MAYIS2019
Gülhan Berkman Yakar
Henüz Vakit Varken
Kimi zaman, sezgilerimi harekete geçirmek ve içinde bulunduğum ruh halini anlamlandırmak için, kendi kendime küçük bir oyun oynarım. Hiçbir ön hazırlık olmadan ve o anda raftan rastgele çekip seçtiğim bir kitabın, herhangi bir sayfasını aniden açar ve okumaya başlarım. Çoğu zaman da sayfayı açmadan önce, duruma ilişkin bir soru sorarım. Okuduğum sayfadan bir kelime veya bir cümle soruma yanıt olur ya da bir çağrışımla düşünmeye başlarım.
İşte tam da böyle bir durumda geçtiğimiz ay, yine bu oyunu oynadım -hatta tarihi de rahatlıkla söyleyebilirim- 17 Nisan akşamıydı, içimde bir sıkıntıyla gözümü kapadım ve kitabı seçtim. Bu kez Yapı Kredi Yayınlarından çıkan( Doğan Kardeş- Seçme Şiirler) Nazım Hikmet’in “Henüz Vakit Varken Gülüm” adlı kitabını elimde buldum. Heyecanlandım, çünkü şiir kitabı olması oyunu çok daha ilham verici hale getirebilirdi. Tekrar gözlerimi kapadım ve açtığım sayfada, usta şairin elimdeki kitaba ismini veren şiirini, karma karışık duygular içerisinde okumaya başladım;
“ Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli,
incecikten bir yağmurla karışarak…”
Bir gün önce Notre Dame Katedrali yanmış ve ben bu muhteşem şiiri okuyorum... Ne diyebilirim ki ? Yıllar öncesinden usta şair en güzel şekilde anlatmış işte; hem mecazi hem de gerçek… Hep söylerim, insanlık tarihinde, geleceği önceden anlayan veya tasarlayan her zaman, sanatçılar olmuştur.
Okuduğum şiirin bende yarattığı o ilk sarsıntıyı atlattıktan sonra, sordum kendime ;
- Şu anda yaşamımda neyi önemsiyorum? Neleri es geçiyorum?
- Henüz vakit varken neleri önemli ve öncelikli listeme almam gerekiyor?
- Ne yapacağım? Nerede? Kimlerle? Ve bu nasıl mümkün olacak ?
- Sırasıyla ilk yirmi dört saat, bir hafta, bir ay ve bir yıl içerisinde bu listeye ilişkin aksiyon planım ne ?
Bu sorularla kendi buzdağımın altına baktım. Hep ertelediklerimi su yüzüne çıkarttım ve bir ucundan başladım, henüz vakit varken…
Nazım Hikmet’in bu güzel şiirinin devamından bir bölüm de sizin için seçmiş olayım;
“Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
Şu Mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz
söğütlerin altından , gülüm,
Islak salkımsöğütlerin…”
Sevgiyle Kalın.