ARALIK2019 Tutku Konuk Altındal
Sakin şehrin şarkıları
SAKİN ŞEHRİN İNSANLARINA SAKİN ŞEHRİN ŞARKILARI Bu ay size tanıdığınız bir müzik grubundan bahsedeceğim. Tual’den.. Aynı havayı soluduğumuz, aynı yollarda yürüdüğümüz, aynı manzaradan ilham alan, aynı hikayeden beslenen… Onlar yaşadığımız şehrin insanları.. Onlar sakin şehrin insanları.. Daha doğrusu Sakin Şehrin Şarkıları’nı yapan yaşadığımız şehrin insanları.. Önceden ‘Pencere’, ‘Tiryakinim’, ‘Kasım’ şarkılarından tanıyor olabileceğiniz Grup Tual, 12 yıl aradan sonra yeni bir maxi-single’la karşımızda. Hem de yine aylardan Kasım’da.. Tual olarak ilk albümlerini 1997 yılında çıkaran grubun oluşması çok daha eskilere, 1980’lere dayanıyor. Grubun vokali, bas gitaristi, aynı zamanda şarkılarının söz ve müzik yazarı İskender Türsen o yılları şöyle anlatıyor; “Ege Üniversitesinde farklı fakültelerde okuyan öğrencilerdik. Üniversite bünyesindeki kültür-sanat anfisinde buluşup konserler veriyorduk. Daha sonra bir konser sonrası bir ajans gelip bizimle çalışmak istediğini söyledi.” Her albümlerinde farklı soundlar yakalayan Tual’in ilk albümü rock, ikinci albüm soft rock, üçüncü albüm arabesk, dördüncü albümü ise metaldi. Bu albümde ise Smooth Jazz tadında bir tını yakalayan Tual, müzikalite bakımından oldukça zengin bir seçki sunuyor. Ossi Müzik etiketiyle piyasa çıkan albümün yapımcılığını ise Hakan Eren üstlenmiş. Albümün çıktığını görür görmez ilk işim telefonuma indirmek oldu. Artık, Beyaz, Sar Bana ve Kasım… Hepsi ayrı güzel, ama benim favorim ‘Beyaz’ oldu. Her dinlediğimde başka başka yerlere gidiyor, şarkılar bittiğinde olmak istediğim yere huzurla geri dönüyorum. Şarkıları ilk kez dinledikten sonra şöyle düşündüm; bu kaosun içinde nasıl bu kadar dinlendirici ve rahatlatıcı şarkılar yapabilmişler? Acaba aynı yerde yaşamıyor muyuz?? İkinci dinleyişimde ise fark ettim ki kendimi melodiye bıraktıkça daha çok öze dönüyorum. Uzun lafın kısası şiddetle tavsiye ederim. Her biri insanın içine işleyen şarkılara imza atan İskender Türsen ve ekibi dinleyicilerine hiçbir yerde kolay kolay bulamayacakları bir Türkçe smooth jazz ziyafeti yaşatıyor. Herşeyin hızlı bir şekilde dijitalleştiği günümüzde bile koleksiyoneri unutmayan Tual üyeleri, albümü CD olarak çıkarmayı özellikle istemiş. Günümüzde müziğin her tarafa yoğrulan bir hal aldığını belirten İskender Türsen, “Eskiden daha popüler dediğimiz herkesin aynı tür yaptığı moda akımlar olurdu. Şimdi ise herkes farklı yönlere yoğruluyor ve iyiyse hepsi ilgi görüyor. Gelecekte müzik tüketirken, bu çeşitlemenin daha da artacağını düşünüyorum.” diyor. Bu dört şarkıyı hem indirebilir hem CD olarak satın alabilir hem de dijital platformlardan dinleyebilirsiniz. Umarım Tual gibi kaliteli müzik yapanlar hakettikleri değeri görür ve müziğin hakkını veren çalışmaların devamı gelir…
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.