Yaşandıkça keyif veren bir kentin
okundukça keyif veren dergisi.
ANA SAYFA
REKLAM
Abone
İLETİŞİM
YAZARLAR
Yayın Kurulu
Çocuklar mutlu olmalı!
Avram Ventura
Yorum farkı
Gülhan Berkman Yakar
ChatGPT ile söyleşi
Pınar Tekeş
Kendime Bakış
Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Kendini takdir etmek
Dr. Zeki Hozer
G20, bir hayal kırıklığı mı?
Zekeriya Şimşek
İlk Kitap’tan Kitap Başkentine…
İzmir Life
257 -
Eylül Ekim 2023
Güncel ve geçmiş sayıları Magzter üzerinden satın alıp okuyabilirsiniz.
EYLÜL EKİM 2023
İzmir Life dijital sayılarla yayın hayatına devam ediyor. 23. yayın yılımıza böyle girmek istemezdik ama ülkenin ekonomik zorlukları bizi zorluyor. Biz de ekip olarak kendimizi yeni hedeflere doğru yola çıkmak için zorluyoruz. Daha keyifli bir içerik için çalışıyoruz.
MUTLU ÇOCUKLAR İÇİN ATLIKARINCALAR ŞEHRİ İZMİR
Mutlu çocuklar için atlıkarıncalar şehri İzmir İzmir'in her ilçesinde ve bazı büyük semtlerde irili ufaklı atlıkarıncalar olsa bu şehrin çocukları doyasıya eğlense güzel olmaz mı? Yerel seçim hazırlıkları hızlanırken başkanlara basit ve kolay uygulanacak vaatler önermeye devam ediyoruz. İçindeki çocuğu yok etmemiş başkanların bu atlıkarınca önerimizi dikkate alacağını düşünüyoruz.
AKDENİZ BİENALİ
İzmir Akdeniz Bienali genç sanatçıları buluşturacak İzmir Büyükşehir Belediyesi ile K2 Güncel Sanat Merkezi tarafından düzenlenen İzmir Akdeniz Bienali (İAB), 11 Eylül 2023-11 Mart 2024 tarihlerinde izleyiciyle buluşacak. 2026 Avrupa Gençlik Başkenti adayı İzmir’de gençliğe odaklanan Bienal, Akdeniz’e kıyısı olan 18 ülkeden 33 sanatçıyı “Aynı Suya Bakmak” temasıyla buluşturacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’in Akdeniz’deki öncü rolünü artırma ve İzmir’i bir sanat kentine dönüştürme vizyonu çerçevesinde bu yıl ilk kez İzmir Akdeniz Bienali düzenleniyor.
9. SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA ZİRVESİ
9. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 17-18 Ekim’de düzenleniyor Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirdikleri Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin 9.’su, bu sene 17-18 Ekim tarihlerinde “Su Hayattır, Su Gıdadır - Kimse Geride Kalmasın” temasıyla düzenlenecek. Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin birlikte düzenlediği Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, Gıda sanayii ve tedarikçilerinin temsilcileri, start-up’lar ve HORECA profesyonelleri dahil olmak üzere tüm gıda dönüşüm liderleri, geleceğin gıdalarını pozitif yönde değiştirebilme hedefiyle zirvede bir araya gelecek. Ayrıca zirvede iş dünyasının yanında kamu, bilim ve sivil toplum alanlarından ulusal ve uluslararası uzmanlar da yerlerini alacak. Sektörün önde gelen firmalarının sponsorluğuyla güçlenen zirve bu sene ilk gün fiziki olarak, ikinci gün ise online olarak düzenlenecek. Dileyen katılımcılar bilet alarak fiziki etkinliğe katılırken, etkinlik her iki gün online olarak da takip edilebilecek. Gıda alanının tüm paydaşlarını bir araya getiriyoruz Etkinliğin ev sahiplerinden Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, dokuzuncusu gerçekleşecek olan zirveyle ilgili olarak; “Gıda insan hayatının devamını sağlayan en temel ihtiyaç. Pandemi, doğal afet ve kriz dönemlerinde üretiminden tedarikine gıdanın sürdürülebilirliğinin önemini bir kez daha görüyoruz. Bu noktada bütünsel bir bakış açısıyla tüm paydaşların bir araya gelmesi gerektiğini her zaman vurguluyoruz. TÜGİS olarak öncülük ettiğimiz gıda sektörünün paydaşlarının bir araya geldiği Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ni, 9. kez düzenlemenin gururunu yaşıyoruz” açıklamalarında bulundu.
