EYLUL2017
RUDYARD KİPLİNG
Çağdaşları sosyalistti o ise emperyalizmi savunan bir entelektüel... Kipling, Hindistan doğumlu bir İngiliz olarak entelektüel dünyada hep “emperyalizmden savaştan yana bir insan” olarak tanımlandı. Ta ki oğlunu bir savaşta yitirinceye, evlat acısını hissedinceye kadar… Emperyalizm yanlısı yazar, oğlu John'u gözleri ileri derecede bozuk olmasına ve savaşa gitmek için gönüllü olmaya uygun olmamasına rağmen birinci dünya savaşında askere gönderir ve Loos muharebesinden sonra bir daha kendisinden haber alamaz. 1915 yılının Noel’inde aile birbirine hediye vermez, John'un döneceği düşüncesiyle yapılmış bir Noel'i bekletmedir aslında bu bir çeşit ve aynı zamanda ya dönmezse diye yas tutmaktır. Oğlunun öldüğünü kabullenmeyi kesinlikle reddeden yazar kendini oğlunun kayıp olduğuna inandırır çünkü cesedi bulunamamıştır savaşın bitiminden iki yıl sonrasına kadar. Rudyard Kipling acısını hafifletmek için oğlunun yokluğuna sarılır, bir gün döneceğine inanır. Lakin savaş yanlısı ve milliyetçi bir şair iken kraliyetten gelen -biri hariç- bütün teklifleri reddeden bir insana dönüşür, oğlunun dönmeyişiyle. Bunu, “...hesap vermemiz gerekecek / peki çocuklarımızı kim geri verecek?" dizeleriyle hesap soracak birini aramasıyla da belirtir.