TEMMUZ2022 Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Sorumluluk Yasası
İç huzura kavuşmak için evrenin genel yöneticiliğinden istifa etmeliyiz. (Larry Eisenberg) Sorumluluk, bir insan ya da durum karşısında uygun tepkiyi gösterme becerisidir. Zorluklar onlara nasıl tepki vereceğinizi görmek için evren tarafından karşınıza çıkarılır. Sorumluluk alabileceğinizi kanıtlamak size kalmıştır. Kendi ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorsanız, yaşamda önemli sorumluluklar da alamazsınız. Duygusal durumunuzun ve ruhunuzun da bakıma ihtiyacı vardır. Bedeninizle de ilgilenmeniz gerekir. Önce kendinize özen göstermelisiniz. Böylece başkalarına yardımcı olabilecek bir duruma gelebilirsiniz. Evrenimizi büyük bir yapboz gibi düşünün. Bu yapbozda herkesin dolduracağı eşsiz bir yer vardır, sadece o insanın doldurabileceği eşsiz bir parça. Mucize şu ki yapbozdaki yerimizi bulduğunuz zaman birbirimize güçlü bir şekilde hizmet ediyoruz. Her insan yapbozun parçaları gibi bütünü oluşturmada görev almaktadır. Ve aldığı görev neticesinde belli vazifeleri ve sorumlulukları da yüklenmektedir. Bir kez sorumluluk sınırlarımızı oluşturduğumuzda, görevimiz olanın tüm sorumluluğunu üstlenebilir ve görevimiz olmayanı bırakabiliriz. Böyle yaparak ta başkalarını desteklemekten daha çok zevk alır ve daha uyumlu bir işbirliği içeren ilişkiler yaratırız. Birlikten kuvvet doğar. Hiç kimse herkesten daha akıllı ve kuvvetli olamaz. Birlikte çalışarak zor ya da olanaksız görevleri başarabiliriz. İnsanların farklı sorumluluk düzeylerinde birlikte çalıştıkları her işte bazıları daha öne çıkabilirler ama o insanlar da başka insanlar tarafından desteklenmektedir ve bu destek olmasa onların çabaları verimsiz olurdu. Saygılı, duyarlı ve sorumlu davranacağına güvenilen öğrenciler, öğrenci temsilcisi seçilir. Çalışanlar sorumluluk alıp olası sorunların üstesinden gelebileceklerini kanıtlayınca terfi ederler. Başkalarını desteklemek için duyduğumuz güçlü bir istek ve verme duygumuz ile hem kendimizi hem de hizmet ettiklerimizi zayıf düşürecek aşırı işbirliği yapmış oluruz. Daha sonra bu işbirliği daha da artarak aşırı özveriye dönüşür. Başka insanların hayatları üzerinde saplantılı bir şekilde odaklanarak hiçbir şey almadan sürekli veririz. Bu duygu, bizi başkalarının kendi davranışlarından ders almalarına izin vermek yerine, onların hatalarını tamir etmeye çalışmaya kadar götürür. Kendimizle, diğer insanlarla ve koşullarımızla olan ilişkilerimizde, kendi denge noktamızı keşfetmeye, kendi uygun sorumluluk düzeyimizin sınırlarını belirlemeye ve tanımaya, değerlerimizin, ihtiyaçlarımızın ve önceliklerimizin diğer insanlardan çok farklı olabileceklerini görüp kabul etmeye ihtiyacımız vardır. Spiritüel güçler bir işi düzgün yapabileceğinize inandıklarında onun sorumluluğunu size verirler. Hayatta spiritüel sorumluluklar aldığımız belirli zamanlar vardır. Bunlardan biri dünyaya bir çocuk getirmektir. Sizin ve bebeğin yüksek benliği bunu kabul etmiştir. Engelli bir çocuğun anne babası olmanız, sizin daha fazla sorumluluk almanıza neden olacaktır. Bu da daha fazla gelişme fırsatına sahip olmanızı sağlayacaktır. Spiritüel gelişiminiz bu durumda nasıl tepki göstereceğinize bağlıdır. Bakımını üstlenmeniz için size verilen her şey ve herkes sorumluluğunuzdur. Bu durum karşısında sorumluluğunuzu