AFET LİDERLERİ
Rotary yarının afet liderlerini arıyor Rotary 2440. Bölge dönemin ilk “RYLA” yani “Rotary Yarının Liderlerini Arıyor” etkinliğini Afet alanında genç liderler yetiştirmek üzere gerçekleştirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin katkılarıyla Urla Rotary Kulübü liderliğinde 14. Grup Buca, e-Kulüp, Göztepe, Kordon ve Urla Rotary Kulübü’nün iş birliğinde gerçekleşen eğitimlerde gençler 3 gün boyunca, afet anında, öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenleri her biri alanında uzman eğitmenlerden eğitimler alarak öğrendi. Dönem Federasyon Başkanı Ayda Özeren ülkemizde ve dünyada meydana gelen afetlere yönelik olarak böyle bir liderlik eğitim programı fikrinin ortaya çıktığını ve 17 Ağustos Depreminin yıl dönümü nedeniyle onun hemen ardından gerçekleştiğini dile getirerek, “Ryla 18 -30 yaş arası gençlerin kişiliklerini geliştirmek, liderlik becerilerini arttırmak ve Rotary hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak için rotary kulüpleri tarafından bölge düzeyinde düzenlenen en az 2 günlük seminerlerdir. İlk yardım, psikolojik dayanıklılık, psikolojik yardım gibi güncel hayatta hepimizin ihtiyacı olan eğitim konularını derledik ve gençlerimizle hem öğretici hem eğlenceli hem de birleştirici eğitim programı tasarladık. Liderlik becerisini afet başlığıyla zenginleştirdik ve afet yönetimi konusunda duyarlı gençler yetiştirmeye afet liderliğine ve yönetimine dikkat çekmeye çalıştık” dedi.
ChatGPT İLE SÖYLEŞİ
Chat CPT söyleşisi Yapay zeka araçlarından en çok ismini duyduğumuz “ Chat GPT“ teknolojinin nimetlerini sevenler tarafından artık çok aktif bir şekilde kullanılıyor. Öğrenim veya kariyer yolculuklarında sağlam bir yol arkadaşı olarak kendisini tercih edenlerin sayısı her geçen gün artarken, teknolojinin çok hızlı gelişimi nedeniyle ondan korkan, ne olduğunu tam olarak bilmeyen ama merak eden kişilerin de varlığını biliyorum. Adını duymuş ama henüz CHAT GPT kullanmamış ya da benim gibi kendisini biraz daha yakından tanıyarak ,teknolojisinin arka planını merak edenler için bu çok özel söyleşiyi Gülhan Berkman Yakar'ın yaptığı söyleşiyi köşe yazısında okuyabilirsiniz.
