MART2021 Yayın Kurulu
Kitaplar, kimileri için en büyük hazine...
Küçük, bağımsız kitapçılar… Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin dar sokaklarını genişletiyorlar. Edebiyat, adlarından başlıyor. Gogol’ün Palto’su, Ursula K. Le Guin’in Yerdeniz’i, Kazancakis’in Zorba’sı, Cervantes’in Don Kişot’unun Yel Değirmeni, Attila İlhan’ın Pia’sı, Cem Akaş’ın “Belki Enis Batur”u ya da Aslı Erdoğan’ın Kabuk Adam’ından mütevellit Kabuk karşınıza çıkıveriyor. Genişliğin ve derinliğin fiziki mekânda olmadığını gösteriyorlar. Küçücük dükkânlara, dünyaları sığdırıyorlar. Duygu Özsüphandağ Yayman'ın hazırladığı dosyamız sizi kitaplara daha çok bağlayacak. ecoDrone ismini verdikleri insansız hava araçları ile ağaçlandırılması gereken sarp arazilere tohum topu atışı gerçekleştiriyor. Ecording’in kurucularından Mert Karslıoğlu ile geliştirdikleri teknolojileri ve geleceğe dönük hedeflerini Selin Tekin konuştu. Zeynep Omay turizmi; pandeminin yarattığı kayıplardan gelecek planlarına, İzmir'in potansiyelinden turizm çeşitlerine kadar İzmir Skal Kulübü başkanı Emre Gezgin ile konuştu. İlginç öneriler var... Alman Nazi partisi yöneticilerinin İzmir Fuarını bir propaganda alanı olarak gördüklerini Uz. Dr. Metin Özer yazdı. Havra Sokağı’nda 1855 yılında Kasap Rahami’nin iki adet kasap bir adet tahinci dükkânı, 1895 yılında Samuel Alazdraki’ye ait şarap üretim yeri, yine aynı yıllarda Devita Kori, Elya Politi, 1896 yılında Avram Alazdraki, Samuel Kori'nin işlettiği üzüm damıtma imalathanesi, 1910 yılında Nesim Levi’ye ait meyhane bulunmaktaydı. Orhan Beşikçi'nin kaleminden okuyacaksınız. Kurulduğu tarihten bugüne hala etkinliğini koruyan, çoğu zaman ağabeylik görevini üstlenen Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni, Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Mehmet Sever ile konuştuk. Tarım politikalarının iyileşterilmesi için kooperatiflerin bir manifesto hazırlığı içinde olduğunu öğrendik. Yarımada'da yürüyüş yapan "Yörü'vecez" grubu güzel bir kış güneşi altında her Salı olduğu gibi, Seferihisar'da buluştu ve rota Çıfıt Kalesi'ydi. Belgin Esen'in harika fotoğrafları ve yazısı herkesi yürüyüşe davet ediyor. Keşke biz de tam Urla lehçesi ile yörü'vesek... Reşat Yörük'ün Asfalya'dan öykülerinde "Türk Milletinin Poşetle İmtihanı"rı okuyacaksınız... Markette poşet açamayanlara şiddetle tavsiye olunur. Nedim Atilla bu ay ustam bellediklerimde, "Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki; aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok" diyen Jean-Paul Sartre'ı konuk ediyor. Bergama Müzesi'nde 15 özel eser ve hikayelerini Mehmet Gülümser'in kaleminden okuyacaksınız. Sanatın iyileştirici yönünü çıkış noktası yapan önemli bir sanatçı Louise Bougeois’dır. (1911-2010) Yarım yüzyılı aşkın sanat üretimi süresince yapıtlarını oluştururken birebir kendi yaşanmışlıklarından yola çıkmıştır. Raşel Rakella Asal'dan yine mükemmel bir inceleme yazısı... Hiç eğitim almadan, kişisel girişimleriyle resim tekniğini öğrenerek kendi tarzını oluşturan Ayvalıklı ressam Arif Buz’un, hikayesini Işık Teoman yazdı... Kitap seçkimiz ile Mart sayımızı bitiriyoruz. İzmir Life'a daha çok abone gerekiyor. Destek olmak istiyorsanız çevrenizdekilere İzmir Life'ı tanıtmanızı isteyelim sizden... Sağlıkla, mutlulukla...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.