EYLUL2020 Yayın Kurulu
İzmir Life 20. yayın yılında
İzmir Life 20. yayın yılında Dile kolay, 19 yıl bitti. İzmir Life bu sayıyla 20. yayın yılına girdi. Bir kent kültürü dergisi için önemsenecek yaştayız. Neredeyse bütün bir kent el ele verip bu dergiyi 19 yıl yaşattık. Yazarlarımıza ve bizi hiç yalnız bırakmayan okurlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Yıllar içinde bizi destekleyen reklamverenlere de teşekkür ederken 229 sayıdır destekleri devam eden bazılarına özel olarak şükranlarımızı sunuyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Forum Bornova AVM, Yükseliş Hyundai ve Yükseliş Honda ile birlikte Agora Sinemaları hep yanımızda oldular. Biz devam ediyoruz, eleştirilerinizi çok merak ediyoruz. (h.kesirli@izmirlife.com.tr) Kovid-19 salgını dünyayı sarsmaya devam ederken yaşam alışkanlıklarımızı da yerle bir ediyor. Pandemi bütün dünyada, ticaret, tarım, turizm sektörlerinde yeni çözümlemelere yol açarken eğitim, çalışma hayatımız ve sanat dünyası ile ilişkilerimizde de değişimlere yol açıyor. Bu ay dosya konumuzda Kovid-19 sonrasında yakın geleceğe bakmak istedik... Levanten mahallesindeki Türk tüccarlar olarak tanımladığımız Kardiçalı Ailesi, yeniden yayınladığımız "Kökler" dizimizde bu ayın konukları. 31 Ekim 1961 tarihinde Türk-Alman İşçi Alımı Anlaşması imzalanmış, Almanya’ya işçi gönderilmiştir. Halkımızın “Alamancı” olarak nitelendirdiği kişilerden bazıları ve çocukları halen Almanya’da yaşamaya devam etmektedir. Fakat benzeri bir anlaşmayla 1917’de de çocuk işçilerin Almanya’ya gönderildiği pek bilinmez. Bu çocuklardan biri de Ahmed Talib’dir. İlginç hikaye Uz. Dr. Metin Özer'in kaleminden... Işık Teoman iki bini tescilli tam dört bin binanın kapı ve pencere fotoğraflarını çekiyor Ayvalık'ta... Hiç üşenmeden, sıcak, rüzgar dinlemeden, sabırla, adımlayarak, sokak atlamadan... Seyyahların İzmir'i dizisinde Henry Christmas "1851 yılında iki günlük rahat bir yolculuktan sonra 'Asya’nın Tacı'na bakıyor ve Pagus Dağı’nın zirvesindeki Akropolis’in taslağını çiziyorduk" diyor. Orhan Beşikçi'den genç yaşta hayata veda eden Dr. Mustafa Hilmi Örde'yi anlatan hüzünlü bir anı yazısı... İlk sayıdan bu yana İzmir Life sayfalarında yer alan A.Nedim Atilla, derginin 20. yılını "Siz ne derseniz deyin. Burası Dionysos’un yurdu!" başlıklı yazısı ile kutluyor. Kaan Sekban, gündelik hayattan beslenerek zor hayatlarımıza gülme eylemini katan, sıcak, samimi, hepimizin kuzeni… Kaan Sekban’la, Zeynep Omay sohbet etti. 100 milyondan fazla albüm satışıyla tüm zamanların en çok satanları listesinde Beatles’ı kovalayan Dalida'nın öyküsünü Raşel Rakella Asal yazdı. Batu Şener, İzmir’in dahi gençlerinden biri. Piyano eğitimini Prof. Kamuran Gündemir ve Prof. İstemihan Taviloğlu gibi önemli isimlerle sürdürüp bugün ABD sinema endüstrisinin kalbi Hollywood’da kendine sağlam bir yer edinmiş, pek çok filme müzik yapmış müthiş bir yetenek.. Halen John Powell gibi efsane bir isimle çalışan Batu Şener’le İzmir’den Hollywood’a uzanan renkli öyküsünü Reşat Yörük ve Hakkı Kesirli konuştu. PORTIZMIR Uluslararası Güncel Sanat Trienali’ni hayata geçiren K2 Güncel Sanat Merkezi Direktörü Ayşegül Kurtel ile heyecan verici başka bir projeyi konuştuk. Daire: Konuk Sanatçı Programı. İzmir Life'ın 20. yayın yılına girdiğini çevrenize anlatırsanız seviniriz. Keyifli okumalar...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.