ESİAD YATIRIM ZİRVESİ
DAHA FAZLA DOĞRU YATIRIM, FİNANSMANA ERİŞİM, GÜÇLÜ YARINLAR İÇİN ESİAD Yatırım Zirvesi Ülkemizin ihtiyacı olan, işinsanları ile finans kaynağının buluşmasını sağlamak üzere 21 Eylül 2023 tarihinde gerçekleşecek zirvede, yatırım fonları ve kurumsal finans kuruluşları ile tüm Türkiye’den şirketler ve işinsanlarının çeşitli gerçekleşmiş vaka analizleri de ele alınacak. ESİAD Yatırım Zirvesinde, stratejik birleşme ve devralma işlemlerinden finansal fon yatırımlarına, gelişmekte olan şirketlerin finansmana erişimlerinden halka arz ve sermaye piyasası işlemlerine, çok geniş bir perspektifte kurumsal finansın tüm unsurları yer alacak. ESİAD Yatırım Zirvesi'ne; önde gelen kurumsal finans kuruluşları, yatırım bankaları, aracı kurumlar,birleşme ve satın alma ile finansal danışmanlık şirketleri, özel sermaye (private equity) fonları, girişim sermayesi (venture capital) fonları, gayrimenkul, altyapı ve enerji şirketlerine yatırım yapan fonlar, kurumsal finans dünyasının diğer paydaşları ve başta İzmir ve Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’den işinsanları katılıyor. ZİRVEYE ÇAĞRI ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu: "Yatırım fonu veya kurumsal finans kuruluşu ve danışmanlık şirketi iseniz; finansmana erişim imkanları arayan, fon yatırımlarından yararlanmak isteyen, halka arz ve piyasa işlemleri gerçekleştirmeyi planlayan, birleşme ve devralma gibi konularda çözüm ortakları ve danışmanlık hizmetleri arayan başta sanayici firma sahipleri olmak üzere iş insanları ve iş dünyası temsilcileri ile bir araya geleceksiniz. Sanayici firma sahibi veya işinsanı iseniz; ihtiyaç duyduğunuz finansmana erişim, fon yatırımlarından yararlanma, halka arz ve sermaye piyasası işlemlerini gerçekleştirme, birleşme, devralma gibi konularda vaka örneklerinin ele alındığı oturumlarda ve randevu alarak yapacağınız görüşmelerde firmanız, girişimleriniz ve yatırımlarınız için çözüm ortakları bulma ve yeni projeler geliştirme imkanlarına sahip olacaksınız" diyerek, zirveye katılım çağrısı yaptı.
BORUSAN SİGMA
Arkas Aegean Link Regatta’nın kazananı Borusan Çılgın Sigma Arkas Aegean Link Regatta Çeşme kıyılarında yedinci kez düzenlendi. Arkas Aegean Link Regatta’nın birincisi Borusan Çılgın Sigma, ikincisi Blue Moon ve üçüncüsü Anything Dere Construction oldu. Bu yıl ilki düzenlenen ve son ayağı Arkas Aegean Link Regatta olan Türkiye Yat Ligi’nde ise şampiyon değişmedi. Borusan Çılgın Sigma’yı Blue Moon ve Beymetal Team Linea Rossa izledi. Çeşme’nin geleneksel ve uluslararası yarışı Arkas Aegean Link Regatta, yedinci yılında da yatların rüzgarla dansına tanıklık etti. Arkas, Türkiye Yelken Federasyonu, EAYK (Ege Açık Deniz Yat Kulübü) ve Çeşme Marina’nın, Türkiye’de yelken sporunun gelişmesi ve Çeşme’de bu sporun daha aktif hale gelmesi için düzenlediği yarış, bu yıl 22-27 Ağustos tarihleri arasında düzenlendi. Rüzgâr açısından dünyada yelken ve yat yarışı yapılabilecek en iyi parkurlardan biri olan Çeşme’de düzenlenen Arkas Aegean Link Regatta aynı zamanda Türkiye Yelken Federasyonu tarafından düzenlenen Türkiye Yelken Ligi’nin de son ayağını oluşturdu. Yarışa ilk kez bu yıl eklenen J70 sınıfı yarışları ile Çeşme kıyıları ayrı bir heyecana sahne oldu.
TOSKANA'DA NE YAPMAK İSTERSİN?
TOSKANA'DA NE YAPMAK İSTERSİN? Toskana İtalya'nın 1934 Anayasası ile kısmi özerklik verilmiş 20 bölgesinden biri... Başkenti ve idare merkezi Floransa olan Toskana, dünya çapında en çok gezgin ağırlayan bölgelerden... Livorno, Pisa, Grosseto, Arezzo, Pistoia, Siena, Lucca ve Follonica bölgenin Floransa'dan sonraki önemli yerleşimleri. Saydığımız bütün bu şehirler yoğun bir kültür ve tarih birikimine sahip. Dolayısıyla buralarda keşfedilecek çok fazla mekan var. Bizim sorumuza dönersek... Gezginler burada daha çok kırsalı keşfetmeye geliyor. Çiftlikler, üzüm bağları, şarap üretimi ve tadım aktiviteleri fazlasıyla gözde... Arta kalan zamanlarda da Pisa kulesini, Floransa'nın tarih ve kültür zenginlikleri ilgi çekiyor.
