduğunu düşünmek dünyanın en iyisi olmanın ilk adımıdır. Ne zaman vazgeçeceğinize önceden karar vermek te çok önemlidir ve iyidir. - Vazgeçmek, neler olabilirdi diye düşünerek hüsran dolu hayallerle yaşamak değildir. - Vazgeçmek, başka birisinin hatalı olduğundan kesinlikle emin olmak değildir. - Vazgeçmek, hayali bir yeni zaferin sıcaklığıyla ısınırken, bir hayal kırıklığının küllerine bağlı kalmak değildir. - Vazgeçmek, eski bir soruna endişe içinde yeni bir çözüm aramak değildir. - Vazgeçmek, beklentilerini düşürmenin ağırlığıyla yaşamak değildir. - Vazgeçmek, geçmiş bağlılıklarınızı anımsatarak acı verenlerden ve yerlerden kaçınmak değildir. - Vazgeçmek, bir şeyi geride bırakmakla ne kadar doğru bir şey yaptığınıza kendinizi inandırmak zorunda olmanız değildir. - Vazgeçmek sizin savlarınıza hak verecek birisini umutsuzca aramak değildir. - Vazgeçmek, kendinize güvenme çabasıyla zihninizde konuşmaları prova etmek değildir. Kaynaklar: www.kigem.com/vazgecmeyi-ogrenin-cunku.html www.uplifers.com/birakma-sanati-vazgecmeyi-ogrenmek/ Dip, Seth Godin, Profil Yayıncılık, 2015 Vazgeçebilmek, Guy Finley, Destek Yayınları, 2018