TEMMUZ2022
Dr. Zeki Hozer
Marmaris habitatı
Antik dönemde güneybatı Anadolu’nun Doğu Akdeniz'e açılan en önemli limanı Marmaris olmuştur. Hatta Bergama, Efes ve Miletus’un yanı sıra kuzey Ege’deki Truva’yı, Marmaris’in bilinen en eski tarihte kurulmuş olan Physkos kentine bağlayan karayolu ağı eskiden beri bilinir ve o zamanlar denizler ötesi olarak "ülkelerin anası" şeklinde isimlendirilen Mısır´la, köle ve şarap başta bir çok ticaret ilişkileri için ana ulaşım aksını Marmaris oluştururmuş. Kadeş savaşında Hititler ile birlikte Mısır’a bu limandan giden Marmarisliler, Nil Deltasında kendilerine ait şehirler kurdukları da bilinir. Mısır´da görülen insan boyunda heykel yapabilme sanatının Physkos´tan (Marmaris) gittiği kanıtlanmıştır.
Marmaris isminin kökenini merak eden okuyucularımız için belirteyim: Kent, Türk Anadolu Beyliklerinden Menteşeoğulları egemenliğinde iken, mermer ticareti sayesinde oldukça zenginleşmiş ve mermer kenti anlamında ‘Mermeris’ şeklinde tanınmış, zamanla bugünkü ismine evrilmiş. Marmaris ismi, 1920’lerdeki İtalyan işgali süresince yoğun olarak kullanılmış, Cumhuriyet döneminde de resmîyet kazanmıştır.
Bugün antik Physkos kentini de kapsayan Marmaris Milli Parkı 60 kilometre uzunluğundadır. 29.206 hektarlık alanı kapsar ve jeomorfolojik ilginç yapılar ile son derece nadir ekosistemler, bitki ve hayvan türleri özellikle de nadide kuş, bitki, doğa ve memeli alan olma özelliği ile dikkat çekici ulusal bir servettir. Bu durum Adaağzı alanı, Günnücek ormanı, Bedir, Keçi ve Nimara adalarının doğal sit olarak ilan edilmesini gerektirmiştir. Buradaki endemik bitki türlerinden bir çırpıda sayabileceklerimiz Günlük ağacı (Liquidambar orientalis), Çan çiçeği (Campanula Fruticulosa), Onopordum caricum, Globularia dumulosa, Domuz topalağıdır. Toplamda 54 endemik tür söz konusudur.
Bu endemik bitkiler dışında, park alanında 541 bitki türü vardır ki içlerindeki 5 tür tehlike altında, 74 tür de nadir bitki sınıfındadır. Ağaç olarak endemik Sığla ağacı dışında Akdeniz Selvisi, kızılçam, karaçam, yabani zeytin, defne, kermes meşesi, boz pırnal meşesi, pırnal meşesi, bodur ardıç, menengiç, kocayemiş, keçi boynuzu, sumak ve sandal ayrıca da zakkum, kekik, adaçayı, laden ve eğrelti şeklinde çalı ve ot türleri vardır.
Bu bölgenin hemen yanındaki Kleopatra Plajı ile ünlü Gökova Körfezinin Kedrai kentinin isminin de Sedir Ağaçlarından geldiğini ekleyelim. Kedrai yani Sedir Ağacı kenti.
Yapılan saha çalışmalarında, Milli Park Alanında 112 kuş türünün yanında 213 böcek, 35 balık, 21 memeli, 29 sürüngen, 7 amfibi türünün yaşadığı tespit edilmiştir. Tanıdık türlerin dışında kartal, atmaca, saka, kınalı keklik, ardıç kuşu, çıvgın, kerkenez, ispinoz ve baştankara hemen akla gelen türler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünya’nın ormanlık alanı yaklaşık 3 milyar 869 milyon hektardır ki bu da toplam kara alanının %29,6’sına rast gelir. Ülkemizdeki 21 milyon hektar alanın üzerindeki ormanlarımızın %20’sine yakını Ege Bölgesi’ndedir.
Yapılan istatistiki çalışmalarda ülkemizde yıllık bazda 2.143 adet yangını olmakta ve ortalama 10.526 hektar alan kaybedilmektedir. Bu yangınların büyük bir kısmı ihmâl/kaza(%48), çok azı da kasıt başta olmak üzere insan odaklı faktörler ve %11'i de doğal nedenlere (yıldırım, güneş ışığı vs) çıkmaktadır. Nedenin tespit edilmediği vakalar %30 mertebesindedir.
Ormanlarımızın fauna, flora, vejetasyonu yani ekosistemi milyonlarca yılda olgunlaşmakta, erozyondan iklime, kültür ve hidrolojiden toplum sağlığına sayısız ekolojik, ekonomik, sosyal yararlı işlevi barındırmaktadır.
Odunsu bitkiler ve genel olarak ağaçlar 380 milyon yıl önce, yani Geç Devonyen Döneminde ortaya çıktı. Büyürlerken kökleri de kalınlaştı ve yerin derinliklerine doğru kayaları kırıp küçük parçalara ayırdılar ve sonunda da toprağa dönüştürdüler. Yapraklarındaki klorofiller Devonyen Dönemin atmosferik karbon dioksitin düşüşünde başrolü oynadı ve sonradan insanların ataları olacak ilk kara omurgalılarının ciğerleri için oksijen düzeyindeki inanılmaz artışa yol açtılar..
Demem o ki, gerekli orman yangını tespit ve söndürme alt yapısı ve sistemini etkin bir algoritm oluşturmayarak, kendimizin yani insanlığın sonunu hazırlıyoruz!
Bu makaleyi, Tarım ve Orman Bakanı Sayın Vahit Kirişçi’nin Marmaris'te yangın bölgesindeki incelemeleri esnasında söylediği ‘’Her 15-20 saniyede bir hava araçlarımızın üzerimizden uçuşuyla çıkarmış olduğu gürültü nedeniyle buraya tatil için gelenlerden helallik istiyorum’’ cümlesi yüzünden kaleme aldım!… Sayın Bakan merak etmesin, hiçbir tatilci, ülkenin tabiat varlıkları yanarken onu söndürmeye çalışan uçakların gürültüsünden rahatsız olmaz ama on binlerce bitki ve hayvanın küle dönmesi onları kahreder.