SUBAT2021
KÖKLER: YEMİŞÇİLER
Yemiş Çarşısı tüccarları Yemişçiler 19'uncu yüzyılda İzmir, Doğu Akdeniz'in en önemli liman kentiydi. Ama kentte ihraç edilecek tarım ürünlerini işleyen tüccarlar olmasaydı, İzmir onları dünya pazarlarına aktaran bir çıkış noktası da olamayacaktı. Batı Avrupa, sanayi devrimi nedeniyle tarımsal ürünlere aşırı ihtiyaç duyuyordu. Kuru üzüm ve incir, ihracı önem kazanmaya başlamış yerel ürünler arasındaydı. Yemişçiler işte tam bu anda, ticaretin merkezi Kemeraltı'nda, Yemiş Çarşısı'nın kuruluşuna katıldı. Aile, o dönem İzmir lehçesinde üzüm ve incirin ortak adı olarak kullanılan yemişçiliğe soyunmuş, soyadlarına varana dek kimliklerini bu şekilde belirlemişlerdi. Gerisini Oktay Yemişçi anlatıyor: "Büyük dedem yaptığı işten dolayı, her yere Yemişçizade Mehmet Bey diye imza atarmış. Soyadı Kanunu çıkınca elbet Yemişçi soyadını almışlar. Ancak ailenin bir kanadı Yemişçioğlu, diğer kanadı da Yemişçi olmuş." Aile, ticari hayattaki misyonunu işgal yıllarına da taşıdı. Onlar, Kurtuluş mücadelesinde bir ucu Anadolu'ya uzanan büyük köprüler kurdular. Tanık oldukları nice olay, hayat ve kişi vardı. Birazı onlara kaldı, birazı bu yazıya... Ancak hemen şunu da belirtmek gerek. İzmir’de aynı soyadını taşıyan iki aile var. Her iki ailenin hikayesi de kendine özgü. Dolayısıyla bir başka sayımızda diğer Yemişçi ailesini de sayfalarımıza konuk edeceğiz.