KASIM2019 Reşat Kutucular
Çarpık haber kirliliği
Bu yazıyı 27 Ekim Pazar öğlen 12:05’te yazmaya başladım. Siz bu yazıyı okuyor olduğunuzda kim bilir ülke hangi gündemle çalkalanıyor olacak. Tahmin etmek mümkün değil. Ama bugün benim derdim ve gündemim çok net: Artık tahammül edilmez hale gelen çarpık haber kirliliği ile nasıl başa çıkarız? Kendimizi bu pisliklerden nasıl koruruz? Dahası post truth dünyasında her şeye rağmen “gerçeği” nasıl zinde tutabiliriz? Bu konuda neden bu kadar heyheylendiğime gelince… Urla’da evde sakin sakin oturuyordum. Basit günlük işlerle meşguldüm. Hafta sonuydu, masanın üzerinde okunmayı bekleyen kitaplar öylece duruyordu. O telefonumu elime almayaydım iyiydi. Önce yazar Aslı Erdoğan’ın vermediği bir demeç üzerinden Twitter’da linçine denk geldim. Sonunda haber kaynağı T24 haber için yazardan özür dilese de olan olmuştu. Bütün o nefret söylemi kurgu bir haber üzerinden internete boca edilmişti. Bu geçti. Bu sefer karşıma son derece indirgemeci ve öznel görüşlerle yüklü bir İzmir eleştirisi çıktı. Güya Brandy Taylor isimli bir Kanada vatandaşı, güya Network Exchange isimli şirketi için İzmir’de yatırım olanaklarını araştırıyordu. Ancak “İzmir’li işadamlarını tembel bulduğu için bu kentten bir şey olmaz” diyor, Bursa ve Ankara’daki fırsatlar için uğraşacağını söylüyordu. Neresinden tutsanız elinizde kalan ve Medya Ege internet sitesinde yer alan bu haber sahte gibi duruyordu. Fakat gelin görün ki altı yedi saatte Ekşi sözlükte üzerine 15 sayfa yorum yapılmıştı. Gerçek veya değil “kurgu haber” artık arzu edilen etkiyi yapmıştı. Paylaşan site tık almış, haber viral olmuş ve hararetli bir “İzmir’li işadamı” tartışması ateşlenmişti. Muhtemelen ne öyle bir demeç ne de öyle bir “yatırımcı” vardı. Meğer insanların içlerinde tuttukları İzmir üzerine söyleyecekleri ne çok şey varmış! Bu sabah da İz Gazete’de şöyle bir başlığa denk geldim: “İzmir, konut fiyat artışında dünya ikincisi” Konut satışlarını ve fiyat endekslerini aylık olarak izleyen biri olarak haberi şaşırdım. Bence durum öyle değildi! Haberi hemen tıkladım. Demecin sahibesi Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Burçin Önder… Haberin içinden şu cümleyi aldım: “İzmir, 150 metropol arasında. İzmir, Almanya'dan sonra konut fiyatlarının en çok arttığı şehir. Son 5 yılda dünya genelinde 2'nci sırada geliyor. 2018 yılında bir önceki yıla göre metrekare fiyatları yüzde 15 oranında artmış durumda" diye konuştu. 2019’un Ekim ayındayız. İnşaat sektörünün ve gayrimenkul piyasasının hali ortada… 2018 verisiyle, üstelik verinin nereden geldiği de belli değil, allama pullama yapmak hiç olmuyor. Kaldı ki nominal fiyat artışıyla, reel fiyat artışı başka şeyler. Daha da dehşet verici olansa paylaşımın altına gelen yorumlarda “bilginin güvenilirliği” sorgulanmıyordu. Aslı var mı yok mu pek kimsenin umurunda değildi. Doğru kabul ediliyor, fırsat bu fırsat deniyor, çala klavye yorum yapılıyordu. Bunlar benim nispeten hakim olduğum konularda son 15-20 saat içinde denk geldiğim “post truth” vakaları. Gerçeği yansıtmayan kurgu haberlere kitlenin reaksiyonu ayrıca incelenmeye değer. Varsanız baksanız o konuda bir paragraf düz yazı yazamayacak bir insan konu paylaşımın altına yorum yapmak olunca “cengaverleşiyor”. "Post truth" öfkenin manivelası oluyor. Beraber çalışıyorlar zaten. Şahsen vaktim ve enerjim yettiğince bu kirlilikle mücadele etmeye devam edeceğim. Ancak doğru bilgiye saygı duyan, gerçeği önemseyen herkesin de bu kirliliğe mikro ölçekte itiraz etmesini bekliyorum. Medya sitelerinin daha çok tık almak için “sansasyonel habercilik” peşinde koşmaları çıkmaz bir yol. Bu “çarpık gerçeklik” sonunda dönüp yine onları vuracaktır. Haber “ilginç” diye haberin doğruluğunu sorgulamadan sosyal medya üzerinden paylaşmak bu kirliliğe ortak olmaktır. Bu kirlilikle mikro seviyede mücadele etmeyenlerin makro seviyedeki kirlilikle ilgili diyecekleri bir şey olamaz. Post truth ne kadar bastırırsa bastırsın, gerçeğin eninde sonunda kendini gösterme huyu var. Gücü de bu. Post truth kurumsallaşıyor, “gerçekçiler” de eninde sonunda kurumsallaşmak durumunda. Sürekli alarm haline kalıp sesini zamanında yükseltmek zorunda…