İZMİR'DEN HİKAYELER
İZMİR'DEN HİKAYELER Albert N. Contente / Gözlem Yayınları Albert Contente'nin bu külliyatta yer alan ve hatıralarından oluşan 32 hikayesinin okuyucuya sunulması kültür zenginliğimizin korunması açısından çok önemlidir. Ladino bugün "tehlike altındaki diller"den biridir. 530 yıl ayakta kalmayı başardıktan sonra unutulmaya yüz tutmuş olması bu hikâye koleksyonunun değerini iki kat arttırmaktadır. Bu hikayeler gelecek kuşaklara iletilerek kültür zenginliğimizi korumaya yardımcı olacaklardır. Bu hikayelerin aynı zamanda sözlü tarih açısından değerleri de vardır. Sn. Contente'nin bir yüzyıla yakın hayatı bizlere yıllar önce günlük hayatın nasıl olduğuna dair değerli bilgiler vermektedir. O yıllarda gelişmiş teknoloji yokken, hayatı kolaylaştıran makineler yokken ama buna karşın güçlü bir cemaat hissi ve birlikte yaşama sanatı varken yaşamın zor ama güçlü dostluklarla dolu olduğunu öğreniyoruz.
YENİDEN KÖKLER: ÜZÜMCÜ AİLESİ
Karaburun Sultaniyesi ile dünya piyasalarında Kaliforniya’yı bile solladılar Üzümcüler İzmir Türkiye'nin Avrupa'ya açılan en önemli ihracat kapısıyken, kentin ilk ulusal tüccarları arasında yer alarak Karaburun üzümünü dünya çapında bir markaya dönüştürdüler. Mordoğan'da bağları, İzmir'de mağazaları, Avrupa'da da sayısız müşterileri vardı. Ancak daha önemlisi, kazançlarını paylaşmalarıydı. Bugün Üzümcü soyadı hâlâ yardımsever sözcüğü ile bir anılıyor.
RELEAF PAPER
Sonbaharın hüzünlü yaprakları kağıt oluyor Releaf teknolojisi, geri dönüştürülebilir ve ayrışabilir kağıt ürünlerinin temelini oluşturan selüloz elyaflarını ormanlar yerine kentsel alanlardan toplanan yapraklardan çıkarıyor. Yaprak liflerinin spesifik özellikleri aynı zamanda Releaf'in genel işlemlere göre daha düşük karbon ayak izine ve su tüketimine sahip kağıt üretmesine de olanak tanıyor. Releaf Paper'ın kurucu ortağı Alexander Sobolenko, teknolojinin gelişimi ve kağıt ambalaj değer zincirini etkileme potansiyelini şöyle anlatıyor. Proje, o zamanlar ortaokul öğrencisi ve Ukrayna Genç Bilimler Akademisi üyesi olan Releaf'in CEO'su ve kurucu ortağı Valentyn Frechka'nın bir fikri olarak başladı. Okulun kimya laboratuvarında çalışma fırsatı bulduğunda öğretmeniyle birlikte kağıt üretimi için malzeme olarak düşen yapraklardan yüksek verimli selüloz elde etmeye yönelik bir proje ortaya koydu. 2017 yılında, kağıt üretimine uygun selülozu elde etmek için yapılan bir dizi deney, girişim ve başarısızlıkları da içeren dört aylık bir çalışmanın ardından Frechka, üzerine yazabileceğiniz, çizebileceğiniz kağıdın prototipleri üretildi.” Kağıt prototiplerin başarılı bir şekilde geliştirilmesinin ardından Frechka, projeyi ABD, Güney Kore ve Kenya gibi ülkelerde düzenlenen toplantılarda tanıtmış. Bu aşamadan sonra sıra; yapraktan üretilmiş kağıdın ticari olarak üretilmesini mümkün kılacak bir iş projesine dönüştürmeye gelmiş. Eylül 2018'de proje laboratuvardan bir endüstriyel kuruluşa taşınmış. Bir yıl sonra da endüstriyel ölçekte uygulanabilecek kağıt üretimini için nihai formülün ana hatları çizilmiş. Proje, 2019 yılında “yaprakların geri dönüştürülmesi ve ardından kağıt üretimi teknolojisi” için patent almış ve 2021 yılında Araştırma ve Üretim Enterprise Re-Leaf Technology LLC kurulmuş. Şirketin şu anda yıllık 5.000 tona kadar üretim kapasitesi var.
