OCAK2022 Pınar Tekeş
2022’ye başlarken ben’e ulaşmak
2022’ye Başlarken Ben’e Ulaşmak Kendinize ulaşmak için hangi arayış yollarından geçtiniz? Veya hala geçiyorsunuz? Kurslar, eğitimler, kitaplar hep yol haritamız olarak kullanmaya çalıştığımız ve bulmak konusundaki uğraşımızı kendimize ispatlamaya yarayan kanıtlarımız. Bak görmüyor musun, kendim için neler yapıyorum? Eğitimler alıyorum, seminerlere katılıyorum. Spora yazıldım, nefes çalışması yapıyorum. Kimlik şahane, toplumsal varoluşu destekler nitelikte. Bu kişi kendine ulaşmak için neler yapıyor sorusunun cevabını doldurabilecek kapsamlı bir veri. Peki gerçek bu mu? Sonbahardan beri gerçekleştirdiğim danışmanlıklardaki ortak nokta; kişilerin kendiyle ilgilendiğini zannedip bırakın hayatının merkezine kendilerini koymayı, tam olarak hayat çemberlerinin dışında durarak bakmalarıydı. 19 Aralık’ta girdiğimiz Venüs Retrosunun da ayak sesleriydi aslında kendiliğinden oluşan ortak gündem. Ocak sonuna kadar da kendimizi, öz değer duygumuzu fark etmemiz için elinden geleni yapacak gibi duruyor. İnsanın ilk görevi kendi olmak. Sizce bunu ne kadar başarıyorsunuz? Sorularla fark etme çalışmasıyla başlayalım mı yeni yıla? - Hayatınızın neresindesiniz? - Hayatınız iç içe geçen çemberlerden oluşsa kendinizi kaçıncı çemberde konumlandırırsınız? - Aslında tüm çemberlerin dışından içeriye bakıyor gibi hissettiğiniz zamanlar oluyor mu? - Hayatınızın merkezine diğerlerini değil de kendinizi koysanız bencil mi hissederseniz? Bu size ait bir inanç mı yoksa ebeveynlerinizden kalan bir yük mü? Siz büyürken bu konularla ilgili neler, hangi tonlarda söylendi? - Bu size nasıl hissettiriyor? - Kendinizi sorumluluk sahibi biri olarak tanımlar mısınız? Cevap evetse şimdi şunları yanıtlayın: Üstlendiğiniz sorumluluklar kendinize mi ait? Diğerlerine mi ait? Sadece kendi sorumluluklarınızı yerine getirseniz en kötü ne olur? Sizin açınızdan neler değişir? Bu nasıl hissettirir. Cevap hayırsa şu sorulara göz atın: Sorumluluğun ne demek olduğunu biliyor musunuz? Kendi sorumluluğunuzu üstlenseniz bu sizi nasıl biri yapar? - Başkalarının sorumluluklarını üstlenmek, her şey, herkes için kendini feda etmeye çalışmak aslında sevilme, takdir görme, beğenilme, onaylanma, ait olma ihtiyacınızın bir bir sebebi mi? - Yoksa tüm bunların yanı sıra aslında çok derinlerde sakladığınız, kendinizden bile gizlemeyi başardığınız bir gerçek mi var? Kendinize ulaşmayı ertelemek için bahane mi diğerleri? - Buna evet diyecek cesareti bulabildiniz mi? Evetse, devam edelim. Kendinize ulaşamanın sebebi büyümekten korkmanız olabilir mi? Nee, ben kaç yaşındayım biliyor musun dediğinizi duyar gibiyim. 30, 40, 50, 60, 70 fark etmez. İçinizdeki o minik çocuğu orda sakladınız mı? Yoksa büyümesine izin mi verdiniz? Evetse kısa bir farkındalık değerlendirmesi yapmış oldunuz. Sakladıysanız haydi, büyütme zamanı. Onu o çemberlerin an ortasına, tam merkeze koyma zamanı. Bencil, egoist hissetmeden, kendinizi keşfetmenin zamanı. Yeni bir yıla başlamak için bundan daha harika bir fırsat olabilir mi? Sınırlarınız olabileceğini fark edeceğiniz; sınır koyma ile sınırlandırılmanın arasındaki farkını öğrenip yepyeni bir yılı yaşamaya başlamak. İhtiyaç duyulmaya ihtiyaç duymak için kendi ihtiyaçlarını yok ettiğini görmek. Kabul görme zorunluluğuna son verip kendini tüm yönleriyle; iyi kötü diye yargılamadan kabul etmek. Hayat deneyimini reddetmeden, ruhunu genişletmek. Her şeyi kontrol altında tutma zorunluluğu olmadan hayata güvenmek. Değerli olduğunu hissetmek için sürekli kendinden vermek gerekmediğinin farkına varmak. Son bir soru; hayatta en az kime şefkat gösteriyorsunuz? Bakın bakalım bu kendiniz mi? Öyleyse yeni yıla hem bunu hem de yukarıda çıkanları değiştirmek niyetiyle başlayalım mı? Biz niyetimizi koyalım, çabamızla destekleyelim, gerisi zaten gelecektir...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.