yerine getiremezseniz sahip olduğunuz sorumluluklar sizden alınır ve başka bir zamanda yeniden karşınıza çıkabilir. Doğru bir tutumla yapmadığınız bir şeyi, tutumunuz değişene kadar yapmamalısınız. Sorumluluklarınızı yapmaktan gerçekten keyif almalı ve bütünün akışı için önemli olduğunu bilmelisiniz. Sorumluluklarınızı yüklenmekten asla korkmayın, tam tersi bunu yaparken bilgelik ve kişilik açısından gelişin. İlahi planda, size asla dayanabileceğinizden daha fazlası verilmez. Her sorumluluk sizi biraz daha geliştirir ve olgunlaştırır. Sorumlulukların amacı size yük yükleyip ezilmenize neden olmak değil, gelişmenize yardımcı olmaktır. Size verilen sorumluluklara kızıp gücenmek yerine şükran duyunuz. Bunları omuzlayabilecek kapasitede olmasaydınız hiçbiri size verilmezdi. Sorumluklarınızı yük olarak değil, güç olarak algılayınız. (Quan Yin) Önemli bir projeye başladığınızda ya da büyük bir iş girişiminde bulunduğunuzda birçok ruh verdiğiniz kararlardan etkilenecektir. Büyük bir sorumluluk aldığınız için, zorlukların karşısında kararlılıkla durabiliyorsanız spiritüel gelişiminiz de hızlanacaktır. Sorumluluklar insanı onurlandırır. Spiritüel açıdan daha büyük şeylere hazır olduğunuza işaret eder. Çok küçük çocuklar dışında hiç kimse adına sorumluluk yüklenemezsiniz. Her birey kendi duygularından ve kaderinden sorumludur. Hiç kimsenin yükünü onun adına sırtınızda taşıyamazsınız. Aksi takdirde o kişinin gelişimini önlersiniz. Sizin sorumluluğunuz başkalarına destek olmak, güç vermek ve sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda onları cesaretlendirmektir. Başka insanların yükünü sırtımızda taşıdığımızda, kararlarının sorumluluğunu üstlendiğimizde ona saygısızlık etmiş oluruz, onların en yüksek gelişim seviyesine ulaşmalarına engel oluruz. Sonuçta, kendi yaşamlarının üstatları haline gelmelerini engelleriz, onların ve dünyanın evrimini yavaşlatırız. Gerçek sorumluluk, çevrenizdeki insanların, çiçeklerin, ağaçların, hayvanların ve dünyanın ihtiyaçlarına karşılık verebilme becerisidir. Evrimleşmiş bir varlık, evrendeki her canlıya şefkatle yaklaşır. Sorumluluk yasasını anladığımızda başkalarını suçlamayı ve kendi hislerimizi onlara yansıtmayı bırakırız. Hayatımızda yaşanan her şeyin, kapıldığımız her hissin, duygunun ve düşüncenin sorumluluğunu tamamen üzerimize alırız. Karşılaştığımız şeyleri ne kadar iyileştirirsek, tercih ettiklerimizi ifade etmede o kadar net oluruz, çünkü başka şeyleri kullanmak için gereken enerjiyi serbest bırakmış oluruz. Hayatımızda başımıza gelenler bizim suçumuz değildir, ama bizim sorumluluğumuzdadır. Kişisel sorumluluk kavramı, söylediğimiz, yaptığımız ya da düşündüğümüzün ötesindedir. Hayatımızda yer alan diğer herkesin dediklerini, yaptıklarını ve düşündüklerini de içerir. Yaşamımızda meydana gelen her şeyin sorumluluğunu tamamen alırız, o zaman herhangi bir kişi bir sorunu su yüzüne çıkardığında, o bizim de sorunumuz olur. Tüm yapabileceğimiz onun sorumluluğunu almak, yani onu kabul etmek, ona sahip çıkmak ve onu sevmektir. Bir üstat olaylar karşısında şu soruları sorar: Bunun yaşanmasını nasıl sağladım? Evrene hangi düşünceleri ya da hisleri gönderdim? Geçmişte bu durumu yaratacak hangi eylemlerde bulundum ve hepsinden önemlisi bir şeyleri nasıl değiştirebilirim? Hayatınızın sorumluluğunu üstlendiğinizde siz de bir üstat olursunuz.