MART2022
Ayse Perin (Tatari)
Unforgettable
Unforgettable
Sıcak bir yaz günü, öğle saatleri… Bir misafir bekliyorum. Heyecanlıyım, zira beklenen kişi sıradan biri değil… Gülerek içeriye giriyor ve dikkatle elbiselere bakmaya başlıyor. Algılaması çok hızlı… Genel olarak beğendiğini belli ediyor. Klasik hoş geldin faslı, lokum ve limonata ikramı ile geleneksel bir ağırlama yapıyoruz hızlıca. Söz konusu mekân bir giyim markasının mağazası.
Gece kıyafetlerinden başlıyoruz; ona tavsiye ettiğim her elbiseyi giyip tezahürat yapıyor ve beğenisini ifade ediyor. Güderi ve deri elbiselere bayılıyor. Sonunda “Ayşe, sen kötü bir arkadaşsın. Bana her gösterdiğini almak istiyorum.” diyor ve teşekkürle bana sarılıp gülümsüyor.
Mekânda onun bir albümünü çalıyorum… Çok mutlu oluyor, giyinirken salınarak aynanın karşısında hafiften dans ediyor… Giderek bana güveni artıyor ve gösterdiklerimi “Giymeme gerek yok, tamam.” diyerek aldığını belirtiyor.
Gelişmiş bir zevki var… Konuşmadan anlaşıyoruz neredeyse… Zaman zaman sadece tebessümle birbirimizi onaylıyoruz.
Her şey üzerinde mükemmel duruyor, “Bizim tasarım ekibi görse bayılır.” diyorum… “Fotoğraf çekebilirsin, istediğin her şeyi giyer poz veririm.” diyor…
Gece elbiselerinden birini “en güzeli” diye imtiyazla takdim ediyorum; “tamam” diyor “Bunu yarın akşam İstanbul konserimde giyerim”. Ve evet, konserin ertesi günü bütün gazete ve televizyonlarda; sahnede onunla görülüyor. İstanbul’da kaldığı otelde ona ulaştırdığım küpeler de kulağında.
Mağazada yemek ikram etmek istiyorum, teşekkür ediyor. O arada mihmandardan bir tost istediğini sonradan fark ediyorum. Bir kenarda sessizce yiyor… İnanamıyorum tevazunun böylesine…
Kasada, istenmeyen sebeplerden dolayı bekletiliyor; bir banka problemi… Vakit az, prova saati ve akşam konser var… Ben telaşlanıyor, strese giriyorum; açıklamalı özürler diliyorum. Sorun ben değilim ama olsun üzerime almaya razıyım. Görgüsü ve nezaketi şaşırtıcı… Bu arada başka müşteriler kasadaki beklemeleri için huzursuz oluyorlar, o ise sıcacık gülüşü ile etrafa huzur veriyor… Hiç gitmesin istiyorum… En son bir elbise gösteriyorum, “giy ve çık” diyorum rahatlığını ifade etmek için… “Tamam” diyor, giyiyor ve çıkıyor üzerindekileri paketleterek…
Bana, tüm irtibat bilgilerini veriyor… Otellerde kullandığı ismi, e-posta, cep telefonu, ev adresi, ne varsa… “Bana yeni koleksiyonu göstermelisin. Ben artık bu markayı giymek istiyorum ve haberleşmeliyiz” diyor.
Sarılıyoruz, akşam konserde görüşmek üzere vedalaşıyoruz…
Konu ne elbise ne satış ne de onunla konuşmuş olmak… Bende derin izler bırakan, olağanüstü nezaketi ve alçakgönüllüğü… Başka bir coğrafyanın ve kültürün bir insanı, kısa bir görüşmenin ardından insanda ayrılık duygusu bırakır mı? Bırakır.
İşte ben Natalie Cole’da bunu hissettim.
Konuşmalarımızda Babasından ve müziğinden söz ediyorum… Çocukluğumda, babamın defalarca dinlediği Nat King Cole longplay’lerinden,ve Nat King Cole için söylenen “kadife sesli şarkıcı” deyiminden ve gülen gözlerinden.
Biliyoruz ki, kariyer sahibi olmak, şan, şöhret, bütün bu değerlerin yanı sıra “insan olmak” en zor zanaat.
Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda, 2011 Uluslararası İzmir Festivali konserinin ardından Natalie Cole; müziği, sesi, zarafeti ve alçak gönüllüğü ile kalbimde ve ruhumda derin izler bıraktı. Kısa bir zaman diliminde oluşan derin bir dostluktu.
2015 yılının son gününde Natalie Cole yaşama veda etti… Hüzünlüyüm, defterimde kendi el yazısı ile yazdığı Los Angeles’taki ev adresi ve iletişim bilgileri.
Onu, Kültür Park’taki Festival konserimizde, babası Nat King Cole ile unutulmaz düeti “Unforgettable”ı söylerken hep hatırlayacağım.
Bu yazıyı bir gazetede yazdığım zamanın üzerinden 11 yıl geçmiş...
3 Mart 2022 akşamında, İzmir Uluslararası Caz Festivali, “Nat King Cole Gecesi” ile açılacak. Değerli müzisyenlerimizin icrası ile bu özel geceye hazırlanılırken baba kız Cole’ları anmak istedim.
Nat King Cole:Amerika’da doğdu, kilisede org çalmayı öğrendi sonrasında müzik öğrenimine devam etti. Klasik batı müziği bilgisini ilerletti... Daha çocukken müzisyenlik kariyerine başladı ve “Nat Cole”ismini benimsedi. Caz kulüplerinde orkestrası ile çalıştı. Piyanistliği ile turnelere çıktı. Broadway Tiyatrosunda piyanistlik yaptı. Televizyon programlarında yer aldı. Birkaç filim de rol aldı.46 yaşında yaşama veda etti. En çok dinlenen şarkıları; Love, Autumn Leaves, Fly Me To The Moon, Unfogettable, Mona Lisa, Smile,Quizas Quizas Quizas...
3 Mart 2022 akşamında “Unforgettable” şarkısı, Eylül hanımın sesi ve yorumuyla yeniden hayat bulacak.