KASIM2016 Gülhan Berkman Yakar
Tadilat Var!
Evlerde tadilat mevsimi sona eriyor, gelen kışa hazır mısınız? Sorabilir miyim o korunaklı evin içinde ısınamayan yüreklerin, karışık kafaların tadilatı hangi mevsimde yapılıyor? Mecazi kışa hazır olmak için bir ara durup kendine dışarıdan bakmalı İnsan. Ne de olsa, tadilata karar vermeden önce ihtiyaç tespiti yapmak gerek. Köşe bucak gözden geçirilip, ihtiyaçlar belirlenmeli ki gereken yerlerde değişiklikler yapılabilsin. Bu durumda “kendini bilmek”, diğer bir deyişle “bireysel farkındalık” bu işin ilk adımıdır bana göre. Öncelikle hangi kaynaklara sahip olduğumuza bakmalıyız diye düşünüyorum; tıpkı ev tadilatı için kaynak bütçeyi belirlemek gibi. Bu nedenle güçlü olduğumuz yönleri araştırmak, ilk hedefimiz olmalı. Değişim için hazırlanırken öncelikle güçlü yönlerimiz devreye girer bu da bize başlangıçta ve devamında hareket enerjisi sağlayacaktır. Güçlü yönlerimizi ortaya çıkartmak için kendimize sorabileceğimiz sorular : - Nede iyiyim? -Neyi iyi yapıyorum? -Hangi temel yeteneklerim var? -Tüm bunları hasarları gidermek ya da yeni atılım yapmak için nasıl kullanabilirim? Buradan bulacağımız yanıtlar bize yeni durum için cesaret ve başlama kuvveti verecektir. Diğer konu ise, eksik veya geliştirmemiz gereken yanların belirlenmesidir. Kimse kendini güçsüz hissetmek istemese de dürüstçe yanıtları araştırmalıyız. Biraz zorlansak da eksik yanlarımızı bulmak ve netleştirip onlarla yüzleşmek çok önemlidir. Bu bağlamda şu sorular yarar sağlayacaktır: -Hangi alanlarda kendime güvenmiyorum? -Neden bu konularda kendime güvenim yok? - Söz konusu güvensizlik, objektif bir bakış açısı ile mi oluşmuş yoksa yalnızca benim bakış açımla mı ilgili? Bakış açılarımız, zihnimizdeki anlamları oluşturur; konuya yüklediğimiz anlamlar da bizim inançlarımızı belirler. Bu nedenle bir konuda kendini eksik hisseden kişinin o konuda başarısız olması büyük ölçüde garantilenir. Yaşamda fırsatlar kimsenin ayağına gelmiyor; bu tamamen bakış açımızla ilgilidir. Etrafımızda olan bitene ve yaşadıklarımıza nasıl bakıyoruz? Olanların bizi hedefimize taşıyıp taşıyamayacağına dair ipuçlarını yakalamak çok önemlidir. Aksi halde fırsatlar üstümüzden uçup giderler. Yaşadığımız sıkıntılar ve şikayetlerimiz arttıkça bilmeliyiz ki mutlaka bir öğrenme ve gelişme fırsatı yaşıyoruz. Bunun neler olabileceğine dair iç görü elde ettiğimizde bir basamak daha ilerliyoruz. Değişim ve ilerlememizin önündeki engelleri de fark etmek, öngörü geliştirmek, mücadeleye hazır olmak için çok önemli bu nedenle kendimize şu soruları sormak faydalı olabilir: -Ne gibi olaylar benim ilerlememi durdurabilir? -Bu engeller konusunda bugünden bir şey yapılabilir mi? - Bu engelleri aşmak için hangi donanımlara sahip olmalıyım? İnsan, karmaşık bir yapı bu nedenle; biyolojik, psikolojik ve toplumsal açılardan kendimizi ele alıp tadilat gereken ne varsa hepsinin üstesinden gelebiliriz. İhtiyacımız olan , Güçlü yanlarımızı bilip eksiklerimizi görüp, fırsatlar için antenleri acımak,böylece engelleri de ortadan kaldırabiliriz. Bir işe başlamak ve sürdürebilmek için enerjiye ihtiyacımız var. Bu enerjiye bir türlü ulaşamıyorsak ve kendi kendimize yön belirleyip ilerleyemiyorsak, yetkin bir kişiden “Koçluk hizmeti” almak oldukça yararlı olacaktır. Sevgiyle Kalın.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.