HAZIRAN2019 Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Önemli - Önemsiz Ayrımını Yapabilmek
Önemliyi, önemsizden ayırma konusunda pasif davranırız. Oysa önemliyi önemsizden ayırmak çok önemlidir hayatımızda. Kendimiz için en iyi olan ile en gerekli olan arasındaki ayrımı yapabilmeliyiz. Soracağımız soru, “önemli olan nedir” değil, “benim için önemli olan nedir” olmalıdır. Burada zaman ve o anki şartlar da göz önüne alınmalıdır. Yani bugün bizim için önemli olan şey yarın önemli olmayabilir. Önümüzdeki yıllar içinde bizim için en önemli konular nelerdir, önce neleri halletmemiz ya da hangi hedeflere varmamız gerekiyor. Bunlara karar vermeliyiz. Eğer bir kimse her şeyden önce yakınlarının ve sevdiklerinin rahatını ve huzurunu düşünüyorsa, ilk olarak ondan daha önemli olan bir şeyi halletmek zorundadır: önce kendisinin bunlara sahip olması gerekir. Sahip olduğumuz şeyler bize keyif ve mutluluk yerine endişe ve sıkıntı veriyorsa bizim için fazla ve gereksizdir. Önemli veya önemsiz değerlendirmelerimizde maddesel değerleri değil kendi haz ve mutluluk duygularımızı kıstas almalıyız. Hayatı, havaya fırlattığımız beş topla (iş, aile, sağlık, dostluklar ve benliğimiz) oynanan bir oyun olarak hayal edin. İşiniz, lastik bir toptur, onu düşürürseniz tekrar zıplatabilirsiniz. Oysa hepimiz o lastik topu tutabilmek uğruna başkalarını kırıp dökmüyor muyuz? Diğer dört top ise camdan yapılmıştır. Eğer bunları düşürürseniz, hasar görecek ve hatta paramparça olacaktır. Asla eskisi gibi olmayacaklardır. Hayatımızdaki denge için bunu anlamamız ve bunun için mücadele etmemiz gerekmektedir. Kendinizi diğer insanlarla kıyaslayarak kendi değerinizi, varlığınızı sarsmayın. Çünkü hepimiz farklıyız ve özeliz. Hedeflerinizi diğer insanların önemli saydıkları şeylere göre tespit etmeyin. Neyin en iyi olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Hayatınızı “bir gün” gibi yaşarsanız “bütün günlerinizi” yaşarsınız. Verecek bir şeyiniz olduğunda onu vermekten vazgeçmeyin. Çabalarınızın durduğu ana kadar hiçbir şey gerçekten bitmez. Gerçek sevgiyi bulmak imkânsız diyerek sevgiye kapınızı kapamayın. Sevgiyi kabul etmenin en hızlı yolu ise vermektir ve sevgiyi çok çabuk kaybetmenin yolu da ona çok sıkı sarılmaktır. Sevgiyi muhafaza etmenin en iyi yolu ona kanatlarını vermektir. *** ZAMAN YÖNETİMİ Profesör sınıfa girip karşısında duran öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, bugün “Zaman Yönetimi” konusunda deneyle karışık sınav yapacağını söyler. Kürsüye yürür, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarır. Ardından kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş alır, taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirir. Kavanozun başka taş almayacağından emin olduktan sonra öğrencilerine döner ve “bu kavanoz doldu mu? ” diye sorar. Öğrenciler hep bir ağızdan “doldu” diye cevaplar. Profesör, “öyle mi? ” der ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkartır. Bu mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döker. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağlar ve öğrencilerine bir kez daha dönerek “bu kavanoz doldu mu? ” diye sorar. Bir öğrenci “dolmadı herhalde” diye cevap verir. “Profesör ve yine kürsünün altına eğilerek bir kova kum alır ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döker. Gene öğrencilerine döner ve “bu kavanoz doldu mu? ” diye sorar. Tüm sınıf bu sefer bir ağızdan “hayır” diye bağırır. “Güzel” der profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su alır ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşaltır. Sonra öğrencilerine dönerek bu deneyin amacının ne olduğunu sorar. Bir öğrenci hemen “zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır” diye yanıtlar. “Hayır” der profesör. Bu deneyin esas anlatmak istediği “eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsın” gerçeğidir. Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken Profesör devam eder: “nedir hayatınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayalleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek…” Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki de hepsi. Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir karar verin. Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiç bir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz. Bu da gerçekte “İYİ BİR İNSAN” olamayacağınızı gösterir. *** Kaynak: Levent Kırılmaz, Yaşama Sanatı, Ege Üniversitesi Yayınları, Üçüncü Baskı, 2019