SUBAT2021 Yayın Kurulu
Kültür etkinliğine hoşgörüsüz yaklaşım
Çizgi dünyasında her biri bulunduğu ülkede insan hakları, ifade özgürlüğü, kadın hakları, eğitim, iklim krizi, pandemi gibi hepimizi ilgilendiren nice konuda çizgileri ile konuşan İzmir Mizah Festivali davetlisi çizerler birkaçı hariç çoğu Türkiye’ye defalarca gelmiş, sergiler açmış, tatillerini burada geçirmiş, buradan dostlar edinmiş kişilerdi. Ne yazık ki sosyal medya üzerinden başlatılan karalama kampanyası ile hem festivali düzenleyenler hem de katılımcılar hedef haline getirilmeye çalışıldı. Yaşanılan özünde tam bir hoşgörüsüzlüktü. Bu olanlara maruz kalan çizerleri tanımak, yayınlanamayan söyleşilerde neler anlattıklarını duymak istedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi adına festivalin düzenleyicisi sanat yönetmeni-eleştirmen Vecdi Sayar ile Uluslararası Mizah Festivali’ni, yayını gerçekleştirilemeyen “Dünya Karikatüründe Toplumsal Eleştiri ve Mizah” panelinin moderatörü çizer İzel Rozental ile de dinleme şansı bulamadığımız çizerleri, onların bu sohbetlerde neler söylediklerini, programın iptalini nasıl karşıladıklarını konuştuk. Dosyamızı hazırlayan Elif Aydoğdu Oral'a kocaman teşekkürlerimizi sunuyoruz. Milli yüzücü Emre Sakçı, bizleri gururlandırmaya devam ediyor. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en hızlı yüzücüsü unvanını taşıyan Emre Sakçı, kalbinin üstüne yazdığı "İzmir" ile hepimizi gururlandırdı. İzmirli gençlere örnek olan Sakçı'yı Zeynep Omay'ın söyleşisi ile yakından tanıyoruz. Yeniden yayınladığımız Kökler dizimizde bu ayın konuğu Yemişçi Ailesi... Uz. Dr. Metin Özer yine bir tarih sayfasını aralıyor. İzmir'de Esir Han'dan zenci misafirhanesine yazısını keyifle okuyacaksınız. Dr. Erkan Serçe'nin yazılarını da yineliyoruz. Seyyahların kaleminden İzmir dizisinin konuğu bu ay: Evliya Çelebi Türkiye’deki köy kooperatifçiliği hareketinin önemli köşe taşlarından biri sayılan Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin öyküsünü, 1993 yılından bu yana başkanlık görevini üstlenen Çağatay Özcan Kokulu ile yapılan söyleşiyi Reşat Yörük ve Hakkı Kesirli hazırladı. Işık Teoman, anıt müze olan Taksiyarhis Kilisesi’ni Ayvalık’ta inşa edilen ilk kilise olması özelliği ile tanıtıyor bizlere... Nedim Atilla bu ay ustam bellediklerimde sizlere “Hiyerarşi ve baskının temel başarısı, insan yerine konmayanları, bunun doğal olduğuna inandırmalarıdır” diyen Noam Chomsky’den ve onun geliştirdiği Yeni Bir Küresel Yeşil Anlaşma teorisinden söz ediyor. Sağlık köşemizde uzman akademisyenlerin bildiri sunduğu "Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu"nda değinilen konulara sunuyoruz size. Müzik ile yolları çocuk yaşlarda kesişen, piyano eğitiminin yanı sıra sesini kendi çabaları ile geliştiren, yurt içi ve yurtdışında birçok festivale katılıp konserler veren ve yarışmalardan ödülle ayrılan genç sanatçı Merve Akyıldız ile Selin Tekin söyleşti... Fotoğraf sanatçısı İsmet Arıkantürk yıllar önce Ren bölgesini ziyaret ettiğinde yolu Polch kasabasındaki oyuncak müzesine düştü ve porselen bir bebek satın aldı. Büyülenmişti. Böylece düşsel bir yolculuk da başlamış oldu.  Raşel Rakella Asal yazdı. Yazar Osman Bahadır Hüzün Laleleri adlı romanına ilişkin Deniz Çaba bir söyleşi yaptı. Romanda Ekim Devrimi’nden sonra İstanbul’a göç eden Moskovalı Boris (Aziz) ile 1915 Olayları’ndan sonra devrin hükümeti tarafından göç ettirilen Ermenilerden Ani ve kızı Elis’in İstanbul’da sonlanan yeni yaşam arayışları anlatılıyor. Kitap seçkilerimize göz atmayı unutmayın. Sağlık hep sizinle olsun!
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.