TEMMUZ2021
ANTİK ROMA TİYATROSUNDA KAZILAR SÜRÜYOR
Smyrna Agorası ve Roma Tiyatrosu’nda geçmişten geleceğe yolculuk Ne güzel söylemiş büyüklerimiz; “Hiçbir şeye sınır koyma. Ne kadar hayal kurarsan, o kadar uzağa gidersin” diye… Öyleyse gelin bir hayal kuralım sizinle birlikte: İzmir’in tam göbeğindeki Smyrna Agorası’nın girişindeyiz. Atina’daki Plaka’dan farksız bir yer olmuş burası… Birbirinden renkli kafeler, İzmir’e has tasarımlarla şekillenmiş hediyelik eşya dükkanları, butik restoran ve otellerin arasından geçip biletimizi almak için gişelere yöneliyoruz. Bu işlemi İzmir’e gelmeden haftalar önce internetten yapan yabancı turistler daha bir keyifli… Beklemeden geçebilecekler. Biz ise her şeyi sona bırakma alışkanlığından kurtulamadık maalesef… Neredeyse dünyanın her köşesinden ziyaretçi var burada. 2 bin yıllık zamana yolculuk öncesinde herkes kıpır kıpır, heyecanlı… Biz de öyle… Tarihi alana giriş yapanlar, rehberleri eşliğinde farklı bölgelere dağılıyor. Bizim hedefimiz belli. Kararlı adımlarla ilerleyip fünikülere ulaşıyoruz. Önümüzde kalabalık bir Japon grup var. Sabırla sıramızı beklerken, alana yayılan klasik müzikle ruhumuzu tazeliyoruz. Ve füniküler… Yavaş yavaş tırmanıyoruz yamacı, Kadifekale’deki 20 bin kişilik antik Roma tiyatrosuna doğru… Neredeyse geçtiğimiz her metrede 1500-2000 yıllık görkemli tarihin izleri var. Pagos tepesinin kuzey yamacında inşa edilmiş 55 basamaklı tiyatrodayız nihayet. Akşam burada Sophokles’in bir oyununun sahneleneceğini öğreniyor ve bilet almadığımıza hayıflanıyoruz. Yüzlerini körfezin eşsiz manzarasına ve tarihi Smyrna kentine çevirmiş turistler, imbat eşliğinde rehberlerini dinliyor. Tüm günümüzü burada geçirmeye kararlıyız. İnişimizi, belirlenmiş yaya yolunu takip ederek yapacağız. Yorulduğumuz noktada nefeslenip, susuzluğumuzu giderebileceğimiz, bir şeyler atıştırıp yeniden güç toplayacağımız kafeler oldukça, hiç problem değil! Sohbet ettiğimiz yabancı turistler, sadece Smyrna Agora ve Kadifekale bölgesini gezmek için birkaç günlük programlar yaptıklarını söylüyor. Konaklamak için de yakın çevredeki butik otelleri tercih ediyorlarmış. Daha İzmir’de gezecekleri o kadar çok yer var ki! Bütün bunlar yakın bir gelecekte hayal olmaktan çıkabilir. Çünkü İzmir’in tarihte üçüncü kez kurulduğu görkemli Smyrna kentinin kalıntıları, her geçen gün biraz daha şekilleniyor. Puzzle’ın parçaları teker teker tamamlanıyor. Girişteki kemerlerden yamaçtaki antik tiyatroya kadar… Bu tarihi yapıyı bir “cerrah hassasiyetiyle” ortaya çıkaran Smyrna kazı ekibinin 15 yıllık lideri, Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Ersoy ile bölgenin dününü, bugününü ve yarınını konuştuk. Bir kez daha anladık ki, hayal etmek iyi bir şey…