ARALIK2016 Günter Soydanbay
İzmir'in geçmişini onurlandırmak
Seneler önce, Toronto’ya ilk ayak bastığımda, bir mekan dikkatimi çekmişti: Honest Ed’s (Dürüst Ed’in İndirim Mağazası). Koskocaman bir şehir bloğunu kaplayan dev gibi bir dükkan düşü nün. Cephesinde tam 23 bin ampul yanıyor! Bina, sirklerde görmeye alışık oldu ğumuz göz alıcı tabelalarla süslü. Camlarında birbirinden gırgır sloganlar yazılı: “Gir içeri. Kaybet kendini.” “Çalışanlarımızdan yardım beklemeyin. Onlar da alışveriş yapmakla meşguller.” “Yok artık. Bir adam bu kadar da ucuzla maz!” İçerisi tam bir ana baba günü. Renkler, sloganlar, ışıklar, telaşla ucuz mallara saldıran insanlar. Honest Ed’s’in sanat terminolojisinde tam karşılığı kiç. Öte yandan, 70 yaşındaki bu mağaza Toronto’nun bir simgesi. Filmlere, dizilere mekan olmuş. Hakkında şarkılar, oyunlar yazılmış. Dükkanın renkli kişiliğe sahip kurucusu Ed Mirvish vefat ettiğin de şehirdeki bayraklar yarıya indirilmiş. Doğumgünü kentte Ed Mirvish Günü ola rak ilan edilmiş. Yakında Honest Ed’s’in bulunduğu alana gökdelen yapılacak. Ama çok hızlı bir değişim geçiren Toronto, bu tarihi ve kültürel bir değerini unutmamaya kararlı. Bu ay bir şehrin geçmişini nasıl onurlandırdığına bakacağız. Daha önce de bahsettiğimiz üzere Toronto, dünyanın en çok göç edilen ülkelerinden Kanada’nın, en çok göç çeken kenti. Şehrin nüfusu aynı İzmir’de olduğu gibi son 50 yılda beşe katlanmış! Sokaklarda, Toronto’da doğmuş insana rastlamak zor. Böylesine hızla değişen ortamlarda, kültürlerin bazı çıpa lara ihtiyacı olur. Aksi durumda kentler geçmişini unutur, kaotik şekilde bir sağa bir sola savrulur. Toronto’yu yönetenler, bu ciddi tehlikenin farkındalar. Bu yüzden kentin yeni sakinlerinin, Toronto’nun geçmişine damga vurmuş simgesel isim ve mekanlar hakkında bilgilendirilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Bakın Honest Ed’s’in kapanıyor olmasını nasıl bir eğitim fırsatına çevirmişler. Toronto’da toplu taşımadan TTC isimli kurum sorumlu. TTC, hem operasyonel hem de estetik sorunlar yüzünden sürekli hemşerilerinin sert eleştirilerine maruz kalmakta. Birbirinden farksız ve karakter siz metro istasyonları, bulundukları semte özel hiçbir özellik taşımamakta, dolayısıyla kamusal alanları monotonlaş tırmakta. TTC bu özensizliğe son vermek istemiş. Ve bir gecede, Honest Ed’s’in karşısındaki Bathurst isimli bakımsız ve renksiz metro istasyonunu popart enstalasyonlar sayesinde Ed Mirvish’i onurlandıracak şekilde baştan yaratmış. İlk olarak durağının içindeki ve dışındaki tüm işaretlendirme sistemleri sökülmüş. Yerlerine, Mirvish’in el yazısından esin lenerek üretilmiş rengarenk tabelalar takılmış. Daha sonra durağın dört köşesine, Honest Ed’s’in meşhur cinaslı espri anlayışını yansıtan sloganlar asılmış. Bir slogan, metronun College ve University isimli iki istasyonuna gönderme yaparak, “Trenlerimiz o kadar zeki ki hem koleje hem de üniversiteye gidiyorlar.” diyor. Bir başkası, Honest Ed’s’in yılbaşı ritüeli olan halka bedava hindi dağıtmasından yola çıkarak, “Belki artık bedava hindi dağıtamayacağız. Ama yılbaşı günü bedava biletiniz bizden” diyerek yaklaşan promosyonun tanıtımı yapıyor. Bathurst durağının adı şimdilik geçici olarak Honest Ed’s istasyonu olarak değiştirilmiş. Son olarak da bu yapılan ler, ciddi bir sosyal medya kampanyasıyla desteklenmiş. Bu sayede Toronto’ya yeni taşınmış, Honest Ed’s’in ne olduğu veya Ed Mirvish’in kente ne faydaları dokunduğu konusunda en ufak bir bilgisi olmayan insanlar, kentin geçmişi hakkında hem bilgilendirilmiş hem de eğlendirilmiş. Zaten bu yaklaşıma da edutainment (education + entertainment) denmekte. Sadece fiziksel olarak değil, aynı zaman da kültürel ve psikolojik anlamda eskisini yık, yenisini yap yaklaşımını, heryerde olduğu gibi İzmir’de de gözlemleyebiliyoruz. Halkının yarısı başka şehirde doğmuş bir kentin, her fırsatta, sakinlerini, geçmişi ve kültürel değerleri hakkında eğitmesi gerekmekte. 2017’de İzmir’de de Honest Ed’s İstasyonu gibi edutain ment girişimleri görmek ümidiyle. Yeni yılınız kutlu olsun.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.