ARALIK2016 Yayın Kurulu
2017'ye girerken...
2016 yılıyla ilgili bir değerlendirme yapsak iç açıcı bir tablo ortaya çıkmayacak. Oldukça zor bir yılı geride bırakıyoruz. Siyaset olanca hoyratlığıyla hayatımızı alt üst etmeye devam ederken biz İzmir’i yazmaya, kentin sokaklarında dolaşmaya, kültür ve sanat ajandasını tutmaya, yaşama dair not düşmeye devam ediyoruz. Bu ayın dosya konusu İzmir’in kadınları. Son üç-dört yıldır kadınlar kooperatifler bünyesinde ekonominin bir parçası olmaya başladı. Üstelik en çok kadın kooperatifi İzmir’de var. El emeği işlerin değeri katlanırken, kadın da yeniden “Buradayım” diyor. Şimdi herkesin aklına kermes ve festivallerde görmeye alışık olduğumuz türden örgüler ya da ahşap boyamalar gelecek. Ancak bu gibi ürünler artık tasarımla buluşuyor, müthiş yaratıcı işler ortaya çıkıyor. Daha önemlisi yerel kültürler yaşatılıyor ve kentler “gelenekleri”yle küresele, endüstriyele, seri üretim çıktılarına, kimliksizliğe karşı çıkıyor. Kentin sokaklarını arşınlamayı sürdürüyoruz. Bu kez Narlıdere’deki Yukarıköy’de, bilinen adıyla Narlı Mahallesi’ndeyiz. Narlıdere’nin tam orta yerinde çok katlı apartmanlar arasına saklanmış bir köy var. Tahtacı Türkmen Alevilerinin olduğu bu mahallede pek çoğu dede evi olan tek katlı taş evler, sizi tarih ve kültür turuna davet ediyor. Gazeteci, dergici ve yazar Mustafa Alp Dağıstanlı ile “Osmanlı Bildiğin Gibi Değil” kitabı üzerine konuştuk. Herkes imparatorluk hakkında iyi ya da kötü konuşadursun, Dağıstanlı Osmanlı’ya ideolojilerden arınmış bir gözle bakmayı öneriyor. Yazılı Kanyon’a gitmemiş olan varsa, buyurun… Isparta Sütçüler’de bulunan, arkeolojik kalıntıları ve doğal güzelliğiyle etkileyen 10 kilometre uzunluğundaki bu kanyon, Değirmendere Çayı vadisi içinden geçerek Karacaören Baraj Gölü'ne dökülüyor. Aralık Ayı rotamız Demircili (Airai)-Eski Söğüt- Zeytinler Parkuru. Ancak işin başında söyleyelim. Bu kez 22 kilometrelik ve zorluk derecesi 4 olan bir parkurdayız. Tecrübeli yürüyüşçüler hazırlansın! Nedim Atilla bizi Bodrum'a yeni bir gastronomi yoluna davet ediyor. Buyrun Karaova Lezzet Yolu'na... Kemeraltı’nda bir kemerci dükkânı var ki akıl alır değil. 12 metrekarelik bir yerde 10 bin kemerin olduğunu söylesek… Ayın mekanları ve arka sokaklardaki keyifli mekan turumuzu okumadan geçmeyin sakın... Karşıyaka, her geçen gün güzelleşip hareketleniyor. Daha önce oldukça sakin olan sokaklar bile kafeleriyle ve orijinal mağazalarıyla dikkat çekiyor. Bir ucu Girne Caddesi'ne diğer ucu sahile çıkan Fazıl Bey Caddesi de öyle. Sadece Raika ve Mimart Cafe'ye gitmeniz bile bu sokağı sevmeniz için yeterli olabilir. Yeni yıl gecesi Avrupa sokakları bir başka oluyor. Bu ay yeni bir önerimiz daha var: Viyana. Ancak mesele kenti tanıtmak değil elbette. Yılbaşında Viyana’ya gitseniz neler yapabilirsiniz? 2017 yılına sayılı günler kala hediye konusu da kafaları kurcalamaya başlayacak. Size birkaç fikir sunabilmek için kafa yorduk, pahalısından bedavasına... Leonard Cohen, aramızdan ayrılsa da ölümsüz sesiyle varlığını koruyacak. Onu saygıyla anıyoruz... Katılımcı şehircilik platformu olan “Muhit” halk ile yönetenler arasında dinamik bir iletişim ağı kurmayı amaçlıyor. Bir şikâyetiniz varsa alalım! Viyana’da yaşayan İzmirli Emre Yavuz, “Sanatta Üstün Yetenekli Çocuklar Yasası” olarak bilinen yasa ile müzik eğitimine başlamış; sonrasını siz tahmin edin… TUDEM 2015 Roman Ödülü’nü kazanan Güzin Öztürk’ün "Kuş Olsam Evime Uçsam" romanı, kitap sayfamızın konuğu... Okumakta fayda var. Belki duymuşsunuzdur. Ceyda Torun, kedilerin gözünden İstanbul'u anlatan bir belgesele imza attı. Bu çok eğlenceli ve başarılı projeyi konuştuk. Raşel Meseri, çocuk edebiyatında sınırları aşıyor. Kısa bir süre içinde altı kitabı yayınlanan Meseri’yi “Can’lı ve Işıl’tılı Maceralar” adıyla çıkardığı kitap serisinden tanıyabilirsiniz. Meseri için özel bir yeri olan bir başka kitap daha var: “Pen Parkta”. Gelelim ArtBag koleksiyonuna... 15 Aralık'a kadar Swissôtel Büyük Efes’in lobisinde izleyicilerle buluşan eserler için sanatçı Yücel Kale, "yaşamın içinde olan bir sergi" ifadesini kullanıyor. Bu sergiyi kaçırmayın… Keyifle okumanız dileğiyle. Özgürlüğün, demokrasinin ve barışın bol olduğu bir dünyada mutlu yıllar...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.