KASIM2019 Gülhan Berkman Yakar
Baş ve son
Evvel zaman içinde, bir varmış bir yokmuş, diye başlar hikayeler, aynı, gerçek hayatta olduğu gibi… Bir baş bir de son var o kesin de… Arasını doldurmak, yani hikayesi size kalmış… İster rüzgar olup esersin, istersen yağmur olup ıslatırsın ortalığı, ya da güneş gibi parlarsın… İnancınıza bağlı olarak, bu aralıkta ne yapacağınız her ne kadar “kader” başlığı altında yazılı olsa da, seçimleriniz hikayenin akışını değiştirecektir elbette. Logo Terapi’nin kurucusu Viktor Emil Frankl’a göre; “yaşam, her koşulda, hatta en kötü koşullar altında bile, potansiyel olarak vardır. İnsan karşılaştığı her türlü koşulda tavrını ve kendi yolunu seçebilir, bu insandan alınamayacak tek özgürlüktür. ” Nitekim kendisi Auschwitz’de esir olduğu dönemde bir psikiyatr olarak gözlemledi ve insanın direnip mücadele ederek, her türlü kötü koşula göğüs gerebileceğini yaşayarak öğrendi. Böyle bir durumda kişinin hayata asılması için, yaşamı ve ölümü anlamlı kılacak bir nedeni, uğruna yaşayacak bir şeyi olması gerektiğini en derinden deneyimledi. Kariyeri boyunca topladığı tüm teorilerini araştırmalarını kapsayan ve yayımlanmaya hazır olan müsveddeleri yok edilince hepsini baştan yazmak o ortamda kendisinin yaşam amacı oldu. Yıllarca ve özellikle tifüse yakalandığında bile bulabildiği her türlü kağıda kayıp çalışmasının bazı önemli detay ve parçalarını ekledi.Sorunlarla yüzleşen ve amaçlarını eyleme dönüştüren Frankl, yaşlılığında geçmişine huzurla bakabildi. Yaşamlarında anlamsızlık duygusu ağır basan kişiler, uğruna yaşamaya değer bir anlam bilincinden yoksun olduklarından, iç dünyalarında oluşan boşluk hissi, yani “varoluşsal boşluk ”duygusuna kapılmış olurlar der Frankl, Tutumlarınız kişisel tercihlerinizin bir sonucudur, bir insanın fiziksel sınırlamalarının ötesine uzanır diyerek bu bağlamda dokuz temel öğreti sunar. Umudunuz olsun. Koşullarınızı her zaman değiştiremezsiniz, ancak ortaya çıkan durumdaki tavrınızı her zaman seçebilirsiniz. Durumu değiştiremezseniz, o zaman kendinizi değiştirmek zorundasınız. Nedeninizi bilin. Kendinize sorun, varlık sebebiniz nedir Siz neden varsınız bu dünya üzerinde?( Her gün erkenden kalkıp neden işe gittiğinizi ve neden burada olduğunuzu sorabilirsiniz ) “Nedeni olanlar neredeyse her zaman ‘nasıl?’ sorusuna cevap verir. Ağlamayı öğrenin. Gözyaşları zayıflık belirtisi değildir. Kırılmaktan korkmayan bir ruhtan çıkarlar. Kalabalığın bir parçası olmayın. Herkesin yaptığı şeyi yapmak bazen bir tür çılgınlıktır. “Anormal duruma anormal tepki vermek normaldir.” Duygu ile yaşamayın. Size sorduğu sorulara nasıl cevap verdiğinize bağlı olarak hayata bir anlam verebilirsiniz. Hayat, her insana meydan okuyor aslında. Bu duruma insan da kendi eylemleriyle cevap verebilir ancak. Nezaketli olmak çok önemlidir. Nezaketin bir amacı vardır. Her gün yüzlerce küçük fedakâr eylem gerçekleştirme fırsatınız var. Bu eylemler hayatlarınızı anlam ile doldurur. Kendinizin ötesine bakın. Kendi sınırlarınızı aştığınızda gerçek anlamı bulabilirsiniz. Bir kişi kendini bir amaca yönelttiğinde kendini daha çok unutur ve o kadar da büyür. Başkalarının acısını hissedin. Birilerinin problemi alakasız gibi görünse de, acı çekmek zordur. Ne olursa olsun, yaşadıkları sizin için bu kadar trajik olmasa bile, diğerlerinin acıları için empati kurabilirsiniz. Hayat belki şu an zor ama değişebilirsiniz. Anlam, sevgi ve amaçlarla dolu anlamlı bir hayat yaratabilirsiniz. Sizin hayatınız ve sizin hikayeniz, başlangıç ve sonun arasını en anlamlı şekilde doldurmanız dileğiyle, Sevgiler...