YANDIK KAVRULDUK BU YAZ
Yandık, kavrulduk bu yaz! Yanacağız, kavrulacağız gelecek yaz! Biz İzmir’de yanmadık sadece bu yaz… Bütün dünyada sıcaklıklar akıl almaz düzeyde değişti. Önemli bir gösterge olan “Akdeniz Yüzey Sıcaklığı” 28,7 0C ile rekor kırdı. Uzmanlar, bizim bu yazıyı yazdığımız günlerde Akdeniz sularının ağustos sonunda en sıcak olduğu dönemde rekorun yakında aşılacağından korkuyorlardı. Bu yıl incir yok, bardacık hiç yok, tarım alanları da kavruldu çünkü. İzmir’de bizim bu yaz yanmamızın büyük olasılıkla gelecek yaz daha da kavrulacak olmamızın nedeni Akdeniz’de yaşananlar. 17 bin’den fazla türe ev sahipliği yapan, deniz yaşamı için dünyanın en çeşitli habitatlarından biri olan Akdeniz, küresel ortalamadan yüzde 20 daha hızlı ısınıyor ve zaten gergin olan ekosistemlere baskı yapıyor. WWF çalışmaları, Akdeniz’in “gezegenimizdeki en hızlı ısınan ve en tuzlu deniz” haline geldiğini bile öne sürüyor. İspanya Adaları Kıyı Gözlem ve Tahmin Sisteminde (SOCIB) araştırmacı olan Melanie Juza, durumu “çılgınca” olarak nitelendirmiş geçenlerde okuduğum El Pais gazetesindeki röportajında: “Akdeniz iklim değişikliğine çok hızlı yanıt veriyor... Deniz yaşamı için bu tür okumalar aşırı ve ölümcül olabilir” diyor. Bu arada, ortalama günlük okyanus yüzey sıcaklıkları da ağutos başında 2016 rekorunu kırarak 20,96 0C’ye ulaşmış. Okyanus suları genellikle mart ayında küresel olarak en sıcak halindedir ve bu, bilim insanlarının rekorun önümüzdeki haftalarda birkaç kez daha kırılacağını düşünmelerine neden olan bir faktör. Copernicus’un direktör yardımcısı Dr Samantha Burgess BBC’ye, “Rekoru görmüş olmamız, okyanusun bugün ile gelecek mart arasında ne kadar ısınabileceği konusunda beni endişelendiriyor” demiş. Benzeri görülmemiş sıcak hava dalgaları yaşıyoruz. İklim krizi bir sonuç. Bu yazıda nedenlerini bir kez daha sıralamaya çalışacağım. İlk madde “Fosil Yakıtlardan Kaynaklanan Küresel Isınma” kuşkusuz. Mayıs 2023 itibariyle karbon dioksit salınımına bağlı küresel sıcaklık artışı sanayi öncesi seviyelere göre 1,15 0C artmış. Gezegenimizdeki karbondioksit seviyeleri en son 4 milyon yıldan daha önce bugünkü kadar yüksekti. Artan sera gazı emisyonları, küresel sıcaklıklarda hızlı ve istikrarlı bir artışa yol açtı ve bu da tüm dünyada felaketlere neden oldu. En yıkıcı orman yangınları, çekirgeler dünyanın bazı yerlerinde kaynıyor. Afrika, Orta Doğu ve Asya, ekinlerin yok olması ve Antarktika’da sıcaklığın ilk kez 20 0C’nin üzerine çıkmasına neden olan bir sıcak hava dalgası yaşıyor. Bilim insanları sürekli olarak gezegenin Grönland buz tabakasının benzeri görülmemiş bir oranda erimesi, altıncı kitlesel yok oluşu hızlandırması ve Amazon’da artan ormansızlaşma gibi feci sonuçlara yol açabilecek bir dizi sınır noktasını geçtiği konusunda uyarıda bulunuyor. İklim krizi tropik fırtınaların ve kasırga, sıcak hava dalgası ve sel gibi diğer hava olaylarının daha önce hiç olmadığı kadar yoğun ve sık olmasına neden oluyor. Ancak, tüm sera gazı emisyonları derhal durdurulsa bile, önümüzdeki yıllarda küresel sıcaklıklar yükselmeye devam edecek. