Bulunduğu sayı belirtilmemiş. Yayın Kurulu
Bu yıl 8 Mart’ta yine şiddeti konuşuyoruz. Başka çare yok!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü… Ancak bu yıl da yine kadın emeğini konuşacak durumda değiliz. Çünkü can derdimiz var. Başka konularda mücadele edebilmek için önce hayatta kalabilmemiz lazım. Kadın cinayetleri, tacizleri, tecavüzleriyle ilgili istatistiki veriler, üçüncü sayfa haberleri toplumsal anlam haritasında yerleşik bir konum alsa da durum çok trajik. Erkek şiddeti yetmiyormuş gibi üstüne devlet terörü ekleniyor. Kadın ölse bile yetmiyor; çırılçıplak soyulup fotoğrafları çekiliyor, yayınlanıyor. Politik bir kadınsanız zaten hem cinsiyetçi bakış hem de karşı cephede olmanız nedeniyle doğrudan şiddetin odağındasınız… Ciddi bir eşikteyiz. Sesimizi yükseltmemiz gerek. “Kadın”, bu yüzden Mart sayımızın dosya konusu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Gülsüm Kav, Türkiye’deki kadın hareketinin öncülerinden, İzmirli avukat Hülya Gülbahar ve hayatı “bir direniş öyküsü” olan yapımcı-yönetmen Melek Ulagay Taylan ile konuştuk. Bu zorlu yolda İzmir’in etkinliğini de tartıştık. “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması’nın” sonuçlarına göre Türkiye’de farklı siyasi parti seçmenlerinin yaşamdan ekonominin gidişatına dair çok sayıda konuda tamamen farklı görüşlere sahip oldukları ortaya çıktı. Peki, bu ne anlama geliyor? Araştırma önemli bir yol haritası sunuyor. Instagram ve Facebook’da onbinlerce takipçisi olan İzmirli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Operatör Doktor Banu Çiftçi ile özel bir röportaj… Kendisi İstanbul’da ama bu kente hala tutkuyla bağlı. “Doya Doya İzmir” adıyla günübirlik bir kent gezimiz var artık. Kemeraltı Tarih ve Lezzet Turu, sadece dışarıdan gelenleri değil, bilhassa İzmirlileri keşfe çağırıyor. “Kemeraltı işte, bildiğimiz yer” demeyin. Ara sokaklarda görmedikleriniz, bilip de unuttuklarınız mutlaka vardır. Rehber Serdar Çelenk ile tarihi çarşıda İzmir’e has lezzetlerin tadına bakın. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Yarımada Projesi kapsamındaki gezi rotalarını bu aydan itibaren tanıtmaya başlıyoruz. Yarımadada orman kampları, ören yerleri, müzeler, zeytinlikler, bağlar ve masmavi plajlardan geçen, herkese uygun zorluk derecesine göre hazırlanmış yürüyüş ve bisiklet yolları sizi bekliyor. İlk rotamız ise 15 kilometrelik Belevi-Mozelium-Şirince. Türk edebiyatının en çok ürün vermiş yazarlarından biri. Romanlarının bir ikisi hariç hemen hepsi sinemaya aktarılmış. Bizim bildiğimiz 41 kitabı var. Kerime Nadir’den söz ediyoruz. Yazarın yeğeni Prof. Dr. Nejat Güney ile Kerime Nadir üzerine konuşmak üzere bir araya geldik. 43 yıldır sahnede durmaksızın çalışan, tiyatro sanatçılarından Orhan Aydın ile siyaset ve sanat üzerine konuştuk. “Sistem artık sanat-sanatçı düşmanlığını gizlemiyor, o zaman yapılması gereken ortaya çıkmaktır” diyor Aydın. Bu ay Yedigöller’e gidiyoruz. Bolu’nun manzarası ve huzuru bol cennet mekânına… Bir de gezginimiz var. İzmirli Hale Sargın işi-gücü geride bırakıp dünyayı keşfe çıkanlardan. Şöyle diyor bugün: “Bir adım atın özgürleşin!” İsmini dünyanın En Başarılı 50 Türk Yöneticisi listesine yazdıran, ardından her şeyi bırakıp Alaçatı’ya yerleşen işadamı Cihangir Koşu da hayatın anlamını yakalamış olanlardan. İşte stresten uzak, sörfe adanmış yeni bir yaşam… İletişim Sohbetleri’nde bu ay İzmirlilerin ressam kimliği ile tanıdığı Çetin Erokay var. Nedim Atilla, “İşte Anadolu Lezzet Envanteri” dedi. Bu ay İzmir’de çok yer dolaştık. Hem mekân tanıtımlarımız var, hem arka sokak keşiflerimiz. Alsancak’ın gözde yerlerinden Meksika Sokağı’nı ise baştan sona keşfettik, yazdık. İnsan elinin değdiği özel tasarım ürünleri tek bir çatı altında toplayan bir marka var. Online alışveriş yapabileceğiniz Puuku, İzmirli iki genç girişimci tarafından kuruldu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi, İzmir Ticaret Odası Kadınlar Konseyi Başkanı Asuman Nardalı ile iş dünyası ve kariyer üzerine bir sohbet… Tıbbın doğduğu topraklarda uluslararası düzeyde bilim insanlarını bir araya getirecek “Altın Yılan Tıp Ödülleri” Bergama’yı dünyaya tanıtabilir. Ahmet Kandemir, projeyi anlattı. Odak Müzik Grubu, İzmir yazar Avram Ventura da bu ay konuğumuzdu. Sinema, etkinlikler, yine dolu bir sayı hazırlamaya çalıştık. Keyifle okumanız dileğiyle…
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.