OCAK2017 Tutku Konuk Altındal
Girişimci kadın olmak...
‘Kadın olmak’ ve ‘girişimci olmak’ ayrı ayrı ele alındığında Türkiye’de oldukça zor olan iki kavramdır. Hele hele girişimci bir kadınsanız işiniz çok daha zor. Birleşmiş Milletler bünyesinde 2014 yılında başlatılan Women’s Entrepreneurship Day-Kadınların Girişimcilik Günü (WED) organizasyonu, işte tam da bu iki kavramın önemine değiniyor. İş dünyası, sağlık, eğitim, bilim, sanat, medya gibi farklı alanlarda başarıya ulaşmış girişimci ve lider kadınları biraraya getiren bu inisiyatif, 2014 yılında Animal Fair Media Inc. şirketinin sahibi Wendy Diamod tarafından kurulmuş. Bugün 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında önemli bir yeri olan cinsiyet eşitliği ve kadın işgücünün istihdama katılması konusu ile paralellik gösteriyor. WED tüm yıl boyunca, iş dünyasındaki kadınlara destek vermek için bir hareket oluşturup ve hem kadın liderleri hem de kadın girişimcileri ekonomik gelişime katkıda bulunması ve toplumları ileriye taşıması için destekliyor. WED çatısı altında her yıl aynı tarihlerde bir araya gelip kendi hikayelerini anlatan girişimci kadınlar, geçtiğimiz ay İstanbul’da toplandı. Toplumun gelişmesinin kadınların gelişimiyle gerçekleşebileceğine inanan Hande Unan, yaklaşık üç yıldır WED Türkiye Elçisi olarak görev yapıyor. Profesyonel hayatta farklı pozisyonlarda görev alan Unan, iş kadınlarını destekleyecek çalışmaları ile hepimize ışık tutuyor. Sektörel Liderlik ve Girişimcilik Hareketi Kurucusu ve G-20 Vakfı Türkiye DirektörüBarış Zafer Öner moderatörlüğünde gerçekleşen organizasyonda Turcas Petrol Yönetim Kurulu Üyesi Banu Aksoy Tarakçıoğlu, Ashoka Türkiye Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Şengül Akçar, gazeteci Meliha Okur, Barış Zafer Öner, sanatçı Seçil Erel, pilates eğitmeni Ayça Çalımer Kaşıkçı, yazar Mine Çakır Topal, anaokul işletmecisi ve yazar Esra Aylin Akalın, TÜBİTAK Proje Yürütücüsü Dilek Telci, Türkiye Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mina Akçen ile Borusan Mannesmann Avrupa Bölgesi Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Hande Unan konuşmacı olarak yer aldı. Hayallerini işe dönüştüren kadın girişimciler, Türkiye’deki kadın girişimciliğine küresel bakış, geleceğin girişimci kadınları için bugünün genç kız eğitimi, sanat ve sağlıklı yaşam alanlarındaki girişimci kadın hikayeleri, Türkiye’nin sosyal girişimci kadınları ve toplumsal gelişim, iş dünyasına yön veren lider kadınlar, şirket yönetimi ve kadın girişimciliği, bilim ve akademi dünyasının girişimci kadınları konferansın ana başlıklarını oluşturdu. 1.4 milyon insana ulaşan kadın girişimciler çeşitli konferanslarla anılıyor, BM tarafından canlı olarak yayınlanıyor ve 144 ülkeye ulaşıyor. WED’in misyonu, tüm dünyada değişimi sağlayacak olan 4 milyar kadını güçlendirmek ve yoksulluk içinde yaşayan 250 milyon genç kıza destek oluyor. WED’in tüm dünyada kutlanma nedenleri arasında kadınların küresel işlerin %66’sını gerçekleştirmelerine rağmen, dünya gelirinin sadece yüzde 10’unu kazanıyor olmaları, tüketici alımlarının yüzde 85’ini oluştururken, küresel harcamalar içindeki 20 trilyon USD’ı yönetiyor olmaları yer alıyor. Türkiye için benzer istatistikler mevcut ama kadın/erkek bazında alt kırılımları olmadığı için kıyaslama yapmak mümkün değil. Ama ortada su götürmez bir gerçek varsa o da dünyadaki tüketimi kadınların yönettiğidir. O yüzden iyisi mi girişimcilik alanında kadınlarımızı destekleyelim ve bu konuya ağırlık verelim. Belki de zor bir yılı geride bırakan ülkemizin en büyük ihtiyacı girişimci kadınlarıdır. Herkese emeğinin karşılığını alacağı başarılı bir 2017 dilerim.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.