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarını büyük ölçüde azaltmaya, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaya ve mümkün olan en kısa sürede fosil yakıtlarımızı aşamalı hale getirmeye hemen şimdi başlamamız kesinlikle zorunlu. Nicholas Stern gibi ekonomistlere göre, iklim krizi çoklu piyasa başarısızlıklarının bir sonucudur. Ekonomistler ve çevreciler yıllarca politika yapıcıları sera gazı yayan faaliyetlerin fiyatını artırmaya çağırdılar, çağırmaya devam ediyorlar. Emisyonları yeterince hızlı ve etkili bir şekilde azaltmak için, hükümetler yalnızca düşük karbonlu enerji kaynaklarının maliyetlerini düşürmek için yeşil inovasyona yönelik fonları büyük ölçüde artırmakla kalmamalı, aynı zamanda diğer piyasa başarısızlıklarının her birini ele alan bir dizi başka politika benimsemeli. AB, Kanada, Singapur, Japonya, Ukrayna ve Arjantin gibi ülkeler de dahil olmak üzere dünya çapında 27 ülkede şu anda ulusal bir karbon vergisi uygulanıyor. Bununla birlikte, 2019 OECD Vergi Enerji Kullanımı raporuna göre, mevcut vergi yapıları, enerji kaynaklarının kirlilik profili ile yeterince uyumlu değil. Örneğin, OECD, elektrik endüstrisi için etkili olduğu kanıtlanmış olmasına rağmen, karbon vergilerinin kömür üretimi üzerinde yeterince sert olmadığını öne sürüyor. Dahası, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar iklim kriziyle başa çıkmaya uygun değil: başka bir dünya savaşını önlemek için toplandı ve amaca uygun değil. Her halükârda, BM üyeleri, kuruluş tarafından yapılan herhangi bir öneri veya tavsiyeye uymakla yükümlü değil. Örneğin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki bir anlaşma olan Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışının 2100 yılına kadar 2 santigrat derecenin ve ideal olarak 1,5 derecenin altında olması için ülkelerin sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaları gerektiğini söylüyor. Ancak imzalamak isteğe bağlı.
EFELER YOLU
Efeler Yolu doğaseverleri bekliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Küçük Menderes havzasında sürdürülebilir kalkınma, tarım dışı ekonomik faaliyetleri çeşitlendirme ve yerel halkın gelir düzeyinin iyileşmesini hedefleyen kültür rotası Efeler Yolu'nun açılışı yapıldı. Açılışta konuşan Başkan Soyer, “Efeler Yolu deryayı fark etmemize imkan veren bir yolculuk. Gelecek nesillerin bugünü hatırlayacakları bir başlangıç. Efeler diyarı bu topraklarda, Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken Anadolu kurtuluş mücadelesinin öncüleri, efelerin izinden gitmeye devam ediyoruz” dedi.
