EYLULEKIM2025
KÖKLER DİZİSİ LEBLEBİCİOĞLU AİLESİ
Kente kültür aşısı...
İlk şehir tiyatrosu, senfoni orkestrası ve belediye bandosunu kurduğunda, kanalizasyondan önce kültüre yatırım yaptığı için eleştirildi. "Kel başa şimşir tarak" diyenler dahi oldu. İzmir’de 1940’lı yılların atmosferinde belediye başkanı olmak elbette kolay değildi ama Reşat Leblebicioğlu kararlıydı. Önce modern İzmir kurulacaktı...
Dr. Behçet Uz milletvekili olup belediye başkanlığından istifa edince yerine Reşat Leblebicioğlu geçecek; kentin yeniden imarına, bataklıkların kurutulmasına ve ESHOT'un kurulmasına imza atacak; daha da önemlisi İzmir'i kültür ve sanatla tanıştıracaktı. Bu yüzden bugün ailesi soyadına önemle sahip çıkıyor ve hikayelerini hep onun üzerine kuruyor.
Reşat Leblebicioğlu'nun oğlu Ertuğrul Bey'in anlattığına göre, ailede ulaşılan ilk isim Leblebicizade Mehmet Bey. Yani Reşat Bey'in dedesi. İzmir'de mal-mülk zengini biri olarak tanınıyor. "Babam anlatırdı, söylenenlere göre, bugün Alsancak Stadı'nın olduğu yer tamamen ona aitmiş. Rumlar çok hürmet ederlermiş. Fayton gezintilerinde babam sık sık şahit olurmuş bu ilgiye" diyor Ertuğrul Bey. Mehmet Bey'in üç çocuğu oluyor. İki erkek çocuk olan Fadıl ve Fazıl çocuk sahibi olmadan vefat edince, soyu devam ettirme işi kız çocuğa, yani İhsan Hanım'a düşüyor. Nasıl derseniz, Ertuğrul Bey şöyle anlatıyor: "İhsan Hanım, yani babaannem bir jandarma subayı olan Ahmet Suphi Bey ile evleniyor ve babam doğuyor. Ama ailede soyadını sürdürecek bir erkek torun olmadığı için babamın anne tarafından dedesi damadına vasiyet ediyor, 'Benim çocuklarım isim bırakmadı, sen Leblebicioğlu'nu devam ettir' diye. Yani bizim soyadı babaanne tarafından bugüne taşınıyor."
"Mal-mülk sahibi
olsa da sosyalistti"
Ailenin gururu elbet Reşat Leblebicioğlu. İzmir İttihat Terakki İdadisi mezunu olan 1900 doğumlu Reşat Bey'in İzmir'de tanınırlığı, üzüm ve incir ticareti ile başlıyor. Kemeraltı'ndaki Yemiş Çarşısı'nda tüccarlık yapan Leblebicioğlu'nun 1933'te belediye meclis üyeliğine seçilmesi ise, aileyi kent tarihine ekliyor.
Meclisteki aktif rolü ona daimi encümen azalığını getirince Reşat Bey'in önü de açılıyor. O dönem de bugün "efsanevi belediye başkanı" olarak tanımlanan Dr. Behçet Uz'un sağ kolu. İzmir ise yangın yeri, yeniden imar çalışmaları harıl harıl sürüyor. Tüm bu süreçte Uz'la omuz omuza çalışıyor Leblebicioğlu. 1941'de Behçet Uz milletvekili olunca ise, 1949 yılına dek sürdüreceği belediye başkanlığı görevine başlıyor. Ama talihsiz bir dönemde bayrağı devralıyor Reşat Bey. II. Dünya Savaşı'nın yokluk koşullarında... Ertuğrul Bey, "Gece karartmaları var, ekmek karneyle veriliyor, yokluk diz boyu..." derken, babasının dürüstlüğü ile ilk kez bu dönemde tanındığını söylüyor.