EKMEĞİN HİKAYESİ
Hakan Doğan ile ekmeğin hikayesi 130 yıldır fırıncılık mesleğini icra eden bir ailenin temsilcisi olarak ekmeğe gönül veren Hakan Doğan, bugün Bursa’nın sevilen fırın ve kahvaltı mekanı Pasto’yu kardeşleriyle birlikte işletiyor. Ekşi Mayalı Ekmekler kitabının ardından ‘Adım Adım Hamur İşleri’ kitabını da çıkaran Hakan Doğan ile Ekmeğin hikayesini konuştuk.
PROF. DR. NAZAN UYSAL HARZADIN
Profesör bilgeliği, anne şefkati; Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, 1994 yılından bu yana optimal sağlığımızı korumak ve vücudumuzdaki tüm sistemlerin verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak için araştırıyor, öğreniyor ve öğretiyor. Uluslararası indeksli dergilerde 90 bilimsel makalesi yayınlanan, fonksiyonel beslenme kursları ile aşçı yetiştiren, ‘Sağlıklı Yaşıyoruz’ sosyal sorumluluk projesinin ve keten tohumunun ülkemizde üretilmesini teşvik amacı ile kurulan AR-GE kooperatifi olan “Döngü Kooperatifi” nin danışma kurulunda yer alan Nazan Hoca, Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki görevinden emekli olarak ayrıldı ve halen kendi kliniğinde hizmet vermeye, hasta bakmaya devam ediyor. İzmir’de yaşamayanlar üzülmesin, Nazan Hoca sosyal medya üzerinden tüm ülkeye hatta tüm dünyaya hizmet veriyor aslında. Kendisini Güzelbahçe’de özel kliniğinde ziyaret ettim, içten keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Karbonhidrat ve çikolata gibi kötü alışkanlıkları olan birinin, fonksiyonel tıp uygulayıcısı bir fizyoloji profesörünün karşısında nasıl da strese gireceğini tahmin edersiniz ama Nazan Hoca o kadar güler yüzlü, mütevazı ve şefkat dolu ki; gerginlikten eser kalmıyor, verdiği bilgilerle büyülenmeye başlıyorsunuz. Röportajı okurken o gofreti de bir kenara bırakmanızı tavsiye ederim.
VINTAGE HOME BY YELİS
Mekan İzmir’de bir ilk olan “Vintage Home By Yelis”, çok kültürlülük mesajı taşıyan ürünlerini Etz Hayim Sinagogu’ndan dünyaya ulaştırıyor.
MAFFY'S JAZZ BELGESELİ
"Maffy's Jazz" belgeseli festivallerde izleyicisi ile buluşmaya devam ediyor Bugün caz dünyasının unutulmaz bir ismini anacağız. Dizzy Gillespie, Thelonious Monk gibi caz efsanelerinin gözdesi olan, Quincy Jones, Kenny Clarke, Francy Boland ile aynı sahneyi paylaşan 60'larınpopüler caz trompetçisi: Muvaffak Falay. Nam-ı diğer "Maffy". 1930 yılında Kuşadası’nda doğan “Maffy Falay”, Ankara Konservatuvarı’nda 7 yıl trompet ve piyano üzerine çalıştı. 1950'li yılların ikinci yarısında yurtdışına açılan ve Almanya’da müthiş bir Bigband olan Kenny Clarke&Francy Boland Orkestrası'nda da çalışan, 1964’te İsveç’e yerleşen Falay, 70’lerden itibaren caz albümlerini yayınladı. Dizzy Gillespie Reunion Orchestra’nın bir üyesi olan Falay’a 2005 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ verilmişti. Şubat 2022'de, 92 yaşında hayatını kaybeden Maffy Falay’ın, yaşamı ve müzik serüvenini konu alan belgesel “Maffy’s Jazz” Türkiye ve yurt dışındaki çeşitli festivallerde izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. Maffy Falay’a Stockholm banliyölerindeki, tek odalı evinde, farklı zaman dilimlerinde çekilen belgesel, son olarak İzmir Avrupa Caz Festivali kapsamında izleyiciler ile buluşuyor. Belgeselin yapımcısı ve yönetmeni Deniz Yüksel Abalıoğlu ile konuştuk.
E-DERGİ
İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Güncel sayıya göz atın